Seminerin açılış konuşmasını ABS Bölge Direktörü Seyfetti Tatlı yaptı. Seyfettin Tatlı, konuşmasında Türk tersanelerinin dünya ile yarışacak konuma geldiğini söyledi. Tatlı’nın yaptığı konuşma şu şekilde:

“Tersanelerimiz dünya ile yarışacak konumda”

Gemi ve tekne inşaat sanayi, önemli ölçüde istihdam ve yurtdışına ihracatla ekonomimize çok ciddi katkılar sağlayan sektör durumuna gelmiştir. Özel Türk tekne imalat sanayii, Haliç bölgesinden küçük imalathanelerden başlayarak günümüzde yaklaşık 400’e yakın irili ufaklı tekne imalatçıları ve mega yat, Avrupa ve Dünyada rekabet edebilecek mega yat tersanelerle yarışabilecek durumda. Sektörümüzün gelişmesindeki en büyük etken devletimizin son yıllardaki denizcilik politikasının oluşturduğu bir gerçek ve denizciliğe verilen önemdir. Aynı zamanda Avrupa Birliği uyum yasalarının da devreye girmesiyle daha da düzenli ve regülasyonların takibiyle dünya ile rekabet edebilecek duruma geldik. Dünya çapında son yıllarda yaşanan ekonomik krize bağlı olarak sektörün büyüklüğü biraz azalmış durumda. Türkiye’nin son birkaç yılda yaşadığı bazı sorunlar nedeniyle büyük projeleri yurt dışına kaçırdık. Bu da bir gerçek, bunu bir yabancı kuruluşta görev yapan bir kişi olarak en iyi bilen kişilerden biri de benim. Ancak çok daha iyi şeyler yapacağız. Dünyaya kendimizi bu konuda daha rekabetçi olduğumuzu göstereceğiz. Çünkü Türkiye yat endüstrisi olarak bunu hak ediyoruz.

“Yat ve tekneler ülkemize ciddi döviz sağlıyor”

Yat endüstrisi, denizcilikte ufak bir parça gibi görünüyor ama ülkemize katkıları oldukça büyük. Yat teknelerinin yıllık bakım ve onarım hizmetleri girdileri ekonomimize ciddi bir katkı sağlıyor. Bunların çoğu da yurt dışından gelen tekneler. Hem istihdam hem de döviz girdisi sağlanıyor. Malzeme, aksesuar ve yedek parça sağlayan yan sanayi üreticileri de buna paralel olarak gelişiyor. Bir kısmı ithalata bağlı ama imalatçılarımız da son yıllarda özellikle Avrupa Birliği uyum yasalarının çıkmasından sonra aldıkları belgelerle dünyada rekabetçi hale geldiler. Büyük oranda ihraç edilen yat ve tekneler ülkemize ciddi döviz sağlıyor. Çok ciddi bir döviz girdisi var. Sağladığı istihdam ile ülkemiz insanlarına yeni iş imkanları ortaya çıkartıyor. En önemli konulardan birisi bu.

“Neden 1. olmayalım”

Çok ciddi bir genç potansiyelimiz ve hocalarımız var. Genç arkadaşlarımızı yurtdışına kaçırmamamız gerekiyor. Yurt dışına gitseler bile döndüklerinde onları burada istihdam edebilmemiz lazım. En önemli görevlerimizden birisi iş potansiyeli sağlamak. Bu anlamda yat sektörü en iyi endüstrilerden bir tanesi.  Yat ve teknelerin kullanımı ile birlikte vergileri de katma değer sağlıyor. En güzel avantajlarından biri de amatör denizci sayısının artması. Özellikle son yıllarda devlet politikası olması da önemli. Bu gelişmelere paralel olarak da yat sektörü ortalama yüzde 20 oranında büyüyor. Yat üretiminde dünya 4.’lüğüne çıkmış durumdayız. Neden 1. olmayalım. Bu konuda lider olmamamız için hiçbir sebep yok. Ciddi beyinlerimiz var. Fiyat avantajımız var.

“Ciddi potansiyel var”

Özellikle süper yat inşası konusunda imalat kalitesindeki avantajlar Avrupa yat ve tekne pazarında Türkiye’nin adını sıklıkla duyuruyor. Bu bir gerçek. Gelişmiş ülkelerin tarihini incelediğinizde denizciliğin ve deniz kültürünün ne derece önemsendiğini ve devlet politikası haline dönüştüğünü biliyoruz. Övünerek söylemek gerekir ki özellikle mega yatlarda Avrupa’daki fuarlardan hemen her sene birkaç tane ödülle dönüyoruz. Demek ki ciddi potansiyel var. Bu konuda daha da fırsat alırsak daha iyi yerlere gelebiliriz.

KAYNAK: TURKDENİZ.COM