Gemi Kaptanı Yetkinliği Nasıl Değerlendirilir?

Gemi Kaptanı Yetkinliği Nasıl Değerlendirilir?

Deniz ulaştırmasının en önemli unsuru olan gemiler ve onları kumanda eden gemiadamlarının yetkinliği deniz ticaretinin sürdürülebilirliğinin yegâne teminatıdır. Otonom gemilerin konuşulmaktan öte artık denemelerinin yapılmaya başladığı günümüzde dahi, gemiadamlarının yetkinliği eskisinden daha önemli hale gelmeye başlamıştır. Bunun başlıca nedeni, yapay zeka teknolojileri ile donatılacak olan insansız gemilerin ihtiyaç duyduğu yetkinliklerin yapay zeka algoritmalarına dönüştürülme ihtiyacıdır. Yani insansız gemilerdeki ilk yapay zekalar gemi kumandası ile ilgili yetkinliklerini insanları taklit ederek elde edeceklerdir. Bunun için insana ait yetkinliklerin tanımlanarak dijitalleştirilmesi ve yapay zekalara algoritmalarına aktarılması gerekmektedir. Fazla dağılmadan, geleceği de bir kenara bırakarak, nedir bu “yetkinlik” diyecek olursanız, “Bir kişiyi görevinde başarılı kılan bilgi, beceri, yetenek ve özelliklere ait gözlemlenebilir ve ölçülebilir davranışlardır” şeklinde tanımlayabiliriz.  

 

Denizcilik endüstrisinde gemiadamının yetkinliğinden bahsederken bu yazıda çizeceğimiz çerçeve sadece “gemi kaptanlığı” görevi ile sınırlandırılmıştır. Gemi kaptanlığı görevi ile ilgili yaygın inanç, gemi kaptanının “basiretli” ve “iyi denizcilik” kurallarına uygun davranmasıdır. Peki gemi kaptanı bu davranışlarla ilgili gerekli bilgi, beceri ve yetenekleri nasıl kazanır? Bunun bir okulu var mıdır? Bu sorulara en güzel yanıt olacak ve yaygın olarak kullanılan mottolardan birini burada anmadan geçmek olmaz. Okullar sadece zabit adayı yetiştir, gemi kaptanı ise sadece denizden olunur. Bu işin öğreticisi ve okulu, deniz ve doğanın kendi rassal süreçleridir. Asırlardır denizciler kaptanlık ile ilgili yetkinliklerini deneme yanılma yolu ile öğrendi. 

 

Büyük bir çoğunluğu ise yazılı kültür eksikliği nedeniyle duayenleri ile birlikte yok olup gitti. Ancak bir kazadan sonra, bedelleri karşılığında öğrenilen yetkinlikler formal hale getirilip kurallar ve düzenlemeler ile davranış değişiklikleri yaratılmaya çalışıldı.  Ama yine de eksik kalan yetkinlikler vardı. Bunlar da insan hatası olarak nitelendirildi. Sonuçta günümüzde hala gemi kaptanı denizden olunmakta ve yapılan sınavlar kısıtlı da olsa bilgi ölçme dışında diğer yetkinliklerin hiçbirini ölçememektedir. Bir gemi işletmesi, kendisine çalışmak için başvuran bir gemi kaptanının yeterliği (ehliyeti) dışında yetkinliklerini sorgulaması mümkün müdür? Bazı işletmeler tarafından yaptırılan kişilik testleri, görevi ile ilgili bilgi testleri ve gemi katılımı öncesi şirket içi eğitimler gemi kaptanının yetkinliği ile ilgili bir bilgiye sahip olunması konusunda yeterli midir?  Öyleyse ilk defa gemi kaptanlığı yapacaklar için “diğer bir şirkette bir kontrat at ondan sonra bize gel” diyerek gemi kaptanının yetkinliğini başka bir işletmeye ait bir gemide test edilmesi yöntemi bir çözüm müdür? 

