ABD’nin Abluka Tehdidi Sonrası, Venezuela Petrol Gemilerini Askeri Koruma Altına Aldı
Venezuela’nın, limanlarından çıkan petrol ve petrol türevi yük taşıyan gemilere askeri refakat sağlamaya başlaması, Karayipler’deki tansiyonu yeni bir aşamaya taşıdı.
ABD’nin abluka tehdidi deniz ticaretini ve enerji piyasalarını alarma geçirdi
Venezuela’nın, limanlarından çıkan petrol ve petrol türevi yük taşıyan gemilere askeri refakat sağlamaya başlaması, Karayipler’deki tansiyonu yeni bir aşamaya taşıdı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, yaptırımlı tankerler için “tam ve eksiksiz abluka” tehdidinde bulunmasının ardından gelen bu hamle, küresel denizcilik ve enerji piyasalarında ciddi risk başlıklarını beraberinde getirdi.
Puerto José’den askeri koruma altında çıkış
The New York Times’ın gemi takip verileri ve sektör kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, petrol yüklü gemiler Salı akşamı ile Çarşamba sabahı arasında Puerto José Limanı’ndan, Venezuela donanmasının refakatinde ayrıldı. ABD’li yetkililer, Washington’un gelişmeleri yakından izlediğini ve askeri, diplomatik ve ekonomik seçeneklerin değerlendirildiğini doğruladı. Venezuela devlet petrol şirketi PDVSA ise askeri refakati olağan bir güvenlik tedbiri olarak nitelendirdi. Şirket, gemilerin “uluslararası hukuk çerçevesinde serbest seyir hakkını kullanarak güvenli şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü” açıkladı.
Washington–Caracas hattında sertleşen söylem
ABD Başkanı Trump, Maduro yönetimini petrol gelirlerini “uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı ve şiddet eylemlerini finanse etmekle” suçlayarak deniz ablukası tehdidini gündeme getirdi. Caracas yönetimi ise bu çıkışı hukuka aykırı olarak tanımladı. Devlet Başkanı Nicolás Maduro, olası bir askeri baskının “yeni bir Vietnam senaryosuna” yol açabileceği uyarısında bulundu. Gerilim, ABD güçlerinin 10 Aralık’ta, Venezuela açıklarında yaptırım altındaki Skipper adlı tankere el koymasıyla somut bir krize dönüştü. Caracas bu olayı “uluslararası korsanlık” olarak niteledi.
Karanlık filo mercek altında: Veriler ne söylüyor?
Denizcilik veri şirketi TankerTrackers.com, Venezuela çevresinde faaliyet gösteren ve yaptırım ihlaliyle ilişkilendirilen 75 tankeri tespit etti. Bu gemilerin yalnızca 38’i ABD yaptırımları kapsamında bulunuyor. İhracata uygun gemiler incelendiğinde, OFAC kara listesinde yer alan 26 tanker öne çıkıyor. Bunların 15’i hâlihazırda petrol yüklü durumda. Filoda; VLCC/ULCC, Suezmax ve Aframax sınıfı tankerlerin bulunması, olası bir ablukanın yüksek hacimli ham petrol ve ürün ticaretini doğrudan etkileyeceğine işaret ediyor. TankerTrackers ayrıca, ABD yaptırımı altındaki Panama bayraklı bir VLCC’nin, AIS sinyallerini sahteleyerek Venezuela’ya gizlice giriş yaptığını bildirdi. Bu durum, yaptırımların pratikte ne kadar zorlandığını da gözler önüne seriyor.
Karayipler’de riskli tanker trafiği patladı
Denizcilik risk analizi şirketi Windward, Karayipler’de yüksek riskli tanker faaliyetlerinde keskin bir artış yaşandığını açıkladı. Son 30 gün içinde İran, Venezuela ve Rusya bağlantılı 116 tanker, bölgeye 130’dan fazla ziyaret gerçekleştirdi. Bu gemilerin önemli bir bölümü yaptırımlı, yüksek riskli ya da sahte bayraklı olarak sınıflandırılıyor. Sektör uzmanlarına göre bu tablo, sigorta maliyetlerinin artması, navlun fiyatlarında oynaklık ve bölgesel arz güvenliği risklerinin büyümesi anlamına geliyor.
Moskova–Caracas hattı güçleniyor
Windward’ın dikkat çektiği bir diğer unsur ise Rusya ile Venezuela arasındaki enerji iş birliğinin derinleşmesi. ABD sevkiyatlarının durmasının ardından Rusya, Venezuela’ya seyreltici (diluent) ve nafta tedarik etmeye başladı. Bu kapsamda Venezuela’nın Rus naftası ithalatı bu yıl üç katına çıktı. Kasım sonunda Rus “karanlık filo” tankerlerinden Seahorse’un Venezuela’ya ulaşması, bu hattın ne kadar aktif hale geldiğini gösteriyor.
Sektör değerlendirmesi: Denizcilik ve enerji için ne anlama geliyor?
Uzmanlara göre, ABD–Venezuela gerilimi yalnızca siyasi bir kriz değil, aynı zamanda küresel tanker piyasası için yapısal bir stres testi niteliği taşıyor. Olası bir abluka;
Karanlık filonun daha agresif yöntemlere yönelmesine,
GNSS/AIS manipülasyonlarının artmasına,
Gemiden gemiye transferlerin yaygınlaşmasına,
Paravan şirketler ve geçici bayrak değişimlerinin çoğalmasına neden olabilir.
TÜRK DENİZ MEDYA ÖZEL HABERİ



0 Yorum