"Senin hayatında ben de varım"

"Senin hayatında ben de varım"

Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER), önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı.

adscode

KOSDER sosyal sorumluluk projelerine devam ediyor. Derneğin düzenlediği iftar yemeğinde serebellar sendrom ataxi sendromu bulunan Yaşar Salt'ın kitabı davetlilere hediye edildi.

KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kocabaş, iftar yemeğinin açılış konuşmasında Yaşar Salt ile ilgili olarak; "Her ne kadar bizler birer işletmeci ya da yönetici olsak da asli vazifemiz insanlığa hizmet etmek ve bu çerçevede hayatımızı şekillendirmektir. Dinimiz, kültürel yaşantımız ve tarihimiz daima bizleri bu minvalde yaşamaya yönlendirirken gündelik hayatın telaşından unuttuğumuz değerleri bizlere hatırlatmaktadır. Şeyh Edebali Hazretleri’nin de ifade ettiği gibi “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturu bu konunun ehemmiyetini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bizler de bu bakış açısıyla küçük de olsa bir adım atarak birazdan hikayesini kendinden dinleyeceğimiz Yaşar Salt kardeşimizin kitabını sizlere hediye etmek istedik. Bu çerçevede KOSDER olarak Yaşar Salt kardeşimiz özelinde bütün engellilere daha yaşanılabilir ve engellerin olmadığı bir dünya diliyoruz. " ifadelerini kullandı.

İftar yemeğinin ilerleyen dakikalarında Yaşar Salt söz aldı. Katılımcılara teşekkür ederek söze başlayan Yaşar Salt hastalığı ve kitap yazma süreci ile ilgili konuşmasında şu ifadeleri kullandı.

"Bu anlamlı ve güzel geceye davet edildiğim ve sizlerin karşısında yer aldığım için bir taraftan onur ve gurur duyuyor, bir taraftanda içsel olarak çok heyecanlanıyorum. Benimle bu davet paylaştığı andan itibaren ne konuşacağımı, nasıl konuşacağımı planlıyorum. Bugüne kadar hep kendi şirketimde tanıdığım yüzlerin karşısında yer aldım, bu akşam benim için de bir ilk, umarım kendimi sizlere ifade edebilir, “Senin Hayatında Ben de Varım” diyerek şu an yaşadığım güzel hislerimi özet bir şekilde sizlere de aktarabilirim.

Benim hikayem 16 yaşında başladı. Genetik bir hastalığın pençesine düştüm, aynı hastalıktan büyük abimde muzdarip adı “serebellar sendrom ataxi”. Hastalığa ilk yakalandığımda büyük bir boşluğa düştüm, hayattan soyutladım kendimi, iyimser bakamıyordum ne yazık ki. Hayatımı sonlandırmaya dahi yeltendim. 

Daha sonra Yusuf abimle tanıştım ve bana hayatı öğretti, güçlü olmayı öğretti, herşeye rağmen yaşamanın değerini öğretti, tüm olumsuzluklara rağmen hayata pozitif bakmayı öğretti. Yaşam kaynağım oldu...

2006 yılında profesyonel çalışma hayatına dahil oldum, İKEA mobilya mağazasında ilk işe başladığım yıllarda rahatsızlığım denge kaybı dışında çok etkilemiyordu, 2010’dan sonra kötüye doğru ilerleyişi hızlandı!  2012 Mayıs ayında yürüyüşüm zorlaştığı için destek araç kullanmaya başladım. Tam 10 yıl olmuştu çalışma hayatında oluşum, Genel müdür yardımcım değerli ablam Ayla Akkaban Maşlak bir konuşmamızda, kitap yazmamı istedi “yapamam” diyerek dikkate almadım yaklaşık 8-9 ay sonraki konuşmamızda tekrar “başladın mı yazmaya” dedi “yok” dedim. Telkinleri, önerileri ve bana olan inancı sayesin içimde yazmak konusunda aşırı istek oluştu ve yazmaya karar verdim. “Senin hayatında bende varım” kitabım kısaca böylece ortaya çıktı. 


11 yıl sosyal hayatın içinde engelli olarak kendi hayat hikayem, engelli olmak, sağlıklı insanların bakış açısı, çevresel zorluklar,Avrupa’da engelli olmak, vs... Birçok konuyu bizzat kendimden ve başka örnekleri araştırarak aktarmaya çalıştım. Tabi bu kadar güçlü olmamı önce aileme, ikinci olarak da İKEA ailesine borçluyum. İki yetişkin engelli çocuğuna bir gün dahi sitem etmeyen, riyakarlık yapmayan anneme minnet duyuyorum.

İlk yazdığımda düşüncem sadece kitaptı fakat artık bir proje oldu benim için toplumsal algı yaratmak bununla birlikte farkındalık yaratmak var olanı da arttırmak istiyorum. Şu mesajıma dikkat çekmek istiyorum; İnsanlar sadece ve sadece mutlu bir an yaşamak için tebessüm etmek istiyorlar. Benim bu dünyadaki misyonumun, içten gülmeyi onlara göstermek ve aşılamak olduğuna inanıyorum. Aslında burada onlara şu mesajı iletiyor ve düşünmelerini sağlıyorum: “Bakın şu adama! Onun çektiği zorlukları, yükünün tüm ağırlığını görün! Ama yine de büyük bir azimle ve yılmadan tüm enerjisiyle gülüyor. Peki ya siz?”

Beni tanıyan ve kitabımı okuyan insanlarda bu etkiyi yaratabilirsem ne mutlu bana.

Sadece bir kitap ile farkındalık yaratmak tabi çok zor fakat devlet, iş kadınları,iş adamları, psikologlar, pedagoglar, şehir planlamacılar, mimar ve mühendisler vs. Bütün kesimlerin yardımcı olması gerekmektedir.

Unutmayınız ki, engelliler için yaratacağınız engelsiz koşullar gün gelir sağlıklı engelli adayları için de gerekli olabilir. Bu bağlamda sizlerle sloganımı paylaşmak istiyorum.

Birçok konuda eksiğimiz olabilir fakat harekete geçmek için geç değil...

Hepinize beni dinlediğiniz ve bana bu güzel fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bana bu imkanı veren Sn. Bülent Dandin’e ve Pınar Kalkavan hanımefendiye huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

Küstürmeyin insanları hayata,
Sonra herşeyden vazgeçiyorlar. 
Bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, 
Nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar. 
Küstürmeyin işte bazı insanları."

Yaşar Salt'ın konuşmasında katılımcılar duygusal anlar yaşadı. Konuşmanın ardından birçok isim Yaşar ile yakından ilgilendi.

KOSDER yetkilileri Yaşar Salt'ın yazdığı "Senin hayatında ben de varım” kitabını katılımcılara dağıttı.

Hüseyin Kocabaş da Yaşar Salt’ın konuşmasının ardından “Bu anlamlı günde önemli bir sosyal sorumluluk projemizi KOSDER olarak hayata geçirdik. Bundan sonra da bu projeleri devam ettirme adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ümit ediyorum ki bir yerlere dokunabilmişiz ve dikkat çekebilmişizdir.” İfadelerini kullandı.

Kaynak: TURKDENİZ.COM