CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "MÜJDEYİ KIBRIS PARLAMENTOSUNDA AÇIKLAYACAĞIM"

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "MÜJDEYİ KIBRIS PARLAMENTOSUNDA AÇIKLAYACAĞIM"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.

adscode

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yunanistan tarafının Kıbrıs'ta gerilimi tırmandıran açıklamalarına ilişkin olarak, "Biz eşit egemen iki devleti çözümden bahsediyoruz. Biz 40-50 senemizi bunları söyledikleri ile geçirdik bir netice alamadık. O devir kapandı artık. Bundan sonra eşit egemen iki devleti çözüm. Bir diğeri de azınlık felsefesini de kabul etmiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.

“Sayın Tatar ile doğu Akdeniz’deki gelişmelere dair durum değerlendirmesi yapacağız”

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’inci yıl dönümü münasebetiyle düzenlenecek Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere Kıbrıs’a gittiğini hatırlatan Erdoğan, “Adadaki kardeşlerimizle birlikte çifte bayram yaşayacağız. Garantörlük statüsünden doğan hak ve yükümlülüklerimiz temelinde gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı Rumlar tarafından Kıbrıs Türklerine 1963 yılından itibaren yoğunlaşan mezalimi sona erdirmiştir. Ziyaretimiz sırasında Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile bir araya gelecek milli davamız ve doğu Akdeniz’deki gelişmelere dair durum değerlendirmesi yapacağız. Türkiye ve KKTC arasındaki yakın işbirliğinin daha ileri taşınmasına yönelik görüş alışverişinde bulunacağız. Lefkoşe’de Cumhuriyet Meclisi’nde gerçekleştirilecek özel oturuma katılarak bir hitap gerçekleştireceğim. Sayın Tatar ile KKTC ile birlikte yürüttüğümüz farklı alanlardaki projelerin açılışlarını gerçekleştirecek, yeni projelerin ilk adımlarını birlikte atacağız” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs’ta yeni bir müzakere olacaksa, ancak iki eşit ve egemen devlet arasında yapılabilir”

Kıbrıs Türkü’nün yarım aşırı aşkın süredir eşitlik ve adalet mücadelesi verdiğini vurgulayan Erdoğan, “Bu uğurda birlikte bedeller ödedik, nice badireler atlattık. Kıbrıs Türk halkı eşit ortağı olduğu adada egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye sahiptir. Sayın Tatar tarafından bu doğrultuda Cenevre’de sunulan öneri, bugüne kadar sonuç vermeyen çözüm çabalarını gerçekçi bir zemine oturtan, çözümün önünü açan tarihi bir fırsattır. Bu şekilde Kıbrıs Türk tarafı dünyaya kimin çözümden yana olduğunu, kimin çözümsüzlükten nemalandığını bir kez daha göstermiştir. Kıbrıs’ta adil, kalıcı, sürdürülebilir gelecek arzu eden tüm taraflara bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri yönündeki çağrımı tekrarlıyorum. Kıbrıs’ta çözüme ancak adadaki gerçekler temelinde ulaşılabilir. Bundan sonra yeni bir müzakere süreci olacaksa, bu ancak iki eşit ve egemen devlet arasında yapılabilir. Unutulmasın ki KKTC her türlü zorluğa rağmen kendi ayakları üzerinde duran bir devlettir. Demokrasi geleneği ve gelişen ekonomisi ile müreffeh bir geleceğe emin adımlarla yol almaktadır. Türkiye ve Türk halkını her bir ferdi de dün olduğu gibi bugün de yarın da Kıbrıs türkünün yanında olmaya devam edecektir” diye konuştu.

"Müjdeyi Kıbrıs Parlamentosunda açıklayacağım"

Açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs’ta vereceği müjdenin hatırlatılması üzerine, “Biraz sonra Kuzey Kıbrıs Parlamentosunda yapacağım konuşmamda inşallah orada açıklayacağım. Burada bunu açıklarsam o zaman Kıbrıs parlamentosundaki konuşmam boşa geçer” açıklamasında bulundu.

"Biden ile görüşmemizde Kosova'nın tanınması noktasında müşterek çalışma yürütelim teklifinde bulunacağım"

Erdoğan, dünyanın çeşitli ülkelerinin Kıbrıs ile üst düzey temas kurabilmesi için çalıştıklarını anlatarak, “Özellikle başta Azerbaycan olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinden burayla bu tür temasların üst düzeyde kurulması, geliştirilmesi bu bizim gayretlerimiz çalışmamızdır. Bunları devam ettireceğiz. Benzer çalışmaları biz nerede mağdur mazlum ülkeler varsa hepsi için yapıyoruz. Bunlardan biri de Kosova’dır. Dünyada Kosova’yı tanıyan ülkelerin sayısını arttırmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Şu anda 114 olan sayıyı arttıralım istiyoruz. Bu yıl İnşallah BM Genel Kurulu’nda sayın Biden ile yapacağımız görüşmelerde kendisi ile de bu konuları tekrar ele alacağız. Kosova’nın tanınması noktasında müşterek bir çalışma yürütelim bunu kendilerine teklif edeceğiz” şeklinde konuştu.

