'TÜRKİYE'NİN İHRACATI NAVLUN AVANTAJIYLA ARTIYOR'

'TÜRKİYE'NİN İHRACATI NAVLUN AVANTAJIYLA ARTIYOR'

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Devrim Fırat, Türkiye’nin 4 kata varan lojistik maliyet avantajı ile dış ticarette öne çıkmaya devam edeceğini söyledi.

adscode

Küresel denizyolu navlununda 2023'ten önce net bir düşüş yaşanmasının zor olduğunu dile getiren Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Devrim Fırat, Türkiye’nin 4 kata varan lojistik maliyet avantajı ile dış ticarette öne çıkmaya devam edeceğini söyledi.

Pandemiyle birlikte yükselen navlun seviyelerinin Avrupa ve Amerika pazarları için maliyet avantajı yarattığına dikkat çeken Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi 36. Grup Meslek Komitesi Başkanı Devrim Fırat, uzun dönemde bu avantajlı durumun Türkiye’nin ihracat rakamlarına olumlu yansımalarının görüleceğini ifade etti.

Gemi siparişleri arttı ama…

2021’in ilk beş ayında 2.2 milyon TEU yeni gemi siparişi verilmesine rağmen navlunda 2023'ten önce net bir düşüş yaşanmasının zor olduğunu dile getiren Fırat, şöyle devam etti: “Dünyanın Uzakdoğu’ya olan bağımlılığının ne kadar kırılgan bir yapıya dönüştüğü ortaya çıktıkça, oluşan arzın hem üretim hem lojistik olarak kırılganlığı yeni bir ekonomik düzenin ortaya çıkmasına yol açmak üzere. Üretimin Uzakdoğu’dan uzaklaşma ihtimali her zamankinden fazla gündemde. Türkiye için ‘yeni normal’ navlun seviyeleri her ne kadar tepki çekmiş olsa da, Uzakdoğu ve Hindistan gibi pazarların ihracat rakamlarıyla kıyaslanınca mevcut navlun seviyelerinin Avrupa ve Amerika pazarları için çok büyük maliyet avantajı yaratabilecek. Özellikle Avrupa pazarında Uzakdoğu ve Hindistan çıkışlı navlunlarla kıyasladığımızda 4-5 kat maliyet avantajı ve hızlı transit süre ile beraber çok büyük fark oluşuyor. Uzun dönemde bu avantajlı durumun Türkiye’nin ihracat rakamlarına yansımalarını göreceğiz.”

Lojistik maliyeti 10 kat arttı

Pandeminin tedarik zinciri ve lojistik sektörünün önemini ortaya koyduğunu belirten Fırat,deniz taşımacılığına alternatif olmamasının artan navlun maliyetlerinden kaçınmanın zorluğunu ortaya koyduğunu vurguladı. Nispeten daha pahalı ihraç ürünleri olan elektronik cihazların hava veya tren yoluyla, özellikle de 'İpek Yolu' yoluyla sevkiyatı gibi alternatif ulaşım kanallarını tercih ettiğini, onların da şu anda sınırlı bir kapasite sunduğunu belirten Fırat, “2020 son çeyrekte başlayan navlun artışları hızını kesmeyip Transpasifik dışındaki bölgelere de yansıdı. Aralık 2019’da 40’lık konteynerin dünya geneli navlun ortalaması bin 446 dolar iken Eylül 2021’de 10 bin 519 dolar seviyelerini gördü. Uzakdoğu-Amerika ve Uzakdoğu-Avrupa hattında COVID-19 öncesinde 2 bin dolar seviyesinde olan navlun fiyatları ise Aralık 2021 itibarıyla 20 bin dolar seviyelerine ulaştı” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi