ÇİN'İN AVRUPA HATTI İÇİN B PLANI TÜRKİYE
Savaş nedeniyle Asya-Avrupa arası Kuzey rotasındaki güvenlik ve geçiş sorunları, Çin’i, Batı’ya taşımalarda alternatif güzergah arayışına yöneltti.
Savaşın, Çin-Avrupa demiryolu taşımacılığını da etkilediğini belirten lojistik sektörü temsilcileri, bu süreçte Türkiye üzerinden geçen Orta Koridor’un öne çıktığına işaret ederek, güzergahtaki geçiş sorunlarının bir an önce ortadan kaldırılmasını istiyor. UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy, Orta Koridor üzerinden taşımaların, çok taraflı iş birliklerine dayalı olarak artırılabileceğini söyledi. Ulusoy, konjonktürün, Türkiye’yi uluslararası taşımacılıkta hub olma hedefine yaklaştıracağını kaydetti. Rusya’ya uygulanan ambargo dolayısıyla Asya ve Avrupa arasındaki kuzey rotasında sorunların ortaya çıkması Çin’i, Avrupa’ya taşımalarda alternatif güzergah arayışına yöneltti. Türkiye’nin dahil olduğu Orta Koridor bu süreçte öne çıkıyor. Sektör yetkilileri, tarihi fırsatı kaçırmamak için mevcut güzergahtaki sorunların hızla çözülmesini istiyor. Küresel ölçekteki araştırma ve yayın kuruluşlarına göre, Rusya-Ukrayna savaşı, Çin-Avrupa demiryolu taşımacılığında aksamalara neden oluyor. Rusya ve Belarus’a uygulanan yaptırımlar dolayısıyla bu hattan kaçınılması, İpek Yolu’nun Hazar Denizi üzerinden Türkiye’ye ve buradan da Avrupa’ya uzanan Orta Koridor'un önemini artırdığı belirtiliyor.
Rusya-Ukrayna savaşı küresel tica- rette tüm dengeleri değiştirirken, lojistik rotaları da yeniden şekilleniyor. Çin-Avrupa hattında önemli geçiş ülkeleri olan Ukrayna ve Rusya’nın, savaş nedeniyle riskli hale gelmesi, alternatif güzergahlara talebi artırdı. Bu durum, Türkiye’nin de dahil olduğu Orta Koridor’un önemi artırdı. Ancak Türkiye için önemli fırsatlar yaratan bu gelişmenin önünde altyapı eksikliğinden kaynaklanan bazı engeller var. Sektör yetkilileri, fırsatı kaçırmamak için mevcut güzergahtaki sorunların ivedilikle çözülmesi gerektiğini vurguluyor.
Asya ile Avrupa arasında ticaret ve ulaşım üç ana koridordan gerçekleştiriliyor. Rusya’nın içinde bulunduğu “Kuzey Koridoru”, İran üzerinden geçen “Güney Koridoru” ve Türkiye’nin de dâhil olduğu “Orta Koridor”. Ancak Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Kuzey koridorunda yaşanan güvenlik sorunları nedeniyle hem Çin’de hem de AB’de alternatif güzergah arayışı başladı. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nin (UTİKAD) Başkanı Ayşem Ulusoy, bu durumun Türkiye’den Kafkaslar’a, oradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ile Kazakistan’ı da içine alan Orta Asya ve Çin’e ulaşan Orta Koridor’u daha da değerli hale getirdiğine dikkat çekti. Özellikle Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan limanlarında lojistik merkezler ve serbest ticaret sahaları kurulmasının, Trans-Hazar işbirliğinin gelişmesine ve derinleşmesine katkı sağlayacağı öngörülüyor.
Rusya’ya çok sayıda yaptırımın ve ambargonun uygulanmasının, Asya’dan Avrupa’ya uzanan tüm ulaşım rotalarının riskini artıracağını ifade eden Ulusoy, Orta Koridor üzerinden yapılan ulaşımın öneminin, çok taraflı iş birliklerine dayalı olarak artırılabileceğini vurguladı.
Orta Koridor’un paydaşları olan Azerbaycan ve Türkiye’nin buna hazır olması gerektiğinin altını çizen Ulusoy, “Türkiye, Orta Koridor ile ilgili var olan teknik sorunları gidermeleri için diğer ülkelere yardımcı olmalı ve bunu teşvik etmeli.
Gümrük sistemlerimizi ve vergilerini birbirine uyumlu hale getirmeli, Orta Koridor’un işlerliğini daha da artırmalıyız” diye konuştu.
Özellikle AB’ye yönelik taşımalarda sınır kapılarında yaşanan kapasite ve bürokratik sorunların aşılması isteniyor.
HUB olma fırsatı artıyor
"Transit gelirleri artacak, yerli üretim teşvik edilecek, gümrük sistemlerimizin küresel entegrasyonu da tamamlanırsa ihracat maliyetlerimiz azalacak" diyen Ulusoy, başta Türkiye ve Azerbaycan olmak üzere Orta Koridor rotasındaki ülkelerin stratejik öneminin artacağını söyledi. Ulusoy, “Bunun sonucunda lojistik sektörü olarak uzun yıllardır hedeflediğimiz transit taşımacılıkta uluslararası HUB olma ihtimalimiz güçlenecek” dedi.
Savaş, Asya-Avrupa ticaret rotalarını güneye kaydırabilir
Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinde ticaret yapan şirketlere danışmanlık hizmetleri veren Dezan Shira & Associates tarafından yayınlanan China Briefing’de yer alan bir analize göre, savaş, Çin-Avrupa demiryolu taşımacılığında aksamalara neden oluyor. Tedarik zincirinde, Rusya ve Belarus’a uygulanan yaptırımlardan kaçınmak için ‘İpek Yolu’nun Hazar Denizi üzerinden Türkiye’ye ve Avrupa’ya uzayan kanadının önem kazandığı değerlendirmesi yapılıyor. Ancak bu rota ilave liman yüklemeleri gerektiriyor. Kazakistan’ın Hazar Denizi kıyısındaki Aktau Limanı’ndan gemilerle çıkıp, Azerbaycan’ın Bakü limanına geliyor, sonrasında Türkiye demiryolu hatları ve Karadeniz üzerinden geçerek Bulgaristan ve Romanya limanlarına giriş gerektiriyor. Çin ve AB, şu anda Türkiye ve AB arasındaki demiryolu bağlantılarını geliştirme üzerinde çalışıyor. Analize göre bu, AB’nin Çin’in Yol ve Kuşak projesini bir rakip olarak görmesindense Pekin’le işbirliği yaptığının bir işareti olarak değerlendiriliyor.
Şirketler, alternatif rotaları araştırıyor
ABD merkezli MarshMcLennan da geçtiğimiz günlerde yayınladığı analizinde Asya-Avrupa kara ticareti rotalarında faaliyet gösteren şirketlerin, Rusya ve Belarus’a uygulanan yaptırımlar nedeniyle alternatif rotaları araştırdığı belirtiliyor. 2021 yılında Çin ile Avrupa arasında ayda 1.200’den fazla demiryolu taşımacılığı seferi gerçekleştirildiği belirtilen analizde, yaklaşık 1,5 milyon TEU kapasitelik konteyner taşınan bu rotaların büyük bir kısmının Rusya, Belarus ve Ukrayna üzerinden geçtiğine dikkat çekiliyor. Konteyner sektöründe zaten darboğazın devam ettiği, liman sıkışıklıklarının sürdüğü, gecikmelerin yaşandığı ve navlunun rekor düzeylerde seyrettiği bir dönemde Çin-Avrupa kara ve demiryolu taşımalarının etkilenmesinin küresel tedarik zincirlerini daha da sıkıştırabileceğine vurgu yapılıyor. Ayrıca şirketlerin just-in-time üretimden just-in-case üretime geçmeleri de analizin genel trend öngörülerinden biri.
Kaynak: Dünya Gazetesi
0 Yorum