ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI, MÜSİLAJLA BOĞULAN MARMARA DENİZİ İÇİN KRİTİK BİR ADIM ATTI

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI, MÜSİLAJLA BOĞULAN MARMARA DENİZİ İÇİN KRİTİK BİR ADIM ATTI

Bakanlık, Marmara Denizi’nin, Haliç, Boğazlar, Adalar dahil olmak üzere Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) ilan edilmesi için Cumhurbaşkanı’na sunmak üzere teklif hazırladı.

adscode

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜBİTAK’ın, üniversite ve STK’ların da içinde olduğu Marmara Koordinasyon Kurulu’nda alınan karar doğrultusunda müsilajın nedenlerini ortadan kaldırmak üzere Marmara Denizi’nin koruma alanı ilan edilmesi için teklif hazırladı. Teklifin Cumhurbaşkanınca onaylanması halinde Marmara Denizi, Salda Gölü, Tuzgölü, Pamukkale, Belek, Gökova, Ihlara, Kaş-Kekova, Patara, Uzungöl, Karaburun-Ildır Körfezi gibi Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) ilan edilerek özel koruma kalkanına alınan on dokuzuncu yer olacak.

Marmara Denizi’nin İstanbul, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, Kocaeli, Bursa, Yalova kıyılarına uzanan, sadece iç denizi kapsayan, Ege ve Karadeniz bağlantı noktalarında son bulan, 1 milyon 224 bin hektar alanı içine alacak. ÖÇKB ilanından sonra bakanlık, bölgede yaşayan türlerin tehlike altında olduğu noktaların tespiti çalışması yaparak, koruma bölgesi sınırlarının karaya doğru genişletilmesini isteyebilecek. Yetkililer, ÖÇKB kararının yayınlanmasından sonra kıyı kenar çizgisine kadar olan bölgede enerji, ulaştırma, imar izninin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçeceğini belirtirken “ÖÇKB alanı şimdilik Haliç, Boğazlar, Heybeliada, Büyükada, Kınalıada, Burgazada, Sedefadası gibi Prens Adalarının dahil olduğu takım adaların da bulunduğu deniz içi sınırları kapsıyor. Bu sınırlar dahilinde, kıyı kenar çizgisine kadar tüm enerji, ulaştırma, imar faaliyetleri bakanlık iznine tabi olacak. Daha sonra deniz içindeki bu sınırlar, kirlilik tespiti yapıldıkça, karaya doğru uzanacak. Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra kazanılmış haklar korunsa da imar planları duracak” dediler.

ÖÇKB ilan edilmesiyle Marmara Denizi’nde üç aşamalı bir plan devreye girecek. Öncelikle biyoçeşitlilik araştırması yapılarak hangi türlerin, hangi noktalarda yaşadığı, ürediği tespit edilerek bunlara ilişkin tehdit analizleri yapılacak. Tehdit ve korumaya ilişkin sentez haritalar hazırlanacak. Böylece balıkların ve diğer canlıların üreme alanları, koruma alanları ile atıklarıyla bunlara risk oluşturan fabrikalar, tesisler işaretlenecek. Yine canlıların üreme alanları göz önüne alınarak hareket güzergahları yeniden belirlenecek, hassas alanlar deniz trafiğinden arındırılacak. Son olarak da koruma alanının yönetim planları belirlenerek kimin hangi noktada görev yapacağı netleştirilecek.

Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB), ‘ekolojik önemi haiz, çevre kirlenmelerine duyarlı, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekli olan ve Cumhurbaşkanı Kararı ile ilan edilen alanlar’ olarak tanımlanıyor. Bu alanlarda ciddi tehditlerin varlığı durumunda, bilimsel kanıtlar beklenmeden önlem alınabiliyor.

Kaynak: Hürriyet