İNEGÖL'DE MAVİ VATAN SÖYLEŞİSİNE YOĞUN İLGİ GÖSTERİLDİ
İnegöl Belediyesi ile Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Kültür Derneği iş birliğinde düzenlenen “Denizlerimizdeki Misak-ı Milli Mavi Vatan” büyük ilgi gösterildi.
İnegöl Belediyesi ile Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Kültür Derneği iş birliğinde düzenlenen “Denizlerimizdeki Misak-ı Milli Mavi Vatan” söyleşisine konuşmacı olarak katılan Müstafi Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, “Mavi Vatan milli bir meselesidir. Siyasete bulaştırılmaması gerekir. Bu Türkiye’nin milli politikasıdır. Buna göre savunulmalıdır. Milli politikaya karşı çıkan da milli değildir zaten” dedi.
İnegöl Belediyesi, Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Kültür Derneği iş birliği ile Türkiye’de ilk olacak bir organizasyona imza attı. Özellikle son 5-6 yılda sıkça ifade edilen Mavi Vatan konusu, Mavi Vatan’ın geliştiricileri tarafından doğrudan ilçe halkına anlatıldı. Aynı zamanda akademisyen ve yazar olan, Mavi Vatan’ın geliştiricisi olarak tanınan, Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezinin Kurucusu Müstafi Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk ve Gazeteci-Yazar Ardan Zentürk’ün konuşmacı olarak katıldığı “Denizlerimizdeki Misak-ı Milli Mavi Vatan” söyleşisi düzenlendi.
Çaka Bey’den günümüze fotoğraf sergisi
Ülkemizin gelecek adına ciddi bir mücadele verdiği, dünyanın merkezi konumundaki Doğu Akdeniz’in doğru anlatılması ve anlaşılması, aynı zamanda denizlerdeki misakı millimiz olan Mavi Vatanın öneminin farkına varılması adına yapılan organizasyon, Beşinci Mevsim Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Söyleşi öncesi kültür merkezi fuaye alanında Türk Denizcilik tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen 1081 Çaka Bey ile başlayıp günümüze kadar Türk Denizciliğini anlatan bir fotoğraf sergisi düzenlendi. Konuklar, söyleşi öncesi sergiyi ilgiyle inceledi.
AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk moderatörlüğünde başlayan söyleşiye hem İnegöl ve Bursa protokolü hem de ilçe halkı yoğun ilgi gösterdi. Adeta Mavi Vatan sevgisinin salonlara sığmadığı programda, açılışı Metin Külünk yaptı. Konuşmasına Barbaros’un bir sözüyle başlayan Külünk, “Barbaros der ki suyu yöneten toprağı yönetir. Bugün konuklarımızdan biri Müstafi Emekli Tümamiral Cihat Yaycı. Sayın Yaycı bu doğruyu içselleştirmiş, bu doğru üzerinden Türkiye’nin meselelerine nefes üfleyen tereddütsüz isimlerden biri. Bu akşam da sizlerle son 5-6 yıldır üzerinde çokça konuşulan bir konuyu konuşacağız. Mavi Vatan. Anadolu’yu biliyoruz. Peki Mavi Vatan nedir? Niçin ortaya çıktı. Mavi Vatan kavramının ortaya çıkma gerekçesi nedir? Gelecek yüzyılda varlığımız açısından ne ifade ediyor? Mavi Vatanda duyarsız kalmak bizi nereye savurur. Mavi Vatanda olmaz isek toprak parçamızda ayakta durmamız mümkün mü? Denizlerin altı neyi ifade ediyor? Denizlerin dibindeki madenleri biz bugüne kadar bu ülke hiç konuşmadık. Karadeniz’de, Ege’de, Doğu Akdeniz’de olmazsak buradaki denizin dipleri kimi ilgilendiriyor? Kim orada egemenlik iddiasında bulunacak. Bütün bunların ortak noktası Mavi Vatan” dedi.
Metin Külünk’ün giriş konuşması sonrası söyleşi programı konukların; Doğu Akdeniz Dünya jeopolitiği için ne ifade ediyor? Doğu Akdeniz’deki varlığımız küresel sistem açısından hangi anlamı yüklenmiş durumda? Doğu Akdeniz’de var olmazsak Anadolu topraklarında var olabilir miyiz? Doğu Akdeniz’in altı ile üstü hangi güçlere sahip? Gibi soruları yanıtlayan anlatımlarıyla devam etti.
