Atlantik Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ağaoğlu, denizcilik sektöründe yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Deniz Ticaret Odası’nın resmi yayın organı DTO Plus’a açıklamalarda bulunan Ağaoğlu birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.

Ahmet Ağaoğlu, Denizcilik global bir iş. Özellikle 2008 krizinden sonra dünyada en fazla etkilenen sektörlerden biri denizcilik sektörüydü. Biz bunu denizciler olarak çok ağır bir şekilde yaşadık. Üzerinden 10 sene geçti o kriz halen devam ediyor maalesef.

Girdabın içerisinden çıkamadık

Birtakım önlemler alındı. Devlet desteği söz konusu. Ama onlarında fazla yeterli olduğunu düşünmüyorum. 2008’den sonra son 3-5 senedir şunu çok iyi idrak ettik ki artık farklı bir düzen var bu düzende yerimizi alacağız.

Denizcilik mahrumiyet ve meşakkat mesleği. Gemide de öyleydi. Bir gün, iki gün rahat ederdik ama üçüncü ya hava çıkardık ya jeneratör arızası olurdu, farklı bir sıkıntı yaşardık. Üç gün üst üste rahat uyuduğumuzu hatırlamam denizde çalıştığım süre içerisinde. Meslekte de aynısıyla karşı karşıyayız. Bir iki sene geçmişte olduğu gibi rahat nefes alıp da ağzımızdan burnumuzdan geldiği de su götürmez bir gerçek. Bu tür sıkıntılarla yaşamaya alışkın bir sektörüz. Allah da bize bunu reva görmüş. Bu şekilde yolumuza devam etmeye çalışıyoruz.

Denizciliğe daha fazla yatırım yapılmalı

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke. Denizciliğe daha fazla yatırım yapılmalı. Daha fazla kollanmalı. Kore’nin kendi armatörlerine ve tersanelerine sağladığı imkanların en az yüzde 50’sinin Türk armatörlerine, tersanelerine sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Devlet desteğinin dönemsel değil de sürekli olması gerektiğine inananlardanım.

İnşallah önümüzdeki süreç içerisinde daha az sıkıntılı, daha az problemli ve yaptığı yatırımların karşılığını biraz olsun alabilen bir sektör oluruz diye umut ediyorum.

Deniz Ticaret Odası bizim odamız. Bizim kulübümüz yani denizcilerin kulübü. Gemicilerin kulübü. Aynı zamanda da en üst organı. Bunlar kolay şeyler değil. Bu tür cemiyetlerde, bu tür derneklerde hizmet etmek çok ciddi bir uğraş. Bu işleri gönülden yaparsınız. Para karşılığı değildir. Hizmet için oraya gidersiniz.

Bu kadar borcun altına nasıl girdin diye sorduklarında…

Yıllar önce spor yöneticiliği çok daha kolaydı. Bizim ara verdiğimiz süreç içerisinde ekonomik olarak baktığımız zaman spor kulüplerini biraz hırpalamışlar. Denizcilik için şöyle söyleyeyim. ‘Trabzonspor’da bu kadar ağır borcun ve ağır yükün altına nasıl girdiniz’ diye sorduklarında ben şunu söyledim. ‘Biz şerbetliyiz. 2008’den   beri zaten sektör olarak krizin içerisindeyiz’ dedim.  Finansal ve ekonomik açmazın içerisindeyiz. Onun için bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Henüz çıkamadık deniz camiası olarak o krizin içerisinden ama o krizle nasıl yaşanacağını öğrendik. Onun için Trabzonspor’daki ekonomik ve finansal problemler onun için beni fazla zorlamıyor. Çünkü hem deneyimliyiz hem de şerbetliyiz.