Süveyş Kanalı'nda yaşanan kriz, uluslararası ticaret yapan gemilerin rotasını Ümit Burnu'na çevirmesine sebep oldu.
Maersk, ABD kuvvetlerinin desteğiyle biten bu saldırıya rağmen bölgedeki sevkiyatlarını devam ettireceğini ve her gemi için izlenecek yolu daha sonraki bir tarihte duyuracağını açıkladı.
ABD tarafından yapılan açıklamada, Kızıldeniz'de bir ticari gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait "küçük teknelerin" imha edildiği kaydedildi.
Maersk, metanol yakıtlı gemi inşa etmek için Çin'in güneyindeki Guangzhou Wenchong Tersanesi'ni seçti.
Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik artan saldırılar, Türkiye’nin tedarik ve özellikle ithalat taşımalarında da endişeleri büyütüyor.
Husiler, 9 Aralık'ta bayrağına bakmaksızın İsrail'e giden tüm gemileri hedef alacaklarını söyledi ve tüm uluslararası nakliye şirketlerini İsrail limanlarıyla iş yapmamaları konusunda uyarmıştı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, İran’ın Husiler'in Kızıldeniz’deki ticari gemileri hedef alan saldırılarının planlanmasına doğrudan dahil olduğunu ifade etti.
Geçtiğimiz günlerde Kızıldeniz'deki gerilimi hafifletmek için ABD öncülüğünde bir deniz koalisyonu kuruldu.
Yemen'deki Husiler, ABD'nin güvenli deniz taşımacılığı için çok uluslu koalisyon kurulduğunu duyurmasına rağmen Kızıldeniz'de İsrail ile bağlantılı gemileri hedef almaya devam edeceklerini açıkladı.
Husi saldırılarının artmasının ardından birçok seferin askıya alınması ve Babu'l Mendeb Boğazı’ndan geçiş rotasının devre dışı bırakılması, navlunda artışa neden oldu.