"40 senemizi bunların söyledikleri ile geçirdik, o devir kapandı artık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaret öncesi Yunanistan’ın adada gerilimi yükselten açıklamalarının hatırlatılması ve Güney Kıbrıs’a ait bir sahil güvenlik gemisinin, bir Türk gemisince uyarı ateşi açtığı iddialarına ilişkin olarak ise şunları söyledi:
“Savunma bakanım diyor ki ‘Öyle bir haber çıktı ama gerçekle alakası yok’ diyor. Öyle bir yanlışın içerisine girmeleri onları çok çok zora sokar. Bunlara bizim asla tahammülümüz olmaz, gereği neyse anında de yaparız. Şu anda Cenevre’deki toplantılarda zaten Ersin Bey’in de açık söylediği gibi, bizim Dışişleri Bakanımızın da söylediği gibi biz bir defa eşit egemen iki devleti çözümden bahsediyoruz. Biz 40-50 senemizi bunları söyledikleri ile geçirdik bir netice alamadık. O devir kapandı artık. Bundan sonra eşit egemen iki devleti çözüm. Bir diğeri de azınlık felsefesini de kabul etmiyoruz”

"Adalet Divanı gitsin bu lafları kipa takanlar için de söylesin"

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın iki işletmeye başörtü kısıtlaması uygulamasına yönelik soruyu da yanıtlayan Erdoğan, “Bunun bir defa özellikle bu adalet divanı ismini değiştirmesi lazım. Bunun Adalet Divanı ile yakından uzaktan alakası yok. Bunların Adalet Divanı olduklarını ispat edebilmeleri için önce inanç özgürlüğü nedir bunu öğrenmeleri lazım. İnanç özgürlüğünden anlamayan bir Adalet Divanı olamaz. Bunları gitsinler bu lafı aynen kipa takanlar için de söylesinler. Acaba kipa takanlar için bu tür bir şey söyleyebilirler mi. İnancının gereği neyse yerine getiren Müslümanlara böyle bir yakıştırmayı yapmak ne Adalet Divanının, ne de başka tür divanların hakkı da değildir, yetkisinde de değildir. Önce gitsinler Kipa ile ilgili kararlarını da gözden geçirsinler” dedi.

"Taliban'a sesleniyoruz işgal hareketini bırakmaları lazım"

Afganistan’da Taliban yönetiminin Türkiye’ye ilişkin tavrını da değerlendiren Erdoğan, “Taliban’ın yapmış olduğu açıklamalarda ‘Türkiye’yi istemiyoruz’ ifadesi yok. Onlar kendilerine göre bazı açıklamaları yapmış durumdalar. Bu açıklamaları ile güya bize yönelik bazı yaklaşım türleri var. Bu konuda Türkiye’deki yönetimin ne konuda olduğunu Taliban gayet iyi biliyor. Bu adımları atarken bizim Türkiye yönetimi olarak bazı planlarımız var. Bu planlarımızın da gereğini yerine getiriyoruz. Şu an itibariyle gerek Dışişleri nezdinde gerekse şahsım olarak bu adımları atıp İnşallah Taliban ile de ne gibi görüşmeler yapacağız, bu görüşmelerle nereye ulaşacağız bunun gayreti içerisindeyiz. Tabii Taliban’ın şu anda Afganistan’daki bizce yaklaşımı bir Müslümanın bir başka Müslümana yaklaşımı değildir. Afganistan halkının kahir ekseriyeti Müslüman olan bir ülke. Burada Taliban’ın adeta bir işgal hareketini devam ettirmesi doğur bir yaklaşım değildir. Biz de Türkiye’den Taliban’a sesleniyoruz. Bu işgal hareketini bırakması lazım. Biran önce Afganistan’ın genelinde barışın egemen olduğunu dünyaya göstermek lazım” açıklamalarında bulundu.

"Dükkanlar açılsın lokantalar açılsın dendi, biz de bunu kale alarak adım attık"

Korona virüs mücadelesindeki son durumu da değerlendiren Erdoğan, “Gerçekten maske mesafe kuralı davet ediyor. Bundan taviz verilmesi doğru değil. Bütün bunlarla beraber yine de ‘dükkanlar açılsın, lokantalar açılsın’ dendi. Biz de bunları kaale aldık ve açılması noktasında bu adımı attık. Attık da ne oldu. Hemen rakamlar yükselmeye başladı. Dün evvelsi gün vefat sayılarında bir düşüş oldu. Dün itibariyle tekrar vefat sayıları da ciddi manada arttı. 77’ye falan çıktı. Öbür tarafta akam 7 binleri falan tekrar yakaladı. Şimdi bu bizim için bir tehdittir. Bu tehdide fırsat vermemek gerekiyor. Yapmamız gereken toplu bulunduğumuz mekanlarda kesinlikle bu mesafeye ve maske kuralına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Aşının önünü zaten şu anda açmış bulunuyoruz. Aşı olmayanlar aşısını muhakkak yaptırmalı. Kendi aşımızı da İnşallah yıl sonuna kadar üretmek suretiyle aşıda ihtiyaç veya dışarıdan gelir gelmez böyle bir sıkıntıya girmeden İnşallah bunu da çözmüş olacağız. Sağdan soldan yapılan olumsuz propagandalara kalmadan aşılarımızı da yaptırmalıyız. O bizim için önemli bir teminattır” ifadelerini kullandı.