Demiryolu, havayolu, karayolu, denizyolu ve diğer tüm lojistik alanların ayrı yönetildiği bir düzende lojistikte büyük atılımlar gerçekleştirilemeyeceğini dile getiren sektör temsilcileri, AB’deki gibi ‘Tek Taşımacılık Ağı Yönetimi Sistemi’ne geçmesi gerekliliğine vurgu yaptı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Lojistik Sektör Kurulu koordinasyonunda ‘Dünyanın Doğal Lojistik Merkezi Türkiye’ başlığında düzenlenen Türkiye İstişare Toplantısı (TÜİT) Mersin'de gerçekleştirildi. Tedarik Zincirinde Millileşme ve Transit Ticaret, Lojistikte Koordinasyon ve Nitelikli Lojistik, Yeşil Dönüşüm ve Karbon Ayak İzi başlıklarında olmak üzere 3 farklı oturumda gerçekleştirilen toplantıya lojistik sektöründe faaliyet gösteren kamu ve sivil toplum örgütü temsilcileri, meslek örgütleri ve iş insanları katıldı. Toplantının sonunda ticaret yollarının ve ulaşım akslarının sürdürülebilir şekilde açık kalması ve sektörde termin sürelerini uzatan koordinasyon-iletişim sorunlarının önüne geçilmesi için, bir an önce ‘ Tek Taşımacılık Ağı Yönetimi Sistemi’ne geçilmesi çağrısı yapıldı. Toplantıda ayrıca Türkiye limanlarında elleçlenen yük oranlarının her geçen yıl arttığı vurgulanarak limanlarının geri sahalarının genişletilmesi, Çandarlı ve Filyos gibi büyümekte olan limanlara demir yolu bağlantısı yapılması, lojistik köylerin kurulması ve sektördeki firmaların nitelikli personel eğitimi, yeşil dönüşüm ve teknoloji yatırımlarına yönlenmesini sağlayacak yeni teşvik uygulamaları geliştirilmesi gerekliliği üzerinde duruldu.

LODER Lojistik Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, geçtiğimiz nisan ayında kamuoyuna duyurulan 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’na sektörün tüm aktörlerinin sahip çıkması çağrısında bulundu. Ticaret yolları ve ulaşım akslarının açık tutulması için de Türkiye’nin bir an önce ‘Tek taşımacılık Ağı Yönetimi Sistemi’ne geçmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, “Demiryolu, havayolu, karayolu, denizyolu diğer tüm lojistik alanların ayrı yönetildiği bir düzende sektör kendisinden beklenen büyük atılımları gerçekleştirmesi beklenemez. "Avrupa Birliği'nin Single European Transport Area gibi oluşumlarına benzer bütüncül yönetim sistemlerini Türkiye’ye uyarlamalıyız. Bütün taşımacılığın birbirine entegre ve bütünleşik olarak zaman kaybını önleyecek şekilde gerçekleşmesini sağlamalıyız” dedi.

"Sektör teknoloji altyapısını güçlendirmeli"

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Serdar Yıldızgörer, Rusya Ukrayna arasında devam eden savaşın petrol sektörüne etkileri nedeniyle lojistik sektöründeki maliyet artışların hemen hemen her sektöre yansıdığını kaydetti. Hem savaşın hem de pandeminin lojistik sektöründe yeni iş modellerinin gelişimine sebep olduğunu ve yeşil dönüşüm yatırımlarının ön plana çıktığını ifade eden Serdar Yıldızgörer, yeni iş modellerine uyum sağlamak için sadece fiziki yatırımların yeterli olmayacağını belirtti. Yıldızgörer, “Hatalı taşımaların ve zaman kaybının önüne geçebilmek adına sektör teknoloji altyapısını güçlendirmeli ve nitelikli personel eğitimine daha çok önem vermeli” dedi.

"Yeşil lojistik uygulamaları görmezden gelinemez"

Türkiye’nin lojistik sektöründe hem uzak hem de yakın coğrafyalarda tercih edilen önemli lojistik merkezlerden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini dile getiren MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı ise "Ulaşım ve lojistik kabiliyetler, üretim üsleri için artık belirleyici faktörler arasına eklendi. Bu kapsamda üç kıtanın kesiştiği, dünya ekonomik merkezleri ile ham madde kaynakları arasındaki güzergah üzerinde bir kavşak konumunda olan Türkiye, jeopolitik konumunun sunduğu potansiyelden en üst seviyede ekonomik ve siyasi kazanç sağlamayı hedefliyor. Alternatif rotalarda küresel ticaretteki gücümüzü arttırıyoruz. Önümüzdeki süreçte Avrupa'nın en büyük filosuna sahip olan Türkiye'nin, yeşil lojistik uygulamalarını görmezden gelmesi düşünülemez” diye konuştu.
 
Kaynak: Dünya Gazetesi