Mudanya yat limanında diş hekimi Dr. Alper Altay'ın tekneden çektiği görüntüler de müsilajın yoğunluğu ve ölçüsünü gözler önüne serdi. Altay, "Marinaya yaklaştıkça bütün marinanın betonla kaplandığını düşündüm. Yaklaştıkça hafif bir dalgalanma olduğunu fark ettim. Müsilaj olayını biliyordum ancak o boyutta olacağını hiç düşünmemiştim " dedi.

"Bütün marinanın betonla kaplandığını düşündüm, çok üzücü bir görüntü"

Geçtiğimiz mayıs ayının başlarında Güzelyalı Marina'daki teknesine gittiğinde karşılaştığı manzarayı anlatan Dr. Alper Altay, “Mayıs ayının başı gibiydi. Mudanya marinaya indim. Arabamı park ederken bütün marinanın betonla kaplanmış olduğunu düşündüm. Böyle bir izlenim oluşturdu bende. Önce inanamadım ama aklımdan müsilaj olayı geçti. Yaklaştığımda gördüm ki yüzeydeki kaplama hareket ediyordu. Daha yakına gidip tekneye çıktığımda süngerimsi, poliüretanımsı bir malzemenin tamamen deniz yüzeyini kapladığını ve hiçbir boşluk olmaksızın bütün marinayı doldurduğunu gördüm. Tekneden ayaklarımı aşağıya uzattım. Gerçekten bir sünger gibi oynuyordu. Dış çeperi yırtıldığında çok beklemiş yosun kokusu gibi bir koku geldi. Bütün marinanın kaplanması çok üzücü. O bölgede bunlar varsa diğer tarafları düşünemedim bile. Gerçekten çok üzücü ve çok hayal kırıklığına uğratıcı bir durum bizim için” ifadelerini kullandı.

"Deniz altındaki canlıların durumunu düşünmek bile istemiyorum"

Bir süredir Marmara Denizini tehdit eden müsilajın deniz canlılarına zarar verebileceğini aktaran Altay, “Bu konuda araştırma yapan birçok bilim insanı var ama umuyorum ki bu olay organik bir kalıntıdır ve kolayca temizlenir. Aksi takdirde uzun dönemde sonuçları hepimiz için kötü olacaktır. İki gün önce marinaya tekrar gittiğimde suyun 5 santimetre altının dahi görülemediğini, yemyeşil bir tabakayla kaplı olduğunu fark ettik. Temizlenmesi çok uzun zaman alacaktır gibi düşünüyorum. Denizin altında yaşayan canlıların ne durumda olduğunu düşünmek bile istemiyorum” diye konuştu.