TAMER KIRAN: "TÜRK DENİZCİLİĞİNİN GELDİĞİ NOKTADAN GURUR DUYUYORUZ"

TAMER KIRAN: "TÜRK DENİZCİLİĞİNİN GELDİĞİ NOKTADAN GURUR DUYUYORUZ"

İMEAK DENİZ TİCARET ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI TAMER KIRAN, 1 TEMMUZ DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI VESİLESİYLE BİR MESAJ YAYINLADI.

adscode

Denizciler için 1 Temmuz tarihi, 1926 yılından itibaren çok özel bir anlam ve yere sahip olmuştur. 1 Temmuz 1926 yılında, 815 sayılı “Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Karasuları Dahilinde İcrayı San’at ve Ticaret Hakkındaki Kanun”’ yürürlüğe girerek, Türk gemileriyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kabotaj imtiyazı tanınmıştır.

Deniz ticaret filomuzun büyütülmesi ve deniz taşımacılığının geliştirilmesi yönündeki tedbirlerin başında gelen bu kanun ile Türk liman ve iskeleleri arasında yük ve yolcu taşımacılığı münhasıran Türk bayrağı taşıyan gemilere verilmiş, ayrıca karasularımız dâhilinde balıkçılık ve diğer tür avcılık, kum ve çakıl çıkartma, batık çıkartma, dalgıçlık hizmetleri, arayıcılık, kurtarma, kılavuzluk, deniz balıkçılığı,  limancılık ve liman işçiliği, gemilerde gemi adamı olarak görev alınması gibi faaliyetler yabancılara yasaklanmış ve kaptanlık, çarkçılık, kâtiplik, tayfalık gibi hizmetlerin yapılması Türk vatandaşlarına bırakılmıştır. Kanun, karasularımızın yanında nehir ve göllerimiz için de geçerlidir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Kasım 1926 tarihinde TBMM açılış konuşmasında şöyle demiştir: Kabotajın, bu sene zarfında yalnızca ve tamamen Türk sancağına dönmesi fiilen tahakkuk etmiştir. Bu hadiseyi iftiharla yad etmek isterim. Bu hadise, asırlarca süren engellere karşı, ancak milli idarenin elde edebildiği muvaffakiyetlerdendir.

Yüzlerce yıldır yabancılara verilen imtiyazları sona erdiren önce Lozan Anlaşması ardından Kabotaj Kanunu ile sadece bağımsızlığımız ve denizlerimizdeki hükümranlık haklarımız için değil, aynı zamanda denizciliğimizin hızla gelişmesi için de çok önemli adımlar atılmıştır. Kabotaj Kanunu’ndan 10 yıl sonra 20 Temmuz 1936’da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile de Türkiye’nin egemenlik haklarındaki bütünlük çok daha anlamlı tesis edilmiştir. Kazanılan bu değerlerin manasını Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM Beşinci Dönem açılış konuşmasında, “En güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz; denizciliği Türk’ün büyük ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız.” sözleriyle ifade etmiştir.

Türk denizciliğinin özellikle sivil yönüne vurgu yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, denizcilik politikası ile ilgili olarak şu yorumu yapmıştır: “Dış pazarlardan satın alınan gemilerle donanma yapılamadığını siz de biliyorsunuz. Donanma sadece kıyıyı koruyacak bir kuvvet değil, bundan daha önemli olarak deniz yollarının güvenliğini sağlayacak bir kuvvettir. Anadolu’da yaşadıkça bu bakımdan ihtiyacımız daha büyüktür. Evvela çekirdek bir donanma tedarik etmekle yetinip, deniz sanayi ve ticaretimizi geliştirmeliyiz. Bundan sonra memleket sanayinden fışkıracak donanmayı yapmak da kolay olacaktır.”

Ülkemiz; çok önemli bir coğrafyada jeo-stratejik ve jeo-ekonomik konuma sahiptir. Son yıllarda başta ticaret savaşları, Covid-19 Salgını ve ardından Rusya Federasyonu-Ukrayna Savaşı ile çok net görüldüğü üzere; kara sınırlarımızda olduğu kadar, deniz kıta sahanlıkları ve münhasır ekonomik alanlarda yaşanan gelişmeler de Kabotaj ve Denizciliğin önemini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur.

Türkiye için denizcilik sektörü vazgeçilmezdir. Son yıllarda Türk denizciliğinin geldiği noktadan gurur duyuyoruz. 2022 yılı başı itibarıyla Türk denizciliğinin taşıma kapasitesi dünyanın en büyük filosunu kontrol eden ülkeler sıralamasında (1000 GT ve üzeri) 1.517 gemi ve 30 milyon 680 bin DWT ile 15.  sırada yer almaktadır.

Kaydedilen bu önemli gelişmelere rağmen bunlardan çok daha fazlasını yapabiliriz. Sahip olduğumuz bilgi birikimi, imkân, yetenek ve tecrübe dikkate alındığında, Türk Denizcilik Sektörümüzün ve Deniz Endüstrimiz bölgemizde 21. yüzyılın parlayan yıldızı olma potansiyeline çok büyük ölçüde sahiptir.

Bu duygu ve düşüncelerle başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tarihimize iz bırakan ve ebediyete intikal eden tüm denizcilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Türk denizciliğinin gelişmesinde emeği geçenlere şükranlarımı sunuyor,  tüm denizcilerin ve halkımızın Denizcilik ve Kabotaj Bayramı'nı kutluyorum.

Tamer KIRAN

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı