Adil Karaismailoğlu'ndan Kanal İstanbul açıklaması

Adil Karaismailoğlu'ndan Kanal İstanbul açıklaması

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul ile ilgili olarak, “Burada da proje çalışmalarımız bitmek üzere. İhale yöntemiyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. " dedi.

adscode

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, medya kuruluşlarının ulaştırma muhabirleriyle bir araya geldi. Bakan Karaismailoğlu, PTT Ahlatlıbel Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen ve sohbet havasında geçen toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yusufeli Barajı ile ilgili olarak bilgiler veren Bakan Karaismailoğlu, “2002 yılında Türkiye’de toplam tünel uzunluğu 50 kilometreydi. Sırf Yusufeli’nde 56 kilometre tünel yapıyoruz şu anda, Artvin’i de sayarsanız; sırf Artvin’de yaklaşık 110 kilometre uzunluğunda tünel var. Mevcut Yusufeli ve oradaki köyler sualtında kalacak onun içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız; yeni ‘Yusufeli Şehri’ inşa ediyor. Orada kaymakamlığıyla, belediyesiyle, adalet sarayıyla, müftülüğüyle, konutlarıyla birlikte yeni bir şehri sıfırdan dizayn ediyor. Görülmesi gereken örnek bir çalışma var. Çok büyük bir iş, baraj bittiğinde de üreteceği enerjiyle Türkiye bütçesine yaklaşık 2 milyar liralık katkıda bulunacak. Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tam bir koordinasyon içerisinde çalışıyoruz. Bu yıl sonunda da su tutmayı planladığımız için büyük bir koordinasyon toplantısı yaptık, çok da faydalı oldu” ifadelerini kullandı.

Yapılan işin sadece baraj inşaatı olmadığını, aynı şekilde diğer büyük projelerin de Türkiye’nin önündeki 100 yılına, 200 yılına hizmet edecek projeler olduğunu, günlük projeler olmadığını söyleyen Bakan Karaismailoğlu, yapılan büyük projelerin ülkeye 100 yıllar boyu hizmet edeceğini belirtti.

"Kanal İstanbul çok büyük bir proje, şu anda hem maliyet hem de yapacağı iş bakımında dünya ölçeğindeki en büyük projelerden bir tanesi"

Bir gazetecinin Kanal İstanbul ile ilgili sorusu üzerine Bakan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un 2011 yılından beri Türkiye’nin gündeminde olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı: “Kanal İstanbul çok büyük bir proje, şu anda hem maliyet hem de yapacağı iş bakımında dünya ölçeğindeki en büyük projelerden bir tanesi. İstanbul Boğazı’nda, ‘gemi geçiş sayıları azalıyor’ diyorlar ama gemi geçiş sayıları azalınca tehlike daha da büyüyor. Çünkü bu sefer gemi sayısı azalmasına rağmen geçen yük miktarı katbekat artıyor, artmaya da devam edecek. Gemi hacimleri büyüyor. Hacmi büyüyen gemiler de tehlikeli madde taşıyor. Bundan dolayı tehlike daha da büyüyor. Bu geminin dışında İstanbul’da çok önemli bir şekilde boğazı kullanan şehir içi trafiği var. Burada da vatandaşlar seyahat ediyorlar. En son günlük 500 binin üzerinde bir yolcu geçişi var şehir içi toplu taşıma, deniz yolunu kullanan. Bu eskiden daha da fazlaydı. Marmaray açıldıktan sonra oldukça azaldı. Azalmış hali de bu kadar ama boğaza paralel hatlar kurulduğunda özellikle Marmaray’ın dışındaki dikine hatlar yapıldığında İstanbul’da şehir içi denizdeki toplu taşıma sayısı daha da artacak. Bunlarda boğazdaki trafiği, karmaşayı gün geçtikçe artıracaktır. Şu anda yaklaşık bütün dünya ticaret hacminin yüzde 90'ı deniz yoluyla yapılıyor. Önümüzdeki 50 yılda bu deniz yoluyla artacak. Önümüzdeki yıllarda 25-30 milyar tonlara çıkacak. Burada tedbir almak lazım. Burada sıkıntılı bir süreç var. Şu an bile Karadeniz'de, Marmara denizinde, özellikle Marmara denizinde onlarca gemi boğazdan geçmek için sırasını bekliyor. Bu da ayrı bir kirlilik yaratıyor. Bunlar bulunduğu yerlerde de kirlilik yaratıyor. Bu bir sorun, sorun olmaya da devam edecek. Dünya ticaret hacminin gelişmesi, denizdeki gelişmeler; özellikle Karadeniz'de bütün ülkeler limanlarına yatırım yapıyor. Buda, Deniz’deki hacmin, kuzey güney koridorlarındaki akışkanlığın daha çok artması, bu yük hareketlerinin daha da çok artırılmasına, bizim bir tedbir almamız gerekiyor. Biz boğazı bu tehlikeli tankerler ve tehlikeli hareketlere kurban edemeyiz. Hem vatandaşımızı, ülkemizi düşünüp hem de dünyadaki hareketlere yön vermek lazım.”

"(Kanal İstanbul) Burada da proje çalışmalarımız bitmek üzere. İhale yöntemiyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor"

Kanal İstanbul'u sadece suyolu olarak düşünmemek gerektiğini bildiren Bakan Karaismailoğlu, “Boğaz geçişlerine alternatif bir yol, hem de Kanal İstanbul’un bulunduğu rezerv alanıyla birlikte planlanan hem oradaki teknolojik, üniversite, sağlık, turizm alanlarıyla hem de İstanbul'un gelecekteki olası depremine karşı yapılacak rezerv konut alanlarıyla hem İstanbul hem Türkiye hem de dünyaya yön verecek çok önemli bir proje. Burada da proje çalışmalarımız bitmek üzere. İhale yöntemiyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Kanuni ve yasal düzenlemeler yakında yapılacak. Burada daha önce zaten belediye ile koordinasyon içinde bu işler yapılıyordu, arada imzalanmış protokoller var. Ama mevcut yönetimle anlaşamayacağımız konularda var. Sonuçta bir Türkiye projesi bu, altlıkları oluşturduktan sonra yolumuza devam edeceğiz. Herhangi bir sıkıntı yok. Çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor, burası kendi kaynağını yaratan bir ekosistem olacak önemli bir proje” ifadelerini aktardı.

"(Kanal İstanbul projesi için yasal süreç) Yakında Meclis'e sevk edilir. Şu anda hukukçularımız çalışıyor"

Kanal İstanbul projesi için bazı yasal süreçlerin ve çıkması gereken kanunların olduğunu dile getiren Bakan Karaismailoğlu, “Yakında Meclis'e sevk edilir. Şu anda hukukçularımız çalışıyor. Geldikten sonra zaten süreç hızlanacaktır. Rezerv alanıyla ilgili bazı maddelerin ilave edilmesi gerekiyor. Herhangi bir sıkıntı yok” değerlendirmesinde bulundu.

"(Kanal İstanbul ihalesine talipli ülkeler) Çok farklı ülkeler var. Açık bir ihale olacak, görüşüyoruz."

İhale için çeşitli ülkelerden talipli firmaların olduğuna dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, “Çok farklı ülkeler var. Açık bir ihale olacak, görüşüyoruz. İhale şartları belli olduktan sonra hepsi piyasaya çıkacak. Modeller belli, olan modellerden bir tanesi tercih edilecek” aktarımında bulundu.

"(CHP'nin Kanal İstanbul tavrı) Hayatta bir tane dikili ağacı olmayanların eleştirmesi normaldir"

Kanal İstanbul’u yaptırmama konusunda CHP’nin tavrını değerlendiren Bakan Karaismailoğlu, “Onların yaptıkları bir şey var mı? Ona bakmak lazım. Hayatta bir tane dikili ağacı olmayanların eleştirmesi normaldir. Çünkü Türkiye, son 18 yıldır akla hayale gelmeyecek projeleri yapıp vatandaşın hizmetine sundu. Onlar da her şeye karşı çıkıyorlar. Onlara baksanız Marmaray’ı da yapmayacaktık, Avrasya Tüneli’ni de yapmayacaktık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü de yapmayacaktık, İstanbul kilitlenip evinde kalacaktı, dışarı çıkamayacaktı” açıklamasında bulundu.

2021'de Kanal İstanbul için önemli ilerlemelerin olacağına işaret eden Bakan Karaismailoğlu, bir gazetecinin “Kazma vurulur mu?” sorusuna, “İnşallah, çalışıyoruz süreç devam ediyor” ifadelerini aktardı.

