Kosterlerin yenilenmesinin önünü kesenlerin Türk denizciliğine kötülük ettiğini dile getiren Hüseyin Kocabaş, her şeye rağmen projenin gerçekleştirileceğine dair inançlarının devam ettiğini vurguladı.

Hüseyin Kocabaş'ın açıklamaları şu şekilde:

“1980 sonrası verilen teşvikle Karadeniz ve Akdeniz’i Türk Gölü haline getirdik”

“Malumunuz ben KOSDER Başkanıyım. Öncelikli meselem; gündemimizden hiç düşürmediğimiz ancak bir türlü de yol alıp nihayete ulaştıramadığımız Koster Yenileme Projesi hakkında olacak. Bilindiği gibi; 1980 sonrası kurulan Bülent Ulusu hükümetinin son 40 yıl içerisinde sağladığı ilk ve tek teşvik, yatırım indirimli GİSAT Fonu ile destekli Uzun Vadeli Gemi İnşa Yatırım Kredileri ile 1981-1985 yılları arasında verildi. Bu teşvikler ile inşa edilen, tonajları 1500-7500 DWT arası koster gemileriyle Karadeniz- Akdeniz çanağını; o dönem yaşayanlar bilirler adeta Türk Gölü haline getirmiştik.” 

“Yeni inşanın başlamamasıyla piyasa etkinliğini kaybettik”

“Türk koster filosunun, 90’lı yılların sonuna doğru artık arkadan yeni gemilerin gelmemesiyle, yeni inşanın başlamaması piyasa etkinliğini günden güne kaybedip zaman içerisinde de Avrupa’nın elden çıkardığı yaşlı ikinci el gemileriyle günü kurtarmaya mecbur kaldık ve kalmaya da devam ediyoruz. En büyük sorunumuz olan finansmana ulaşmakta yaşanan zorluklar ve her geçen gün zorlaşan rekabet şartları neticesinde yaşlanmış ve eskimiş gemilerimizi yenileyebilmek adına çalışmalar yapmak için koster armatörleri ve işletmecileri olarak bir araya gelerek 2014 yılında KOSDER’i kurduk.”

“Türk kosterlerinin yenilenmesinin önünü kesenler denizciliğimize kötülük ettiler”

“Umudumuz vardı, hayallerimiz vardı. Devletimizin ilgili bakanlıklarıyla bir araya gelerek Türk koster filosunun yenilenmesi hususundaki gereklilikleri - mecburiyetleri gerek ülke gerek bayrak ve gerekse bölgedeki ticaret penceresinden fizibilitelerle, raporlarla, hesapla kitapla ortaya koyduk. Çok gayret sarf ettik, çok çaba harcadık, çok mesai verdik ve neticesinde 2018 yılı 11 Haziran’ında son Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ve beraberinde dört bakanımızla o tarihi günü yaşadık. Bugün hala kurucu başkanımız Sayın Salih Zeki Çakır Beyin odasında asılı o tarihi günün fotoğrafına baktıkça iç çekiyorum. Önü kesilerek engellenen o tarihi fırsat ile 38 yıl sonra tamamdır bu iş dediğimiz bu sevincimizin sadece 15 gün süreceğini o gün göremedik.Sanayii Bakanlığı ile ortak kurulmuş olan Koster Denizcilik A.Ş. ile yatırıma başlanabilseydi şayet; şimdiye kadar çok fazla yol almış olacaktık. Bu oluşuma karşı çıkanların Türk denizciliğine kötülük ettiğini düşünüyorum.”

“Devletimizin bize bir yol göstereceğine inancımız sonsuz”

“Gardımız düşmüştü ama ümidimizi asla kaybetmedik, çünkü biz devletimize güveniyoruz ve devlette süreklilik esastır ilkesiyle hareket ederek yeniden gösterilen yolda verilen sözler doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürmeye de devam ediyoruz. ‘Denizci Millet Denizci Ülke’ sloganıyla kalkınmaya ve ekonomiye gerek stratejik ve gerekse jeopolitik destek sağlayacağı aşikâr olan bu projemiz maalesef ve maalesef ne KOSGEB nezdinde sağlanan faiz desteğine paralel Gemi İnşa Kredisi ne de bu yatırıma bir nebze de öz kaynak desteği sağlamayı amaçlayan ve piyasadan yaşlı gemileri azaltmayı hedefleyen hurda teşviki meselesi bir netlik kazanamadı.”

"KOSDER olarak elimizi taşın altına koymaya her daim hazırız"

“Bunca emeğin, bunca gayretin çalışmanın boşa çıkacağına inanmıyorum, inanmak da istemiyorum. Muhakkak fizibıl koster armatörünün altından kalkabileceği ve yeni gemi inşalarıyla gerek ülke ekonomisine, bayrağa, istihdama ve gerekse rekabetçi güçlü filo ile ticarete katkı sağlayacağı bir yolu devletimizin bizlere göstereceğine inancım sonsuz. Bu inancımı da halen koruyorum.  idaremizin göstereceği iyi niyetli ve yapıcı yaklaşıma karşılık KOSDER olarak elimizi taşın altına koymaya her daim hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.”

KAYNAK: TURKDENİZ.COM