KIZILDENİZ'DEKİ KRİZ, KÜRESEL LİMANLARDA YAŞANAN YOĞUNLUĞU NASIL ETKİLİYOR?

KIZILDENİZ'DEKİ KRİZ, KÜRESEL LİMANLARDA YAŞANAN YOĞUNLUĞU NASIL ETKİLİYOR?

Kızıldeniz’deki kriz nedeniyle dünya ticaretinde As­ya’dan Avrupa’ya uzanan deniz hatlarına ev sahipliği yapan büyük limanlarda yoğunluk yaşanıyor.

adscode

Süveyş Kanalı’ndan ve dolayısıyla Kızılde­niz’den 2023'ten bu yana yaklaşık 24 bin ge­mi geçti. Dünya ticaretinin yüzde 12-13’ü,dünya kon­teyner trafiğinin yüzde 20- 25’i, deniz petrolünün yak­laşık yüzde 10'u ve sıvılaştı­rılmış doğal gazın da yüzde 8'i Kızıldeniz geçişleriyle adreslerine ulaşıyor.

Kü­resel perakendecilerin ve üretici kuruluşların teda­rik zincirindeki aksamala­rı dikkate alarak yılın geri kalan bölümü için stokları güçlendirme çabası lojis­tik rotalar üzerindeki bas­kıyı daha da artırıyor. Kı­zıldeniz krizi, küresel de­nizyolu trafiğini ve ticareti önemli ölçüde bozarken, bu zorlu durumun uzun sü­re devam etmesi bekleni­yor. Ekim 2023’te 1.390 do­larda seyreden deniz nav­lunlarının Ocak 2024’ten bu yana üç kat arttığı düşü­nülünce tablo daha net an­laşılır hale geliyor.

Zorluklar uzun süre gündemde kalacak

Öte yandan Asya’dan Av­rupa’ya gerçekleşen trafik­te Ümit Burnu rotası üzerin­de yer alan Singapur başta olmak üzere önemli liman­larda büyük yoğunluk ya­şanıyor. Çin’in Şangay ile birlikte önemli limanların­da yoğunluk artarken, dün­yanın en büyük ikinci kon­teyner limanı Singapur Port ise son 20 ayın en sıkışık dö­nemine tanık oluyor.

Konteyner gemilerinin yüzde 90’ından fazla bö­lümünün limanlara he­deflenen zamanlarda ula­şamadığı, elleç­lemelerde ciddi aksamaların meyda­na geldiği ve limanlar­da demir atmış ve sırasının bekleyen gemi sayısının da arttığı belirtiliyor. Kon­teyner talebinin de yükle­me ve boşaltmalardaki ge­cikmeler nedeniyle önem­li oranda arttığına dikkat çekiliyor.

Bu durumun Av­rupa’nın büyük limanla­rı Hamburg, Roterdam, Fe­lixstowe, Antwerp ve Bre­men’e de yansıma riski de endişe yaratıyor. Bu rota­da yer alan önde gelen li­manlardan birinin yetkilisi tabloyu, “Bu zorluklar da­ha uzun süre gündemimiz­de kalacak görünüyor. Po­tansiyel olarak limanlarda gözlenen tıkanıklığın As­ya'dan Avrupa'ya genişle­mesini bekliyoruz” sözle­riyle özetliyor.

“Kısa vadeli anlaşmalar yapılmalı”

Lojistik sektörünün önde gelen şirketlerinden TruK­Ker’ın Türkiye İcra Kurulu Üyesi ve Av­rupa & BDT Omnilog Ge­nel Müdürü Hakan Arı­kan, navlun piyasaların­daki gelişme­lerle ilgili olarak “2024 yılı içinde kara yolu navlunla­rı düşüş eğilimi gösteriyor. TruKKer olarak hem teda­rikçi hem de müşterilerimi­zi desteklemek adına aylık ve üç aylık eskalasyon ra­porları sunmaktayız. Nav­lundaki dalgalanmalar ne­deniyle, uzun vadeli anlaş­malar yerine daha kısa ve orta vadeli anlaşmalar ya­pılmasını öneriyoruz"dedi.

