DEPREMİN TÜRK DENİZ TİCARETİNE ETKİLERİ NELER OLDU?

DEPREMİN TÜRK DENİZ TİCARETİNE ETKİLERİ NELER OLDU?

Dünya Gazetesi Yazarı Levent Akbay, Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türk deniz ticaretine etkilerini değerlendirdi.

adscode

Levent Akbay'ın Dünya Gazetesi'ndeki yazısı şu şekilde:

Deprem deniz ticaretini ne kadar etkiledi? Zarar sadece Limakport’un İskenderun limanındaki yangınla sınırlı mı kaldı?

Depremin etkilediği İskenderun Körfezi’nin Hatay tarafında; Byport, Botaş Dörtyol Limanı, Global Terminal, MMK Metalurji Limanı, İsdemir Limanı, Atakaş Limanı, Tosyalı Demir Çelik Limanı, Ekinciler Limanı, Assan Port, Yazıcı 1, Yazıcı 2, Gübretaş Limanı, Petrol Ofisi, Sasa Polyester, Limakport yer alıyor. Körfezin Ceyhan yakasında ise Sönmez Çimento, Toros Tarım, Botaş Ceyhan Limanı, Botaş International, Sanko Petrokimya Limanı, İsken Limanı gibi tesisler yer alıyor.

Bunların bir bölümü liman, terminal, iskele gibi deniz yapıları. Yanı sıra ‘şamandıra’ tipli tesisler de var. Bu limanlar bir yandan varsa entegre olduğu tesisin, yanı sıra Türkiye’nin bir bölümünün girdi ihtiyacını karşılıyor. Bu nedenle bölgede deniz ticaretine ilişkin altyapının önemi büyük. İskenderun DTO’nun verilerine göre 2022’de İskenderun bölgesinde 22.1 milyon ton yükleme, 37.2 milyon ton boşaltma olmak üzere toplam 59.3 milyon tonluk yük hareketi olmuş.

Ceyhan bölgesinde ise 54.7 milyon ton yükleme, 12.4 milyon ton boşaltma olmak üzere 67,2 milyon tonluk yük hareketi olmuş. Tamamına baktığımızda 126,5 milyon tonluk bir yük hareketi görüyoruz.

2022’de Türkiye’nin tüm limanlarında elleçlenen yük miktarının 543 milyon ton olduğunu düşündüğümüzde bölgenin kapasitesi ve önemi de kendini gösteriyor. Bu limanlardan 2022’de taşınan yüklere baktığımızda 63.7 milyon tonluk petrol, 16.1 milyon tonluk kömür, 6.1 milyon tonluk hurda demir, 12.5 milyon tonluk demir çelik ürünleri, 3.1 milyon tonluk çimento, 2.5 milyon tonluk gübre, 6.6 milyon tonluk hububat ve 15.4 milyon tonluk diğer ürünler taşınmış. 

Bu arada Türkiye’nin dördüncü büyük limanı olduğu ifade edilen Limakport’un 6 ay devre dışı kalacağı, ilk gözlemlere göre 600 milyon dolarlık bir zarara uğradığı bilinenler arasında.

Yangının söndürülmesinden sonra Limakport’tan yapılan ilk açıklamada depremin yaşandığı 6 şubat tarihi itibariyle limanda bulunan dolu ve boş konteynerlerin ardiye ücretlerinin 6 Şubat’a kadar işletileceği, bu tarihten konteynerlerin fiili çıkışının gerçekleştirileceği tarihe kadar ardiye ve kapı çıkış (dolu-boş terminal) bedellerinin yansıtılmayacağı duyuruldu.

Yine yangın sonrasında başlayan limandaki sağlam konteynerlerin ayrılması işlemi bitirildi. Yangın sırasında limanda 5500 kadar konteyner bulunurken, her biri 20-25 ton yük alan 1500 konteynerin yandığı gelen bilgiler arasında.

Limakport, yangından zarar gören konteynerlerin açılması ve yük sahiplerinin zararlarının karşılanmasına yönelik organizasyon hazırlıklarını da tamamladı. Konteyner sahiplerinin 28 Şubat’tan itibaren zararın belirlenmesi amacıyla çağrılacağı duyuruldu.

Limakport’tan yapılan çağrıda “Bölgemizde 06.02.2023 tarihinde yaşanan deprem felaketi sebebiyle limanda yükleri hasar gören/yanan tarafların yüklerine ilişkin sigorta poliçelerini limanımıza iletmeleri hususunda 17.02.2023 tarih ve 2023-İSK/-L-0140 sayılı duyuru ile bilgilendirme yapılmıştı.Yükleri hasar gören müşterilerimizin yüklerine ilişkin hasar tespit işlemlerine 28.02.2023 tarihi itibariyle başlanacak olup; limanımızın müşterilere 2 iş günü öncesince bildireceği gün ve saatte yük sahibi yetkilisi ve yük sahibinin sigorta eksperlerinin limanda tespit için hazır olması istenecektir” denildi.

Limakport dahil bölgedeki limanların oldukça geniş bir bölgenin hammadde ihtiyacını karşıladığı ortada. Deprem sonrasında Limakport’un gerek yangın, gerek liman rıhtımındaki sorunlar nedeniyle insani yardım dışında faaliyeti durdu.

Denizcilik Genel Müdürlüğü bekleyen kargoları diğer limanlara yönlendirdi. Yapılan açıklamada Körfez’deki limanlarda herhangi bir sorun olmadığı belirtildi. Ancak anlaşıldığı kadarıyla talep bütünüyle karşılanamadığı gibi, başka limanların da devreye girmiş olmasına rağmen bugün de sorunların yaşanıyor.

Nitekim Mersin Limanı’nda büyük bir yığılma oldu. 40’tan fazla geminin bölgede beklediği, limanın kapasitesinin gelen talebi karşılamadığı dillendiriliyor. Bu da İç Anadolu dahil fabrikaların hammadde teminini zora sokuyor. Alternatif limanların girdi maliyetlerini farklılaştıracak olması da ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkacak gibi görünüyor
 
 Kaynak: Dünya Gazetesi