KURU YÜKTE İKİNCİ EL NE OLACAK?

KURU YÜKTE İKİNCİ EL NE OLACAK?

Çin'de yaşanan konut krizi ve büyümenin beklentilerin üstünde yavaşlaması özellikle büyük tonaj olmak üzere kuru yük piyasasını oldukça sağlam vurdu.

Hammadde talebinin azalmasını takiben büyük tonajla gelen yükün azalması, düşüşten Uzak Doğu piyasasında çalışan küçük tonajın da nasibini almasına sebep oldu. Düşüşe hazırlıklı olmayan Çinli armatörün gemisi ise piyasaya düştü.

Küçük tonajdaki Çinli armatörün aksine 2022 yılındaki yüksek piyasada mevcut borçlarını kapatan ve kasasını doldurarak kendini finansal olarak güvene alan Türk armatör ise piyasanın düşüşüne aldırmaksızın elindeki filoyu tutmaya devam ederken yeni gemi arayışlarında da hız kesmedi. 

Oldukça hareketli geçen bir senenin ardından 2023 yılıyla beraber soğuma eğilimine giren navlun piyasaları, beklentinin aksine gemi fiyatlarında bir düşüşe sebep olmadı. Navlunların geçen seneki seviyelerin yanından bile geçememesine rağmen gemi fiyatlarının sadece %20'ye varan oranda gerilemiş olmasının arkasında ise bir mantık var. Yüksek piyasadaki kazancıyla borçlarını bitiren, kasasını yeni yatırımlar için doldurma fırsatı bulan armatör elindeki tonajı düşük fiyata vermemekte haklı ve kararlı bir yol izliyor.  

Çok daha uygun fiyatlı alıcı bulan Uzak Doğu gemilerine ise talep sürmeye devam ederken klası ne olursa olsun gemiyi “adam etmenin” maliyetleri gözden kaçmıyor. Özellikle yaşam mahalleri konusunda standartları karşılayamayan Uzak Doğulu tonajın, her ne kadar ekstra maliyet ve iş çıkartsa da, batılı muadillerine göre yarı fiyatından ucuza alınabiliyor olması gemileri yatırımcı için cazip hale getiriyor. 

Peki, navlunlar böyle düşük seyrederken ikinci el piyasası nereye kadar safları bozmadan duracak? 

Gemi almak isteyenler dip fiyattan almak için ince hesaplar yaparken en çok merak edilen soru dip noktasının neresi olduğu ve dibe ne zaman varılacağı. Her türlü piyasada yatırımcının en çok merak ettiği konulardan biri olan “dönüş noktası” son günlerde gemi almak isteyen armatörün de gündemini meşgul ediyor. 

Bölge armatörünün kasasının dolu olması piyasaya mal dökülmesi engellerken, küçük tonajda ikinci elin direncinin kırılıp kırılmayacağını sonbahar geldiğinde bölgede hâkim olacak siyasi, askeri ve ticari olayların beklentileri nasıl değiştireceği gösterecek. 

Ne demek istiyorum?

Hepimizin malumu, navlunlar hâlihazırda oldukça düşük. Buna rağmen hala bölgede gemi fiyatları gevşemiyor.

Neden?

Armatörün borcu yok, kasa ise dolu.

Bu durum değişecek mi? Ne zaman değişecek?

İkinci eldeki beklentilerin ne yönde şekilleneceği ile alakalı. Bugüne kadar düşük navluna rağmen direnen ikinci el fiyatları ancak armatörün kara günlerin geldiğine ikna olması ve beyaz bayrak sallamasıyla gevşeyebilir. Eğer navlunlar sonbahar aylarında yükselişe geçmez, savaşın denizcilik üzerinde yarattığı stres ticari ve lojistik olarak artar ise beklentilerinde ters köşeye yatan armatör elindeki malı etiketini düşürecek. Talep kısmında ise kuyunun dibini göremeyen alıcı bir süreliğine kendi köşesine çekilecek.

Aksi senaryoda ise sonbaharda navlunların iyileşme sinyali göstermesiyle bölgede ikinci elin daha da sıkılaşması ve fırsatı kaçırmak istemeyen yatırımcının gemi almak için yine arzın daha bol olduğu Çin gibi pazarlara yönelmesi de olası bir durum.