İlk sözü MP5 Savunma ve Strateji Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Yazar Ardan Zentürk aldı. Zentürk, Doğu Akdeniz’i Dünya’nın merkezi olarak ifade ederek şöyle konuştu: “Dünya’nın merkezinden bahsediyoruz. Sadece hidrokarbonlar açısından değerlendirilebilecek bir stratejik alandan bahsetmiyoruz Doğu Akdeniz diyerek. Doğu Akdeniz, dünya enerji hatları, dünya ticaret hatları ve küresel oyuncuların kendi güç merkezlerini oluşturdukları alanlar açısından da dünyanın en stratejik mevkii. Tarihin her döneminde de önemli olan bir bölge. Bugün ise çok önemli ve çok riskli.”
“Ne işimiz var orda, ne işimiz var burada diye konuşan arkadaşlarla otururken anlatamadığımız meseleler var. Tarihsel, kültürel hiçbir bağı olmayan Rusya’nın Suriye ve Libya’da ne işi var. Bunu sormadan Türkiye’nin Suriye veya Libya’da ne işi olduğunu sormak garabettir. Ben Trablusgarp’ta savaşmış bir milletin çocuğuyum. Ben Şam’ı savunmuşum. Mustafa Kemal Atatürk’ün son karargahı Afrin’di. Ben şu an bir dengeleyici ve istikrar gücü olarak o topraklarda olmalıyım. Böyle bir dünyada Doğu Akdeniz’de olmayacağız da nerede olacağız.”
“Cihat Yaycı Paşamın hazırladığı Libya anlaşması 10 yıl önce imzalanabilirdi. Yine beraberdik. 10 yıl boyunca Dış İşleri Bakanlığının belli bir kadrosunun nasıl bir direnişi ile karşılaştığımızı anlatacak değilim. Ama Türkiye’nin içine 1950’lerin başından itibaren, Türkiye’nin Nato’ya girmesiyle yerleştirilmiş yabancı bürokrasinin sadece Fetö’den ibaret olduğunu mu düşünüyorsunuz. O kadar çok engellemelerle karşılaşıldı ki. Libya olayı sadece bir kişinin cesaretidir. Libya anlaşmasının mimarı, başlatıcısı Cihat Yaycı Paşa, finalize edeni Recep Tayyip Erdoğan’dır. O olmasaydı ve o siyasi kararı vermeseydi biz hala Doğu Akdeniz’deki balıkları tartışıyor olacaktık.”
Mavi Vatan’ın geliştiricisi Müstafi Emekli Tümamiral Cihat Yaycı ise 462 bin kilometrekarelik bir Mavi Vatan’dan bahsedildiğini vurgulayarak konuşmasına başladı. Yaycı, Mavi Vatan konusunun milli bir mesele olduğuna vurgu yaparak “Mavi Vatan milli bir meselesidir. Siyasete bulaştırılmaması gerekir. Bu Türkiye’nin milli politikasıdır. Buna göre savunulmalıdır. Milli politikaya karşı çıkan da milli değildir zaten. Milli politikada şahıslar değişir, hükümetler değişir ama politikalar, hedefler değişmez. Bizde ise maalesef hedef tartışması yapılıyor. O zaman milli siyaset oluşmuyor. Siz şimdi Yunanın, Rum’un, Ermeni’nin, Avrupalının söylediği gibi Türkiye’yi Mavi Vatanla yayılmacı, saldırgan, genişlemeci, emperyal, Yeni Osmanlıcı gibi tanımlarla itham ederseniz, ben sizi sorgularım kimden fonlanıyorsunuz diye. Ben bir Atatürk milliyetçisiyim. Benim Atatürkçülüğümü kimse tartışamaz” dedi.
Yaklaşık 2 buçuk saat süren söyleşi sonunda, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban da sahneye davet edildi. Burada kısa bir selamlama konuşması yaparak Türkiye’nin Mavi Vatan’da verdiği mücadelenin önemine vurgu yapan Başkan Taban, yerli ve milli kavramının da bu noktada ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü söyledi. Başkan Taban, konuklara hediye takdiminde bulundu. Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Turgay Yazıcı ise Kuvayi Milliye ruhuyla hareket eden derneklerinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin her adımında yanlarında olacaklarını ifade etti. Yazıcı da konuklara hediye takdimi gerçekleştirdi.
0 Yorum