Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışının 100. yıldönümü dolayısıyla Piri Reis Üniversitesi’nde kutlama programı düzenlendi.

Programa Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Şair – Yazar Sunay Akın, Eğitimci – Gazeteci Abbas Güçlü, KOSDER Başkanı Hüseyin Kocabaş, Türkiye Denizcilik Federasyonu Başkanı Erkan Dereli, Gemi Brokerleri Derneği Başkanı Pelin Gezicioğlu, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyeleri, STK temsilcileri, Piri Reis Üniversitesi öğrencileri ve birçok davetli katıldı.

“TÜRKİYE BİR BÜTÜNDÜR. KENDİ ARASINDA TARTIŞMALARA VAKİT AYIRMAZ”

Prof. Dr. Oral Erdoğan, kutlama programının açılış konuşmasında: “Konuşmama Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle başlamak istiyorum. ‘Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhin de bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda karşı koyuşları yok eden olacaksın. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır. Kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.’ Ben bu sözden kendime göre çıkarım yaptım. Türk gençliği bir bütündür. Kimse kendi içerisinde birbirini aldatmaz. Türkiye bir bütündür. Kendi içerisinde, kendi arasında tartışmalara vakit ayırmaz. “ şeklinde konuştu.

“19 MAYIS, DENİZCİLER İÇİN AYRI BİR ÖNEM ARZ EDİYOR”

Prof. Dr. Oral Erdoğan’ın ardından Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Metin Kalkavan bir konuşma gerçekleştirdi. 19 Mayıs Kutlamalarının ülke için önemine vurgu yapan Kalkavan: “100 yıl önce bu coğrafyada neler değişmiş. Kimine göre çok uzun bir zaman. Bu topraklar 100-110 yıl önce yeniden paylaşılmış, yeniden şekillendirilmiş, içerisinden Türkiye Cumhuriyeti çıkmış. 19 Mayısların bizim hayatımızda farklı bir yeri var. Deniz ile Bandırma Vapuru ile başlamış mücadelenin başlangıç noktası olması denizciler için ayrı bir önem arz ediyor. “ ifadelerini kullandı.

“BİZDEN BAYRAĞI DEVRALACAK GENÇLER DAHA İYİ İŞLER BAŞARACAKTIR”

Merin Kalkavan’ın ardından İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran kürsüye çıktı. Kıran: “Cumhuriyetin başlangıcı olarak kabul edilen 19 Mayıs 1919, şanlı tarihimizin en önemli anlarından biridir. Sıkıntılar ve yokluklar içerisinde yüzbinlerce şehit vererek kurulan Türkiye Cumhuriyeti gençlere emanettir. Cumhuriyeti yaşatmak hepimizin özellikle de gençlerin görevidir. Gerek denizcilik sektörü gerek iş dünyası olarak bizlerden bayrağı alacak gençlerin çok daha iyi işler başaracağına inanıyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100. Yılı olması nedeniyle bu yıl bayramımızı çok daha coşkulu kutlayacağız. Tüm milletimizin 19 Mayıs ruhuna sahip çıkacağına inanıyorum. Başta Piri Reis Üniversitesi olmak üzere tüm Türk gençliğinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum” diye konuştu.

‘CEBİME GİREN İKİ KURUŞUN BİR KURUŞU İLE KİTAP ALDIM’

Şair – Yazar Sunay Akın, yaptığı söyleşiye Hasan Tahsin’in 15 Mayıs 1919’daki hikayesini anlatarak başladı. Hasan Tahsin, Kadın Hakları savunucusu, büyük bir entelektüel ve çok önemli bir gazeteci olduğunu ifade eden Akın, Bandırma Vapuruna binen düşüncenin Hasan Tahsin’in de düşüncesi olduğunu belirtti. Akın, Bandırma Vapurunda sadece 15 Mayıs’ta Atatürk ile binen kişilerin olmadığını söyleyerek tarihten örnek vererek birçok düşüncenin, tarih için önem arz eden fikirlerin de Bandırma Vapurunda olduğunu dile getirdi.
Atatürk’e yıllar sonra nasıl başardın diye sorarlar: ‘Cebime giren iki kuruşun bir kuruşu ile kitap aldım’ cevabını verir diyen Sunay Akın, okuyarak ülkemiz gençlerinin vatanımızı çok daha iyi yerlere getireceğine inanıyorum şeklinde konuştu.

Söyleşinin ardından Sunay Akın’a İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran ve Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Metin Kalkavan plaket ve hediye takdim etti.

Programın ikinci bölümünde Gazeteci ve eğitimci Abbas Güçlü ile yazar Mustafa Kemal Ulusu bir söyleşi gerçekleştirdi.

‘19 Mayıs’a Genç Bakış’ isimli programda Abbas Güçlü, Mustafa Kemal Atatürk hakkında merak edilenleri aynı zamanda Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun oğlu olan Mustafa Kemal Ulusu’ya sordu.

