TAMER KIRAN: "DENİZCİLİK, ÜLKEMİZ İÇİN OLMAZSA OLMAZ SEKTÖRLERDEN BİRİSİDİR"

TAMER KIRAN: "DENİZCİLİK, ÜLKEMİZ İÇİN OLMAZSA OLMAZ SEKTÖRLERDEN BİRİSİDİR"

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Şubat Ayı Meclis Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu.

adscode

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Tamer Kıran bir Şubat ayı meclis toplantısında bir konuşma yaptı. Kıran yaptığı konuşmada:

"Denizcilik piyasaları konusundaki gelişmeleri, Sayın İsmail Gülle’nin de aramızda olması hasebiyle ihracatçılar ve ithalatçılar ile sektörümüzü yakından ilgilendiren konteyner sıkıntısı, navlun fiyatlarındaki yükseliş ve önümüzdeki süreç perspektifinden değerlendirmenin uygun olacağını düşünüyorum.

Türkiye’nin ekonomideki en güçlü silahı ihracattır. Bu alandaki başarımız hiç şüphesiz ülkemiz ekonimisinin büyümesini, itibarının artmasını sağlayacaktır. Bu ülkeye canıgönülden bağlı olan denizcilik sektörünün üyeleri de buna elinden gelen katkıyı sunmayı görev edinmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki; denizcilik uluslararası bir iş olup,  tam rekabet piyasası koşullarının hakim olduğu bir iş koludur. 

Pandeminin başladığı 2020 yılı, bilinmezlikleri ve sürprizleri ile birlikte tarihte yerini alırken, etkileri tüm lojistik sektörünü değiştirmiştir. Pandeminin ilk aylarında durma noktasına gelen üretim, özellikle küresel üretim devi Çin’in toparlanması ile hızla yükselişe geçmiştir. Bugün halihazırda devam etmekte olan bu yükseliş, Covid nedenli işgücü kaybı, son senelerde gelişen olağanüstü doğa olayları, limanlardaki aşırı sıkışıklık ve özellikle belirli hatlardaki ekipman bulma sıkıntısından kaynaklanmıştır.

İhracatçı ve ithalatçı için maliyetleri artıran en önemli unsurlardan biri haline konteyner navlununun, en azından 2023 yılı başına kadar bu seviyelerde kalacağı tahmin edilmektedir. Bu dönemde pandemi yarasını saran dünyanın hızlı bir toparlanma ve ticaret hacmi büyümesine gideceği, taşımacılık için talebin arzdan fazla olacağı öngörülmektedir. 2023 başından itibaren ise yeni konteyner gemilerinin teslim edilmesi sonucu arzdaki artış ile konteyner taşıma fiyatlarında kademeli düşüşleri görebileceğimizi söyleyebiliriz.    

Konteyner piyasasının aksine kuru yük piyasası ise yıla sert düşüşle başladı. Ekim 2021’de son 15 yılın en yüksek seviyesine ulaşan Baltık Kuru Yük Endeksi (BDI), 2022 yılı ile son 11 ayın en düşük seviyesinde kapattı. Noel dönemi ardından Çin tatili, Endonezya’nın kömür ihracat yasağı, küresel ekonomik yavaşlama neticesinde yüklerin azalması bu düşüşte etkili oldu. Bu payasada beklentiler, Çin tatili sonrasında, Mart ayı ile beraber yeniden yükselme yaşanacağı yönündedir. Sonuç olarak; 2022 yılı pandeminin etkilerini yitirdiği, ancak sonuçlarının devam ettiği bir yıl olacak gibi gözüküyor. 

Öte yandan, konteyner taşımacılığında faaliyet gösteren ilk 10 şirket, kapasitenin yüzde 85’ine sahiptir. Pandeminin ilk zamanlarında bu şirketlerin ticaret hacimleri tarihi bir şekilde düşmüştü. Gemilerini dolduramayan ve büyük zararlar yaşayan bu şirketler, küresel ekonomik toparlanmayla yaralarını sarmış ve yükselen navlun fiyatlarıyla birlikte zararlarını kısa sürede kapatmışlardır. 

Geldiğimiz noktada navlun fiyatlarının yükselişi devam etmekle birlikte bu büyük şirketlerin taşımacılık sektöründe farklı modlar ve hizmetler vermek istediklerini müşahede etmeye başladık. Şu an için deniz taşımacılığı paydaşlarını tehdit eden bu tekelleşme bir çok açıdan risk taşıyor. Tüm taşıma modlarının kontrol edilmesi ve bilgilerin belli merkezlerde toplanması yakın gelecekte Amazon veya Facebook örneğinde yaşadığımız çok daha büyük bir tekelleşme ve bilgi depolanmasına yol açabilir. Yine aynı şekilde tedarik zincirinde alternatifsizlik tüm devlet ve şirketler için ciddi riskler barındırmaktadır." ifadelerine yer verdi.

"DENİZCİLİK, ÜLKEMİZ İÇİN OLMAZSA OLMAZ SEKTÖRLERDEN BİRİSİDİR"

"2022 yılı aynı zamanda iklim değişikliği ve küresel ısınma konularının daha çok gündeme geldiği bir yıl olacak. Buna bağlı olarak gemi kaynaklı kirliliklerin miktarının azaltılması yönündeki çalışmalar hızlanacak. Bu çalışmaların neticesinde ortaya çıkacak maliyetlerin navlun fiyatlarına ne derece etki edeceği izlenmesi gereken ayrı bir konu olacak. 

Bu kapsamda, Odamız bünyesinde “Deniz Ticaretinde İklim Değişikliği Tedbirlerinin Türk Sahipli Gemi Filosuna Etki Değerlendirme Analizi” projesi çalışmasını başlattığımızı geçen yıl duyurmuştuk. Son safhaya gelen çalışmanın sonuçlarını da önümüzdeki ay Meclis toplantımızda sektörümüzle paylaşmayı planlıyoruz. Küresel tedarik zincirinin, tüm dünya gibi ülkemizin de refahı ve huzuru için ehemmiyeti dikkate alındığında, giderek hızlanan değişimler ve zorluklar karşısında tüm paydaşların diyalog ve ortak bir dil ile geleceği şekillendirmesi çok büyük bir önem taşıyor.

Tabi nihayetinde yine nereye geliyoruz. Yıllardan beri söylediğimiz denizcilik ülkemiz için olmazsa olmaz sektörlerden birisidir. Yaşadığımız olaylar göstermiştir ki, denizcilik can damarımızdır, dışarıyla olan en güçlü bağlantımızdır. Dolayısıyla tüm bu gelişmeleri dikkatlice değerlendirip, devletimizin desteğinde denizciliğimizi büyütmeye yönelik adımları ivedilikle atmamız gerektiğini huzurlarınızda bir kez daha vurgulamak istiyorum."

TURKDENİZ.COM