 “Yeni zorluklar yaşanabilir”

 2024 yılı genelinde deniz­yolu navlun piyasalarında önemli gelişmeler yaşandığı­nı ve süreci yakından izledik­lerini belirten Hakan Arıkan şu değerlendirmede bulun­du; “Pandemi çıkışı kendini göstermeye başlayan ancak en büyük etkilerini gördüğü­müz küresel ekonomik iyi­leşme, tedarik zinciri dönü­şümleri ve enerji geçişinin etkileri, müşterilerimi­zin taleplerini ve tüm modellerde taşıma işlerinin maliyetlerini doğrudan etki­ler duruma geldi.

Dünya ge­nelindeki siyasi belirsizlik­ler, ticaret politikaları ve am­bargolar, deniz yollarındaki navlun fiyatlarını ve rotaları ciddi şekilde etkilemeye de­vam ediyor. Özellikle strate­jik bölgelerdeki gerginlikler, deniz taşımacılığına olan ta­lebi ve maliyetleri etkileyen önemli bir faktör olarak kar­şımıza çıkıyor. "

Kızıldeniz gerilimi hava kargoya talebi artırıyor

E-ticaret sektörünün ya­rattığı talebin yanı sıra Kızıl­deniz’deki gerilimin de ha­vayolu taşımacılığını ön pla­na çıkardığını vurgulayan Globelink Ünimar İcra Ku­rulu Başkanı Fatih Baş, “Ge­rilimin etkisiyle beraber bu güzergahı kullanan gemi­lerin çok büyük çoğunluğu rotasını değiştirerek farklı taşıma alternatifleri­ne yöneldi. Havayo­lu taşımacılığı, bu tür zorluklarla başa çık­mak için oldukça et­kili bir yöntem ancak maliyetlerin yüksek olması ve yük taşıma kapasitelerinin diğer taşıma yöntemlerine göre kısıtlı ol­ması bazı dezavantajları da beraberinde getiriyor”dedi.

Havayolu taşımacılığın­daki artışa dikkat çe­ken Fatih Baş, dış ticaret sektörün­de deniz yolla­rının ağırlıklı pay oluş­turma­ya de­vam ettiği­ni belirte­rek,"Kızıldeniz krizinden önce daha az talep gören ha­vayolu taşımacılığının alter­natif taşımacılık arayışında kritik bir çözüm olduğunu vurgulayan Fatih Baş, “Özellikle e-tica­retin hızla büyüme­si, lojistik sektörün­de yeni dinamikler oluşturdu.

Yükleri­nin hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşması­nı isteyenler diğer taşıma al­ternatiflerinin yerine hava­yolu taşımacılığına olan ta­lebi artmasında etkili oldu. Ayrıca, son zamanlarda ya­şanan krizler ve artan mali­yetler de birçok şirketi daha esnek ve hızlı lojistik çözüm­leri aramaya yöneltti.Hava­yolu taşımacılığında artan talep, sektördeki büyüme potansiyelini gözler önüne seriyor”diye konuştu.

“Transit süreler dramatik şekilde arttı”

Hakan Arıkan, Kızılde­niz’deki güncel krizlerin taşımacılık sektörü üze­rindeki olumsuz etkile­rinin sektörde belirsizlik yarattığına işaret ederek şunları söyledi;

“Kızıldeniz'deki krizler nedeniyle taşımacılık maliyetlerinde ciddi ar­tışlar yaşanıyor ve teslim süreleri de gecikiyor. Ka­nal geçişlerine alterna­tif olarak deniz yolunda eskiye dönüş yapılma­sı ve yeni rotaların Ümit Burnu olarak şekillenmesi nedeniyle transit süreler dramatik bir şekilde art­mış durumda. TruKKer olarak kara, deniz, hava ile birlikte intermodal ta­şımacılık yöntemlerini de kullanan deneyimli eki­bimiz ile müşterilerimi­zin bu olumsuzluklardan etkilenmeden ticaretleri­ne devam edebilmesi için sürekli olarak rota geliştir­me çalışmaları yapıyoruz. Özellikle zaman hassa­siyeti olan ticari taşı­malar için karayolu alternatif veya dü­zenli yükler için lokal armatör­ler ile butik denizyolu çözümle­ri suna­bilmekte­yiz.”

Haberin Kaynağı: Dünya Gazetesi