"Bu yıl Ankara - Sivas hızlı trenini açacağız"

18 yılda özellikle karayolu ve havayolunda büyük atılımlar yaptıklarını, bundan sonra demiryolu ağırlıklı bir ulaştırma gündemi olacağını belirten Bakan Karaismailoğlu, “Orada büyük yatırımlar, büyük düşüncelerimiz var. Demiryolundaki gösterdiğimiz ilginin, alakanın sonucu Çin'e giden trenler bir bir hareket etmeye başladı. Önümüzdeki günlerde sanayi bölgeleri liman bağlantılarını bizim, ‘iltisak’ hattı dediğimiz hatlarla birbirine bağlayacağız. Lojistik alanlarla ilgili de önemli çalışmalarımız var. Demiryolu gündemimizi oldukça işgal edecek önümüzdeki yıllarda, bu yıl Ankara - Sivas hızlı trenini açacağız. Konya-Karaman hattında da 8 Şubat'ta test sürüşlerine başlıyoruz. Önemli illerimizde şehir içi metrolarda önemli çalışmalarımız var. İstanbul’da 91 kilometre devam eden hattımız var, bu yıl sonu Sabiha Gökçen Havalimanı’nı ve Gayrettepe Havalimanı’nı yıl içinde bağlayacağız. Kayaşehir Çam ve Sakura Hastanesi’ni de inşallah yıl sonu itibariyle 18 ay gibi rekor bir sürede tamamlayıp İstanbulluların, ülkemizin hizmetine sunacağız. Bunun gibi Bursa’da, Kocaeli’de, Ankara’da, Konya’da, Gaziantep’te, Kayseri’de şehir içi metro çalışmalarımız var. Bunları da bakanlık olarak fizibilitesi uygun olan illerde, yoğun, kent içi hareketliliğin olduğu yerlerde bu tip projelerimiz var. Onları da bir bir takip ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Teknolojideki, haberleşmedeki gelişmeler ile önümüzdeki yıllarda 5G'nin faaliyete geçecek olmasını anımsatan ve Türkiye ile dünya için siber güvenliğin çok önemli olduğuna vurgu yapan Bakan Karaismailoğlu, “Bu konu hem güvenlik açısından hem ülke hem vatandaş güvenliği, kişisel verilerin korunması açısından çok önemli. Burada da bizim bakanlık olarak büyük sorumluluğumuz var. BTK üzerinden ciddi çalışmalarımız var. Bu da korunması ve kontrol altına alınması gereken bir alan, dışarıdan saldırılar var. Saldırılar sadece sahada olmuyor siber alanda da oluyor. Onların önlenmesi adına önemli çalışmalar var” ifadelerini kaydetti.

"(Sosyal medya düzenlemesi) Olması gereken bir işti, diğerleri konunun önemini anladılar ve bu işi ciddiye aldılar"

Medya sağlayıcılarının Türkiye’de temsilci bulundurmasıyla ilgili olarak sürecin devam ettiğini ve bir tek “Twitter”ın temsilci atamadığını anlatan Bakan Karaismailoğlu, “Yasada belli zaten. Şu an süreç devam ediyor. Reklam yasağı başladı, peşinden bant daraltma gelecek. Zaten burada bir tek ‘Twitter’ kaldı. O yüzden fazla bir şey istemiyorduk. Bir temsilci ve muhatap istiyorduk. Sonuçta bu, buradaki uygunsuz, yasal olmayan kişilik haklarına saldıran mesajların önlenmesine yönelikti. Ülke güvenliğiyle ilgili bir şeydi bu, aslında siber güvenlikte onun bir parçası. O yüzden süreç devam ediyor. Bence yaptığımız çok doğru bir iş, artık dünyada, Avrupa’da, başka ülkelerde bizimle birlikte onlarda aynı şekilde senaryolar uygulamaya başladılar. Olması gereken bir işti, diğerleri konunun önemini anladılar ve bu işi ciddiye aldılar. Twitter’ın kendi bileceği iş” diye konuştu.

"Onlar kim oluyor ki, İçişleri Bakanı’nın twitini engelleyecek cesareti nerede buluyorlar"

Twitter’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun attığı bir twit’i engellemesiyle ilgili olarak Bakan Karaismailoğlu, bunun yanlış olduğunu vurgulayarak, “Onlar kim oluyor ki, İçişleri Bakanı’nın twitini engelleyecek cesareti nerede buluyorlar. İçişleri Bakanı, bu ülkenin güvenliğinden sorumlu olan bir görevli. Twitter’ın, uzaktan bunu engellemesiyle yaptığımız işin nasıl doğru olduğu ortaya çıkıyor” aktarımında bulundu.

"(İhracat treni) Azerbaycan ile Nahçivan arasındaki ulaşım koridorunda belki demiryolu da gündemde, orası da tamamlandığında alternatif, farklı bir ulaşım güzergahı da ortaya çıkacak öyle gözüküyor"

“İran üzerinden Çin’e alternatif bir demiryolu yapılır mı?” sorusu üzerine Bakan Karaismailoğlu, “İran ile ülkemiz arasında önemli geçişler var. Onlar da önümüzdeki günlerde daha da artacak. Devamında da hem Pakistan hem de Afganistan tarafıyla ilgili çalışmalarımız var. Afganistan’da özellikle bunu istiyor. Önümüzdeki günlerde belki oraya da önem vereceğiz. Ayrıca bizim bu Nahçivan bağlantısı, Kars’tan bir hatla ayrılması, onunla ilgili de proje çalışmalarımız devam ediyor. Azerbaycan ile Nahçivan arasındaki ulaşım koridorunda belki demiryolu da gündemde. Orası da tamamlandığında alternatif, farklı bir ulaşım güzergahı da ortaya çıkacak öyle gözüküyor” şeklinde konuştu.