Programın başında Abbas Güçlü kısa bir konuşma yaparak: “Amerika Birleşik Devletleri’nin gücü en iyi eğitim veren ilk 10 üniversiteden 8’ini barındırmasıdır. Bizim ilk 500’de üniversitemiz yok. Daha iyi yerlere gelmek için ilk 100’e, ilk 50’ye üniversitelerimizi sokmalıyız. Dün Dünya Tarım Günüydü. Rakamlara baktığımda on sene sonra aç kalmamamız için neden yok. Üretim – üretim – üretim diyoruz. Üretirsek çok daha güzel yerlere geleceğiz.”

Abbas Güçlü’nün konuşmasının ardından Mustafa Kemal Ulusu, Atatürk ile ilgili merak edilen soruları cevaplandırdı.

Programda Mustafa Kemal Ulusu’nun yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şu şekilde:

Gençlik ve Spor Bayramı… Sporun ismi son yıllarda geçmiyor. Spor da çok önemli. ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’ diyor Atatürk. Ancak bu söz Finlandiya atasözüdür. Bu söz Beyaz Zambaklar Ülkesi isimli kitapta var. O kitapta futbol var. Türkiye için gençlik ve spor çok önemli.

“İSMİMİ ATATÜRK VERDİ”

Atatürk, çocuklara müthiş derecede düşkündü. Dolmabahçe Sarayı Kütüphanesi’nde bir gün babam ile birlikte çalışıyorlar. Bir ara Atatürk Dolmabahçe’den boğaza doğru ‘Nuri oğlum ne kadar şanslısın. Ne güzel bir ailen ve iki yavrun var. Ben de çok isterdim. Allah nasip etmedi. Bana milletimin babası olmayı nasip etti. Ondan da çok mutluyum. Nuri beni ne kadar çok sevdiğini ve erkek çocuk ne kadar istediğini biliyorum. Bir gün erkek evladın olursa beni çok sevdiğini bildiğim için benim adımı koy. Vasiyetimdir’ diyor.

“SOYADIMI DA ATATÜRK KOYDU”

Soyadımızı da Atatürk koydu. Hacı Tevfik dedem, Atatürk’e Bandırma Vapuru kamarasında üç gün üç gece hizmet eden kişi. Soyadı Kanunu çıktığında Atatürk yakınlarına soyadı koyuyor. Zaman Zaman kütüphanede babama dedemi soruyor. Soyadını ne yaptı diye soruyor. O zaman bana bir gün müsaade et sizin soyadınızı ben koyacağım diyor. Ertesi gün soyadınızı buldum. Sizin ömrünüz Karadeniz’de geçmiş. Karadeniz’i anımsatan Ulusu koyacağım soyadınızı diyor. Adımı soyadımı böyle büyük bir insandan almanın gururu ve onuru içindeyim.

“TÜM ZAFERLERİMİ TARİH SAYESİNDE KAZANDIM”

15 Mayıs 1919. Dedem Hacı Tevfik, akşam evine geliyor. Babam Nuri 14 yaşında. Dedem, yarın Paşa’yı Samsun’a götürüyoruz diyor. Ertesi gün Galata Rıhtımında helalleşiyorlar. Babam, Dedeme Mustafa Kemal Paşa ile tanışmak için çok ısrar ediyor. Kayık ile Vapura gidip, Mustafa Kemal’in kamarasına gidiyorlar. Mustafa Kemal, babam ile ilgileniyor sonrasında babam sandala binip geri dönüyor. Sonrasında babamın askerlik çağında askerliği Ankara’da Muhafız Alayı’na düşüyor. Babam, Mustafa Kemal’in huzuruna çıkıp ben Hacı Tevfik’in oğluyum diyor. Sonrasında Mustafa Kemal o anı hatırlıyor. Askerde iken gel seni kütüphaneye verelim diyorlar. Nuri Ulusu Atatürk ile 12 yıl süren, hatta öldüğünde bile başucunda olan serüveni başlıyor. Babam, Mustafa Kemal’in 5 bine yakın kitap okuduğunu söylerdi. Babam Nuri Ulusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün hep tarih kitapları okuduğunu söylerdi. Çanakkale Savaşı’nın en şiddetli anında bile tarih kitabı okurdu. Bir gün neden bu kadar tarih kitabı okursunuz sorusuna ‘Ben tüm zaferlerimi tarih sayesinde kazandım’ şeklinde cevap vermiştir.

Abbas Güçlü ve Mustafa Kemal Ulusu’ya söyleşinin ardından İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran ve Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Metin Kalkavan tarafından günün anısına hediye ve plaket takdim edildi.

Programın sonunda Piri Reis Üniversitesi Boru Trampet Takımı gösteri yaptı.

KAYNAK: MARBOX