Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, küresel deniz taşımacılığında yaşanan tekelleşmeye karşı Ro- Ro taşımacılığının öne çıktığını belirterek, Türkiye’nin bu fırsatı kaçırmaması gerektiğine dikkat çekti.

İzmir -Trieste hattının uzun yıllardır devam ettiğini, geçtiğimiz günlerde İzmir- Libya, İzmir- Tarragona hatlarının büyük bir verimlilikle çalıştığını ifade eden Öztürk, Nisan 2022’den itibaren İzmir- Selanik hattının devreye gireceğini belirterek, “Avrupalının istediği ürünü 2- 2.5 günde rafa koyabilecek Türkiye’den başka ülke yok. Yüzde 50 ihracatımızın gerçekleştiği Avrupa’ya çok daha hızlı, rantabl şekilde girmemiz lazım. Bunun için Ro-Ro öne çıkarılmalı. İzmir’in Ro-Ro kapasitesini artırıcı yatırım şart” dedi.

2008’den itibaren denizcilikte oyunun kurallarının yeniden yazıldığını ve pvviyasanın 3-5 büyük oyuncu tarafından domine edilir hale geldiğini vurgulayan Öztürk, bu durumun Türk denizcilik sektörü için oluşturduğu tehditlere dikkat çekti. Öztürk, “Lojistikte milli stratejimizin olması lazım. Akdeniz, Karadeniz hattında yerli armatörlerimizin etkinliğini sürdürebilmesi için hızlı hareket etmek şart. Oyunun dışında kalmamak için yerli firmalarımızın yola devam etmesini kolaylaştırıcı, teşvik edici mekanizmaları devreye almalıyız. Bunu yapabilirsek Akdeniz’de söz sahibi olabilir, Akdeniz içerisindeki dağıtımları bizler yaptığımız gibi Türkiye’nin kabotaj hattının gelişmesini sağlayabiliriz” diye konuştu.

“Yeni bir Çin yaratabilmeliyiz”

Pandemi sonrası Çin’in lojistikteki dezavantajları dolayısıyla siparişlerin Türkiye’ye yöneldiğini bilgisini paylaşan Öztürk, yakın gelecekte Avrupa Yeşil Mutabakatının denizyolu taşımacılığının önemini artıracağını dile getirdi. Bu noktada geçmişten bugüne Türkiye’nin önemli liman kenti İzmir’in etkinliğinin artırılması gerektiğini ifade eden Öztürk, “İzmir, Ro-Ro trafiğinde öne çıkmaya başladı. İspanya’ya İtalya’ ya hat var. İzmir- Selanik hattı olacak. Libya gibi hatların devreye girmesi olumlu ancak, daha da hızlanmalıyız. Fransa, Tunus hatlarını oluşturmalıyız. Ülkemizin Avrupalının istediği ürünü 2-2.5 günde rafa koyabilen bir ülke olması, yüzde 50 ihracatımızın gerçekleştiği Avrupa’ ya çok daha rantabl, çok daha hızlı bir şekilde girmeliyiz. Yeni bir Çin’i Türkiye’de yaratabilmemiz lazım. Akdeniz ve Karadeniz’de söz sahibi olabilmemiz için Ro-Ro, feribot, konteyner hattını geliştirirken karadaki lojistik merkezlerle birbirine bağlamayı ihmal etmeyelim" açıklamasını yaptı.

Kaynak: Dünya Gazetesi