"Elon Musk ile olumlu ve iyi bir iletişimimiz var"

SpaceX ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın ortak bir proje yürütme ihtimalinin sorulmasıyla ilgili olarak Bakan Karaismaioğlu, “Elon Musk'ın oradan fırlatmıştık uyduyu biliyorsunuz. Firma ile görüşmelerimiz devam ediyor. Firma ile beraber çalışıyoruz zaten. Fırlatma tarafı onlara aitti. 5B'yi de aynı yerden fırlatacağız. Onlarla görüşmelerimiz devam ediyor. Şimdiki gündemimiz yerli ve milli 6A uydusu Türkiye’de üretiliyor. Elon Musk ile de olumlu ve iyi bir iletişimimiz var. Önümüzdeki günlerde niye olmasın. ‘Ana vatan, mavi vatan ve uzay vatan’ diyoruz. Orada da varlığımızı ve gücümüzü her zaman hissettireceğiz. 2022 yılında da kendi uydusuyla uzayda yer alan bir Türkiye olacak. Arkası kesilmeyecek bunun” diye aktardı.

18 yılda 912 milyar liralık proje yaptıklarına dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, bu projelerin yüzde 82’sini öz kaynaktan, yüzde 18'nin ise yap-işlet-devret modeliyle geliştirildiğini, ilave kaynak oluşturmak için YİD modelinin tercih edildiğini kaydetti.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü 2026 yılında devlete devredilecek

Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün işletme süresinin 2026 yılında biteceğine vurgu yapan Bakan Karaismailoğlu, bu işletmenin 2026 yılında devlete devredileceğini belirtti.

Yaptıkları otoyol ve köprülerle ulaşım sürelerini kısalttıklarının altını çizen Bakan Karaismailoğlu, vatandaşın konforunu artırdıklarını ve karbon salınımının azaltılarak çevreye olumlu katkı sağlandığını bildirdi.

"PTT'nin ucuz gıda satmak gibi bir görevi yok"

PTT’nin ucuz gıda satmasıyla ilgili olarak yöneltilen bir soru üzerine Bakan Karaismailoğlu, “PTT'nin ucuz gıda satmak gibi bir görevi yok. PTT’nin işlevi belli. Ayrıca pandemi nedeniyle PTT'ye ağır bir sosyal sorumluluk da yüklendi. Kamusal hizmetleri arttı; yardımların dağıtılması, elektrik faturalarının PTT'den tahsili konusunda çok yoğun bir çalışma var. PTT'nin bir alt şirketi olan ‘PTT AVM’ diye bir şirketi var. Normal internet siteleri gibi binlerce ürün satılıyor. Üreticiler kendi sayfalarını açıp oradan satışta yapabiliyorlar. Orada da uygunsuz bir şey varsa ona da müdahale ediyor arkadaşlar. Bir ürünle ilgili bir konu olmuş, ona da müdahale edilerek çözülmüş” ifadelerini kullandı.

"PTT'yi dünya gündemindeki lojistik ve uluslararası firmalar gibi önemli bir konuma getirmeye çalışan önemli bir çalışmamız da devam ediyor"

PTT'yi önümüzdeki günlerde uluslararası prestij bir marka haline getirmek için özellikle kargo tarafında önemli çalışmaların olduğunu belirten Bakan Karaismailoğlu, “İnşallah orada başarılı olursak PTT'yi dünya gündemindeki lojistik ve uluslararası firmalar gibi önemli bir konuma getirmeye çalışan önemli bir çalışmamız da devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

PTT’nin çok önemli bir kuruluş olduğuna dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Pandemi sürecinde sanal ortamdaki gelişmelerin artması nedeniyle, bizimde o tarafa önem vermemiz gereken bir konu olduğuna karar verdik. O konuda çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle kargo tarafında hem kargo maliyetlerinin düşürülmesi hem hızın artırılması konusunda önemli bir çalışmamız var. PTT'nin özellikle kargo ve diğer hizmet alanlarını birbirinden ayrıştıracak bir proje çalışmamız var. Kargo sektörü büyüdüğü için mecbur o taraf büyümek zorunda, daha ucuza kargo lojistik maliyetleri olacak ve daha hızlı erişime ulaşacak.”