TAHIL KORİDORU RAFA MI KALKTI? UKRAYNA TAHILINI NASIL SATACAK, RUSYA'NIN ALTERNATİFLERİ NELER?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmesinde, Tahıl Koridoru Anlaşması'nın devamına ilişkin somut ve umut verici bir sonuç çıkmadı.
Küresel gıda krizinin önlenmesi için hayati önemde görülen tahıl koridorunun kısa vadede yeniden canlanmasına yönelik beklentiler azaldı.
Dünyanın iki önemli tahıl üreticisi olan Rusya ve Ukrayna, bu süreçte ürünlerini alternatif yollarla dünya pazarlarına taşımayı planlıyorlar. Türkiye ise çabalarını Eylül ayı ortasında toplanacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kapsamında sürdürmeyi öngörüyor.
Erdoğan-Putin görüşmesinde gündemdeki en önemli konu, Temmuz 2022’de imzalanan ve Rusya'nın bu yıl çekildiği Tahıl Koridoru Anlaşması'nın yeniden hayata geçirilmesiydi.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Rusya’nın taleplerinin karşılanması için geliştirdiği yeni öneriler konusunda Putin'i ikna etmek ve böylece Türk diplomasisinin en önemli başarılarından olan tahıl koridorunu yeniden canlandırmak istiyordu. Ancak Putin, Erdoğan'la orak basın toplantısında Guterres’in önerilerinin vaatten öteye geçmediğini, Batı’nın Rus ürünlerinin önündeki engellerin kaldırılmasına yeşil ışık yakmadığını söyledi. Putin, bu aşamada tahıl koridorunun yeniden yaşama geçirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Putin ayrıca, Batı’nın iddialarının tersine, gıda fiyatlarının azaldığını ve tahıl arzı konusunda da sorun bulunmadığını, Rusya açısından anlaşmaya acilen dönmeyi gerekli kılacak bir durum olmadığını söyledi.
Rusya'nın iki temel şartı
Rusya’nın pozisyonuna ilişkin daha açık bilgilendirmeyi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Soçi görüşmesi dönüşü gazetecilere açıklama yapan Erdoğan, Rusya’nın sürece yeniden katılmak için iki temel şartının olduğunu açıkladı.
"Rusya'nın iki tane özel isteği var. Birisi Rusların tarım bankasının SWIFT sistemine bağlanması” diyen Erdoğan, Rusya’nın önemli bir tahıl ihracatçısı olduğunu ve 62 senedir dünya pazarlarına satış yaptığını kaydetti.
Erdoğan, “Satışın devamı için iki şeyin hayata geçmesi lazım. Birincisi satış sonucu parayı alması gerekiyor, ikincisi de taşımada kullanılan gemilerin sigortalanması gerekiyor" dedi ve ekledi:
"Gemilerin Avrupa veya başka limanlara mal taşıyabilmesi için sigorta edilmesi şart. Yaptırımlardan dolayı İngiliz merkezli sigorta şirketi, gemilerin sigortasını yapmıyor.
"Rus bankalarının SWIFT sisteminden çıkartılması nedeniyle de para transferi olmuyor, bunun ikisinin mümkün olmasını Ruslar şart koşuyorlar.”
SWIFT, paranın uluslararası transferini sağlayan finansal altyapı.
Erdoğan, Guterres’in mektubunda Rusya’nın talep ettiği şekilde direkt SWIFT’e dönüş yerine aracılık mekanizması teklif ettiğini söyledi. BM Genel Sekreteri, benzer bir öneriyi Mayıs ayında da yapmış ancak Rusya o zaman da öneriyi reddetmişti.
Bunun dışında Putin’in Batı’ya eleştirilerini anımsatan Erdoğan, “Sayın Putin ‘Bana karşı bunlar (Batı) edimlerini yerine getirmiyor, getirmediği için de ben bu konuda bunlarla müşterek bir çalışmanın içine girmem’ diyor” ifadeleriyle, Rusya'nın Karadeniz tahıl koridoruna dönüşünün aslında öngörülenden daha da zor olduğunu kayda geçirmiş oldu.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov da Rus basınına yaptığı açıklamada, tahıl koridoru anlaşmasının çok taraflı bir uzlaşma olduğunu, ikil temaslarla çözülmesinin olanaklı olmadığını, özellikle Batılı güçlerin uzlaşmaz tavrı nedeniyle tıkanıklığın yaşandığını söyledi.
Rusya'nın alternatifleri neler?
Tahıl Koridoru Anlaşması'nı gündeminden düşüren Rusya, Putin’in Afrika Zirvesi’nde verdiği söz üzerine, en fakir Afrika ülkelerine ücretsiz ya da çok uygun fiyatla tahıl ürünü satışına odaklandı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçen hafta Moskova'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği ortak basın toplantısında bu adımın ilerki haftalarda atılacağını belirtmiş; bir soru üzerine, bunu tahıl koridoruna alternatif bir yol olarak düşünmediklerini söylemişti.
Ancak Lavrov, tahıl koridorunun geleceğinin belirsiz olduğunu, tahıldan mahrum kalacak Afrika ülkelerinin zarara uğramaması için bu adımı atacaklarını kaydetmişti.
Bu plana göre Rusya, 1 milyon ton tahılı işlenip una dönüştürülmek üzere Türkiye’ye gönderecek ve buradan da yine ücretsiz şekilde en az gelişmiş 6 Afrika ülkesine ulaştıracak.
Türk şirketlerinin aktif olarak yer alacağı plana Katar’ın da finansal destekle girmesi öngörülüyor. Ancak Peskov, bugün basına yansıyan açıklamalarında, henüz Katar’ın katılımıyla ilgili bir gelişme olmadığını kaydetti.
Bu planın ötesinde Rusya, Karadeniz güzergahı dışındaki yollarla tahıl ihracatı yapmayı bundan sonra da sürdüreceğini ve gıda piyasasını istikrarlı bir halde tutmaya çalışacağını kayda geçiriyor.
Ukrayna, tahılını nasıl satacak?
Tahıl Koridoru Anlaşması'nın sona ermesi ve güvenli koridorların iptal edilmesi en çok Ukrayna’nın zararına oldu. Anlaşmanın uygyulanmasından 18 Temmuz 2023’e kadar 33 milyon tahılı dünya pazarlarına taşıyan Ukrayna ve Batılı ortakları, tahıl ihracının devamı için farklı senaryoları gündeme taşıyorlar.
Tahıl koridorunun uygulanmasında yaşanan sıkıntılar sonrasında Ukrayna, tahılını kara yoluyla Doğu Avrupa ülkelerine satmaya başlamış ancak bu yerel üreticilerin itirazına neden olmuştu.
Avrupa Birliği (AB); Polonya, Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya’nın girişimi üzerine vergisiz AB pazarına giren Ukrayna tahılına 15 Eylül’e kadar yasak koymuştu. Yerel üreticiler yasağın daha da uzaması için Brüksel’e baskıda bulunuyorlar.
Bu arada, Avrupa basınına göre, Litvanya, Letonya ve Estonya; Ukrayna tahılının Baltık Denizi’ndeki limanları aracılığıyla dünyaya pazarlanması için AB’nin desteğini istedi.
Ancak milyonlarca ton tahılın karayoluyla Baltık Denizi’ne taşınmasının çok büyük maliyet ve zaman gerektireceği, bu nedenle bu alternatifin çok da uygulanabilir olmadığı değerlendirmelerine neden oluyor.
Bu gelişmeler, Ukrayna’nın tahılını Karadeniz dışında başka bir yolla dünya pazarlarına satmasını neredeyse olanaksız hale getiriyor.
Ukrayna’nın Türkiye’ye de sunduğu alternatif güzergah, tahılı taşıyacak gemilerin Romanya ve Bulgaristan kara sularından seyrederek Türk boğazlarına ulaşmasını içeriyor.
Gemilerin böylece olası Rus saldırısına maruz kalmadan dünya pazarlarına açılabileceği hesap ediliyor.
Türkiye: Rusya'sız olmaz
Türkiye, bu senaryoya güvenlik açısından soğuk bakıyor. Tahıl koridorunun işletilmesi için Rusya’nın mutlaka işin içinde olması gerektiğini kaydeden Ankara, tek taraflı işletilecek bir mekanizmanın Karadeniz’de bugüne kadar korunan ortamın bozulmasına ve çatışmanın bu bölgeye yayılmasına neden olabileceği kaygısını dile getiriyor.
Rusya da 20 Temmuz’da yaptığı açıklamada, tahıl girişimin sona ermesinden sonra Ukrayna’ya doğru seyreden her gemiyi askeri kargo taşıyan araç olarak nitelendireceğini kaydetmişti.
Erdoğan’ın Putin ile görüşmemesinden sonuç çıkmamasına karşın tahıl girişiminin yeniden canlandırılması için çabalarını sürdüreceği öngörülüyor.
Bu konunun hem G20 Zirvesi'nde hem de BM Genel Kurulu’nda Erdoğan’ın önemli başlıklarından biri olacağı kaydediliyor. Erdoğan, basına yaptığı açıklamada, Guterres ile New York’ta görüşeceğini de açıkladı.
Bununla beraber tahıl koridorunun geleceğine ilişkin anahtarın başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batılı ülkelerde olması, Erdoğan’ın bu ülkelerle teması açısından da önemli olacak.
Rusya’nın iki temel şartından SWIFT’e dönüş için ABD’nin, gemilerin sigorta işlemleri için de İngiltere’nin ağırlıklı söz sahibi olması ve bu ülkelerin Rusya’ya karşı en sert tavrı almış olmaları, tahıl koridorunun geleceği açısından olumsuz düşüncelerin güçlenmesine neden oluyor.
Kaynak: BBC Türkçe
0 Yorum