Hatta yetmemişti de, haziran ayından bir gün çalarak bir sunumu da 1 Haziran‘da yapmıştık.

Sektör olarak çok ilgi çekmiş, YouTube‘da da izlenmeye devam etmiş, hem gemi işletmelerden hem de akademik çevrelerden ve öğrencilerden çok olumlu geri dönüşler almıştık.

Sunum yapan firmalar da, bu sunumların ardından kendilerine olan geri dönüşlerden mutluluk duyduklarını raporladılar.

Bu sunumlar sırasıyla Hempel, Jotun, Nippon, International ve Sigma boya firmaları tarafından gerçekleştirildi.

Bu makalemizde, bu sunumlara farklı bir gözle, boya konusunda genel bir bilgiye sahip, standart gemi işletmecisi gözüyle bakmayı yeğledik ve aldığımız notları sizlerle paylaşmak istedik.

İşte bizim dikkatimizi çekenler:

·         Alkid boyaların daha çok güneş görmeyen, makine dairesi gibi ortamlarda (sintine hariç) kullanılabildiği,

·         Akrilik ve poliüretan boyaların, güneş gören ortamlarda son kat boya olarak kullanılabileceği (poliüretan olanın akriliğe göre daha dayanıklı olduğu),

·         Epoksi boyaların son kat olmadan da kullanılabileceği, sacı korumasına rağmen bir zaman sonra yüzeyde tebeşirlenme olacağından son kat boya kullanılan zeminlere göre estetik olarak daha kötü duracağı,

·         Çift kompenentli boyaların (epoksi), tek komponentli (mesela alkid/akrilik) boyaların üzerine vurulmasının sakıncalı olduğu,

·         Epoksi boyalarda, saf epoksi ve modifiye epoksi uygulamalarının yeni inşa ve tamir boyası uygulamaları ayrımında incelenmesi gerektiği,

·         Boya uygulaması öncesi gerekli zemin hazırlığına önem verilmesi, raspa sonrası mutlaka tatlı su uygulaması yapılması gerektiği,

·         Yüzde 85 maksimum nem oranına, sac sıcaklığının, çiğlenme noktasından en az 3 derece fazla olmasına dikkat etmek gerektiği,

·         Alet olmadığında, nem oranının yüzde 85’den az olduğunu anlamak için avuç içini saca bastırıp beşe kadar sayıp kaldırdıktan sonra, üçe kadar saydığımızda avuç içimizin bıraktığı izin kaybolmasını veya parmakla ‘V’ harfi çizdiğimizde kesişme noktasına su akıntısı olmamasını tespit etmenin pratik bir yol olabileceği,

·         Boyaların artık dört mevsim kullanılabilecek şekilde üretildiği ancak gene de kullanım kılavuzuna dikkat edilmesi gerektiği,

·         Sertleştirici miktarı oranına mutlaka dikkat edilmesi gerektiği, sertleştiricinin yetmemesi veya fazla gelmesinin karışım oranlarında hata yapılmış olduğu anlamına gelebildiği,

·         Normalde tiner kullanılmasına gerek olmadığı ancak kullanılacaksa da maksimum yüzde 5-10 oranını aşmaması gerektiği (gemilerde yanlış alışkanlıkla bu oranın çok üstünde tiner kullanıldığı ve o yüzden boya dayanıklılığının azaldığı),

·         Hem astar hem son kat boyanın 1:1 karıştırılarak (smartpack) tamir boyası olarak kullanılabildiği çözüm ürünlerinin olduğu,

·         Solventsiz boya regülasyonları hedefine uygun, tek katta uygulanılabilen, özellikle balast tanklarında uygulanan 15 hatta 20 sene life-time imkânı veren (PSPC sertifikalı) solventsiz ürünler geliştirdikleri,

·         2023 itibariyle uygulanacak regülasyonları da dikkate alarak, boya firmalarının AR-GE ye çok önem verdiği ve her birinin değişik ürünler için patent almış olduğu veya almaya çalıştığı,

·         Boya firmalarının artık boya satmaktan çok çözüm üretimine önem verdikleri,

·         Zehirli gaz egzozunu düşürmek için yol kesmek zorunda kalınabilecek, hızı ve yakıt tüketimini negatif etkileyen karinada yosunlanma ve kabuklu canlı oluşmasını önlemenin çok önemli bir sorun olacağı gelecek senelerde, her keseye, her koşula uygun zehirli-zehirsiz boyalar geliştirildiği,

·         Zehirli boya almadan önce gemilerinin çalıştığı bölge, ortalama deniz suyu sıcaklığı, geminin aylık seyir süresi istatistiğine sahip olmak gerektiği, yoksa boya firmasına gemi ismi ve IMO numarası vererek bu bilgiye sahip olabilecekleri.

·         Boya seçiminin bu istatistiğe göre yapılması gerektiği, eğer bu istatistiklerin değişeceği bir çalışma olacaksa belirtilmesi gerektiği, yoksa boyanın istenen performansı veremeyeceği,

·         Kalaylı boyaların yasaklanmasından sonra yeni ürünlerle sualtı bölgelerinde canlı üremesini engellemede zorluklar yaşayan boya sektörünün, silyl, nano vs. birçok polimer ajanlar kullanarak biositlerin en etkin şekilde kullanıldığı ürünler dışında, biosotli-biositsiz, silikonlu-silikonsuz, 10-120 gün arası lay-up sürelerinde etkili olan ürünler çıkardıkları,

·         Tüm boya firmalarının, boya tercihlerini kendileri lehine kullanan firmalar için ücretsiz ofis ve gemi personeli eğitimi verdikleri,

·         SEASTOCK masraflarının fikslendiği çözümlere ulaşılabileceği,

·         Sualtı droneları ile boya performansı takip ve tespiti yapılabildiği; belli büyüklükte gemilere, gemi üstüne monte edilen su altı temizlik aletleri verdikleri,

·         Belki de en önemlisi, KOSDER armatörlerine en iyi şartları sunmak için her zaman hazır oldukları.

KOSDER Akademi olarak 2021 yılının Mayıs ayında, her hafta bir boya firmasının sunumlarıyla, özetle bunları öğrendik. Daha fazla detay için sunumları izleyip tercih edilecek boya firması ile irtibata geçebilirsiniz.

Her daim sağlık ve bol kazançlar dileklerimizle…