 

Türkiye’de bazı gemi işletmeleri, yetkinliklerin usta çırak ilişkisi ile nesilden nesile aktarıldığına inanarak, tezkiyeleri (personel değerlendirmeleri) takip ederek, başarılı adayları ellerinde tutabilmek için ellerinden geleni yaptı. Bir kurum kültürü yarattı. Bu kültür içerisinde edinilen yetkinliklerin yeni nesillere aktarılmasını sağladı. 

 

Buna en iyi örnekler özelleştirme öncesindeki D.B. Deniz Nakliyatı A.Ş., ve Dünya Denizcilik verilebilir. 

Günümüzde ise kurum kültürünü yaratmaktan öte, gemi kaptanlarının yetkinliklerini test ettirip, eksik olduğu yetkinliklerinin geliştirilmesi amacıyla gemi kaptanlarına yeni eğitim programları ve projeler geliştiren ilk şirketin Arkas Deniz Ticaret Filosu olduğunu söyleyebilirim. Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesinin akademisyenlerinin akademik yetkinlikleri ve Arkas Deniz Ticaret filosunun Genel Müdürü Kaptan İbrahim Kontaytekin’in ve filo çalışanlarının desteği ile endüstri-üniversite ilişkisi açısından örneğine az rastlanır bir birliktelik oluşturmuştur. 

 

İlk olarak 2005 yılında başlayan iş birliği çalışmalarıyla Arkas Deniz Ticaret Filosu’nun tüm zabit ve gemi kaptanlarına Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesinde beşer günlük MRM eğitimleri verildi. İş birliği çalışmaları 2010 yılında Arkas Deniz Ticaret Filosu’nun büyük ölçekli gemi işletmesi haline gelme süreci ile yeni bir boyut kazanmaya başladı. Kaptan Kontaytekin, sayıları her geçen gün artan gemilerin yetkinliğinden emin olunan gemi kaptanları ile donatılması için bir arayışa girdi. 2010 yılındaki görüşmemizde sorduğu “Gemi kaptanlarının yetkinliğini nasıl değerlendirebiliriz?” sorusu, bugün başarı ile yürüttüğümüz ARSEM projesinin başlangıcıdır. Bu projede tüm personelin daha önce olduğu gibi İstanbul’dan İzmir’e ulaştırılması, konaklatılması, değerlendirilmesi ve şirket temsilcisinin de bu değerlendirmelere katılmasının oluşturacağı bütçe, ilk başlarda kabul edilmedi. Alternatifler arandı, değerlendirildi ve sonuç olarak 2015 yılında projeye yine DEÜ Denizcilik Fakültesi’nde başlandı. İlk hedef, Arkas deniz ticaret filosonun gemi kaptanlarından beklentilerinin belirlenmesi ve kaza istatistiklerinin değerlendirilmesi ile başladı. Yetkinlikler ve değerlendirme ölçütleri konusunda İstanbul’da ve İzmir’de birçok toplantı yapıldı. Sonuç olarak ilk değerlendirmeler için köprü üstü simülatöründe senaryolar hazırlandı. Bu senaryolardaki yetkinlikler için uygun gemi modeli belirlenerek gerçek ortamların yaratılması sağlandı. Özellikle İstanbul Boğazı akıntılarının modellenmesi amacıyla Emekli Kılavuz Kaptan Saim Oğuzülgen’in bilgilerine başvuruldu. Bunun yanında birçok güncel neşriyat ve kaynak edinilerek gemi kaptanlarının köprü üstü simülatöründe kullanımı için hazırlandı. 

 

Süreçlerin takibi ve senaryolar sonrası değerlendirmelerde kullanılmak üzere köprü üstü simülatörü film ve ses kayıt sistemleri ile donatıldı. Bir gün boyunca değerlendirme faaliyetinde bulunacak olan 4 kıdemli ve 2 yardımcı akademisyen için uygulama talimatları hazırlandı. Hazırlanan değerlendirme sistemi Arkas DTF yöneticilerine sunuldu. Sistem üzerindeki düzeltmelerin ardından ilk değerlendirmeler 2016 yılında başladı. 2017 yılı başlangıcında yetkinlikleri değerlendirilen gemi kaptanı ve adayının sayısı 70’li rakamlara ulaştı. 2018 yılı ağustos ayı itibariye toplam 154 kişi değerlendirilmiş oldu. 

