Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından KKTC’deki liman ve tersanelere tek taraflı uygulanan ambargo nedeniyle sanayicilerin lojistik maliyetleri 2 kat arttı. KKTC iş dünyası ve kamu kurumları ambargonun aşılması için mücadele veriyor.

Türkiye’nin en yakın limanı Taşucu’na 64 deniz mili uzaklıkta bulunan Kıbrıs Adası; Suriye, Lübnan, İsrail ve Mısır’a da yakın olması nedeniyle küresel lojistikteki önemini her geçen gün artırıyor. Kıbrıs adasının sahil şeridinin yüzde 51’ini oluşturan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kıyıları ise liman ve tersane yatırımlarıyla uluslararası denizcilik sektöründeki konumunu güçlendiriyor. Özellikle Gazimağusa-Limanı tüm gemi çeşitlerine hizmet vererek ülke ekonomisinin bel kemiğini oluşturuyor. Girne Turizm Limanı ise deniz turizminin dışında Ro-Ro taşımacılığı ile dış ticareti önemli ölçüde destekliyor. Yine Mağusa Limanı bünyesindeki bölgenin en teşekküllü tersanesi Shipyard Famagusta da farklı büyüklüklerde bakım onarım ve yeni gemi hizmetiyle KKTC ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) limanları ve tersaneleri, Güney Kıbrıs’ın ambargosuyla boğuşuyor. KKTC limanlarına uğrayan gemiler Rum Kesimi’ne uğradıklarında alıkonuyor, kaptanları tutuklanıyor. Rum kesimi yetkilileri sanki AB ve hatta BM kaynaklı bir ambargo kararı varmış gibi dezenformasyon yayarak propaganda yapıyor. Bazı ülkeler için etkili olan baskı, KKTC ekonomisine ciddi katkı yapan limanlarda yatırımları da durdurdu. KKTC iş dünyası ve yetkililer AB nezdinde girişimlerde bulunuyor.

GKRY, dezenformasyon yapıyor

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Deniz, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)tarafından alınan tek taraflı bir kararla Kuzey Kıbrıs’taki limanların yasadışı ilan edildiğini, haksız uygulamalar ve dezenformasyonla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Deniz, “Bununla mücadele ediyoruz. KKTC limanlarına yönelik herhangi bir uluslararası ambargo yok. GKRY dezenformasyon yayarak haksız rekabet yapıyor. Attığımız adımlar sayesinde Avrupa Komisyonu, KKTC’deki denizcilik sektörüne yönelik herhangi bir uluslararası ambargo uygulaması olmadığını yazılı olarak kamuoyuna duyurdu. Yani GKRY tek başına aldığı bir kararla kuzeydeki limanları gayrı yasal ilan ediyor. Bu noktadan hareketle bölgeyi kullanan tüm devletlere yazılar gönderen GKRY, yasa dışı kararlarını kendi sicilinde bulunan gemilere duyurmalarını ve uygulatmalarını talep ediyor. Limanlarımızı kısıtlayan herhangi bir BM Güvenlik Konseyi kararı bulunmamasına rağmen varmış gibi gösterilmekte. Bu da bazı devletlere ait gemilerin KKTC limanlarına uğramalarını engelliyor. KKTC limanlarına uğrayanlar Güney Kıbrıs’a uğramaları halinde ya tutuklanıyor ya da alıkonuluyor. Bu konuda sergilenen insanlık dışı ve haksız uygulamaları en üst düzeyde kınıyor ve takibini yapıyoruz” dedi.

Çağrıya uymayan gemilere önemli para cezaları kesildiğini de belirten Turgay Deniz, şöyle devam etti: “GKRY’ninuluslararası ticaret hukuku ile bağdaşmayan bu uygulamalarının ülkemize gelen gemi kapasitesini düşürmeye yönelik olduğunu biliyoruz. Buna karşın uluslararası toplum kuruluşlarını insani perspektifi de göz önüne alarak limanlarımızın yasal statüsünü görmezden gelmemesi ve buna karşın atılan yasa dışı adımların engellenmesi yönünde hareket etmeye çağırıyoruz.”

Ersözlü: KKTC limanları geliştirilmeli

KKTC limanlarına talebin baltalanması nedeniyle mevcut limanların altyapılarını geliştirecek yatırımların rafa kaldırıldığını ifade eden Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KİBSO) Asbaşkanı Mustafa Ümit Ersözlü de şunları söyledi: “Liman kapasitelerinin ve altyapısının sürdürülebilir olarak geliştirilebilmesi için yeni çareler bulunmalı. KKTC’nin Doğu Akdeniz’deki konumu çok önemli. Doğru yatırımlarla bu potansiyelden daha etkin yararlanabiliriz. GKRY’ninuyguladığı tek taraflı ambargolardan dolayı KKTC’ye uluslararası ölçekte yük taşıyan firma sayısı çok düşük seviyelerde. Ambargolardan dolayı sadece yerel gemi şirketleri KKTC’ye sefer düzenliyor. Sonuç olarak GKRY’nintek taraflı ambargoları Doğu Akdeniz’de haksız bir rekabet ortamı yaratıyor. Navlun fiyatları olması gerekenin 2 katı. Bu durum Kıbrıs Adası’ndaki tüm sanayicilerin maliyetlerini ciddi şekilde yükseltiyor. Sefer sayılarının kısıtlı olması terminsürelerini de uzatıyor. Yalnızca Türkiye üzerinden seferler gerçekleştiği için de maliyetler yine GKRY’ye göre daha da artıyor. Limanlardaki verimsizlik sanayicilerimiz için lojistik maliyetlerin pahalılığına sebep oluyor. Bu da ülkemiz ihracatını olumsuz etkiliyor.”

HABERİN KAYNAĞI: EKONOMİM