İngiltere girdabın içine düştü! Önce İran tehdit etti, sonra İspanya...

İngiltere girdabın içine düştü! Önce İran tehdit etti, sonra İspanya...

Suriye bağlantılı petrol tankerine el koyan İngiltere kendini İran ve İspanya'yla diplomatik girdabın içinde buldu.

adscode

İspanya hükümetinden gelen resmi şikayet ve İranlı bir yetkilinin İngiliz gemilerini ele geçirme tehdidi, tansiyonun yükseldiği bir sırada İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri’nin İran’a ait bir tankere Cebelitarık açıklarında el koymasıyla hararetlenen ilginç hadiseye eklenen son düğüm oldu.

İspanya Dışişleri Bakanı Josep Borrell başkent Madrid’de yaptığı açıklamada “Koşulları inceliyoruz ve bu durumun egemenliğimizi nasıl etkilediğine bakıyoruz” ifadesini kullandı.

Ancak İspanya Dışişleri Bakanlığı yukarıdaki beyanın öncesinde söz konusu gemiyi durdurmanın “Avrupa Birliği’nin (AB) Suriye’ye karşı yaptırımları uyarınca gerçekleştiğini” kabul etmiş ve İspanyol hükümeti de eldeki bilgiler ışığında olaya müdahil olmamayı seçmişti.

Dolayısıyla İspanyol güvenlik teşkilatı Guardia Civil’e bağlı bir gemi olaya seyirci kalmış ve Madrid’in üzerinde hak iddia ettiği sularda 42. Komando Birliği’nden 30 denizcinin harekete geçmesini izlemişti.

İspanyol bazı siyasetçiler İngilizleri küstahlıkla suçlasa da esasında tankere çıkma işlemi büyük bir isteksizlikle yerine getirilmişti. Londra’dan sürekli verilen mesaj, İran’la ilişkileri sürdürme ve ABD Başkanı Donald Trump’ın sabote etmeye kalkıştığı nükleer anlaşmayı kurtarmaya çalışma ihtiyacını gösteriyordu.

Fransa ve Almanya ile birlikte İngiltere, ABD’nin sınırları ötesindeki yaptırımlara karşı İran’la ticarete devam etmek adına şirketler için bir çeşit ödeme mekanizmasını devreye sokmuştu.

Trump yönetimiyle Tahran arasındaki karşılıklı meydan okumayı tırmandıran Körfez’de petrol tankerlerine yönelik saldırı ve ABD’ye ait bir insansız hava aracının İran tarafından düşürülmesinden sonra Ortadoğu’dan Sorumlu Devlet Bakanı Andrew Murrison’ı da bölgeye yollayan İngiltere bu yönde adım atan tek Avrupalı ülke olmuştu.

İngiliz, Fransız ve Alman yetkililer ayrıca İran’ın gelirinin belkemiği olan petrol satışını dizginlemeyi amaç edinen ABD’nin bu ülkeye karşı açtığı ekonomi savaşının hayli büyük zararlara yol açtığının farkındaydı.

Avrupalıların yaptığı hesaplamalara göre, petrol ihracatı günde 200 bin varile düşen İran’ın ekonomisini ayakta tutabilmesi için günde 600 bin ila 700 bin varil arasında petrol satması gerekiyor.

İspanyollar İngilizlerin Amerikalılardan gelen talep üzerine harekete geçtiğini ileri sürüyor. Londra ise Cebelitarık hükümetinden kendilerine bilgi ulaşmasının ardından işlem yaptıkları hususunda ısrar ediyor.

Cebelitarık Başbakanı Fabian Picardo olayla ilgili şu açıklamayı yaptı:

Grace 1 gemisinin Suriye'ye karşı AB yaptırımlarını ihlal ettiğine inanmamız için halkı gerekçelerimiz vardı. Aslına bakılırsa bu geminin Suriye’deki Banyas rafinerisine ham petrol taşıdığına inanmak için nedenimiz var.

Geminin yolculuğa İran’da başladığını ve Cebelitarık kara sularına girmeden önce Afrika civarında dolaştığını gösteriyordu. Yani gemi Süveyş Kanalı üzerinden Akdeniz’e çok daha hızlı varmasını sağlayacak bir rota izlememişti.

İran’dan yola çıkıp Afrika’yı dolanarak Suriye’ye denizden ulaşıldığında aradaki mesafe yaklaşık 23 bin kilometreye karşılık geliyor. Kızıldeniz ve Süveyş üzerinden yolculuksa 6 bin 600 kilometreyi buluyor. Daha uzun süren ilk güzergahın tercih edilmesiyle ilgili ortaya atılan teoriye göre tanker Süveyş Kanalı’ndan geçmek için çok ağırdı. Ancak bu senaryo geminin tamamen dolu olması halinde dikkate alınabilirdi.

Gemi yine de Cebelitarık kara sularından uzak durabilirdi. Dahası bu olayın neden yaşandığı belirsizliğini koruyor.

Lloyd’s List sitesi söz konusu geminin “karmaşık bir mülkiyet zincirine sahip olduğunu” ve işletmesinin Dubai merkezli TNC Gulf adlı deniz taşımacılığı şirketine bağlı Rus Titan Shipping firması tarafından yürütüldüğünü aktardı.

Her iki firmayla da bağlantısı bulunan üst yöneticilerin İran üniversitelerinden ve teknik alanlardan yeterlilik belgeleri bulunuyor ya da isimleri Farsça listeleniyor. Hindistan, Pakistan ve Ukrayna’dan gelmiş olan mürettebat Cebelitarık’ta yetkililer tarafından sorgudan geçiriliyor.

Gemiye girilmesi sonrası İranlılar İngiliz Büyükelçi Rob Macaire’yi Tahran’daki Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı.

İran cephesinden “yasa dışı el koymaya” karşı yükselen güçlü tepkilere rağmen The Independent’ın edindiği bilgilere göre söz konusu toplantı beklenenden daha iyi geçti.

Daha sonra İran dini lideri Ayetullah Hamaney’in danışmanlarından Muhsin Rızai, misilleme olarak el koymak üzere İngiliz petrol tankerlerinin hedef alınacağı tehdidinde bulundu. Ancak bu açıklamalar iç tüketime yönelik sözlü tehdit şeklinde görülüyor ve şu anda böylesi sert hamlelere başvurulması ihtimal dışında tutuluyor.

Diğer taraftan iş Trump yönetiminin sevinç çığlıklarına gelince bu konuda daha fazla endişe yaşanıyor.

independentturkish.com