 

Süreç içerisinde değerlendirme sisteminde birçok geliştirme işlemi yapıldı. Bunlardan en önemlileri, kıdemli akademik değerlendirici sayısı 7’ye, yardımcı akademisyen sayısı ise 3’e çıkartıldı. Tüm değerlendirme ekibi, Swedish Club Akademisinden yetkili MRM eğitmeni unvanı aldı. BRM eğitimlerinin ve yetkinlik değerlendirmelerinin ilk çıkış yeri olan havacılık endüstrisi ile iş birliğine gidildi. Türk Hava Yolları Havacılık Akademisi uzman eğitmen pilotları ile birlikte karşılaştırma (Benchmarking) çalışmaları yapıldı. Kurumlar karşılıklı olarak birbirlerini ziyaret ederek, değerlendirme metodolojilerini karşılaştırdı. 

 

Sonuç olarak proje ekibi akademik ve güncel bir değerlendirme metodolojisi geliştirdi. Proje kazanımlarından saymakla bitmeyecek kadar pozitif dönüş sağlandı. Bunlardan ilki, gemi kaptanlarının, kendi yetkinliklerine şirketlerinin ne kadar önem verdiğini görmeleri olmuştur. Kendisini geliştirmek zorunda olmadığını düşünen gemi kaptanlarının yıllar içerisinde yetkinliklerini kaybettiklerini ve çağın şartlarına göre kendilerini güncellemeleri gerektiğini anlamalarına sebep olmuştur. Bu durum tüm filo genelinde sinerji yaratarak birçok prosedür, talimat ve uygulamanın güncelleştirilmesini sağlamıştır. İkincisi önemli pozitif dönüş ise, bir gemi kaptanının değerlendirme sonrasında atandığı gemide, değerlendirme sırasında uygulanan senaryolardan birisi ile gerçek hayatta karşılaştığını rapor etmesidir. Gemi makinesi boğaz geçişi sırasında arızalanmış, köprü üstü simülatöründeki değerlendirmeler sırasında edindiği tecrübeleri kullandığını ve o anda neler yapacağı konusunda kendini hazır hissettiğini belirtmiştir. 

 

Ayrıca değerlendirmeler sırasında gemi kaptanlarının geliştirilmesi gereken yetkinlikler de tespit edilmiştir. Bunlar için ise yeni eğitim programları hazırlandı. Bunlardan ilki, ARGEM Projesi’dir. Gemi kaptanlarının gemi manevra teorisi ve uygulaması konusundaki yetkiliklerini artırmaya yönelik iki günlük simülatör destekli eğitim modülü geliştirilmiştir. İkincisi ise Mearsk ile Arkas’ın iş birliği yaptığı Uzak Doğu hattında çalışan ve devamlı olarak yoğun deniz trafiği içerisinde çalışan gemi kaptanlarından gelen talepler üzerine proje ekibi,  Singapur’a gönderilmiş, gemi ve deniz trafiği yerinde incelenerek yeni simülasyon senaryoları geliştirmiştir. Geliştirilen senaryolar, bu sahada çalışan gemilere yeni atanacak olan gemi kaptanlarına uygulanmış ve bu gemi kaptanlarının bu bölgedeki seyir ve manevra tehlikelerine karşı hazır olma düzeylerinin arttırılması sağlanmıştır. Bu projenin uygulanma süreci sırasında tankercilik endüstrisinin benzer nitelikteki ihtiyaçlarından olacaktır ki 2017 yılında Tanker Yönetimi Öz Değerlendirme Rehberi III’de “Yetkinlik Değerlendirme Programı” tanımlanmıştır. Bu rehberde tüm tanker işletmelerinin gemi kaptanı zabitlerinin seyir emniyeti konusunda simülatör destekli olarak “Yetkinlik Değerlendirme Programı” geliştirmelerini talep etmiştir. DEÜ Denizcilik Fakültesinin Arkas DTF ile birlikte çıkmış oldukları arayışları sonucunda gelmiş olduğu nokta, tanker endüstrisinin şu anda ihtiyaç duyduğu bir konuya, çok yetkin bir çözüm oluşturabileceği düşünülmektedir.