Ekobot, güneş enerjisi ve elektrikle sonsuz seyir vadediyor

Ekobot, güneş enerjisi ve elektrikle sonsuz seyir vadediyor

Denizcilik sektöründe elektrikli taşıtlar her geçen gün varlığını artırıyor. Elektrikli deniz taşıtları çevreye duyarlı olması ve maliyetlerinin fosil yakıt kullanan araçlara oranla çok daha düşük olm

adscode

Özleyiş Çakır ile yaptığımız röportaj şu şekilde:

Yakıt olmadan seyir yapma özelliği olan Ekobot hakkında bilgi verebilir misiniz?

Ekobot, teknolojiyi doğayı korumak için kullanan bir  projedir. Bu sayede fosil yakıta ihriyaç duymadan Ekobot’un çalışması en göze çarpıcı özelliklerinden biri. Teknik özellikleri şöyle sıralayabiliriz lityum akü, sonsuz dönen elektrik motorları ve güneşten şarj. Ana hedef içerisinde enerjinin yüzde 80’ini güneş panellerinden şarj ederek sağlayabilen  elektrik motorlu tekneler. Ekobotu kullanım amacına göre farklı üretiyoruz bu da başarısı yüksek bir sistem bütün sağlıyor bize. Sizin hangi amaçla kullandığınızı bilmemiz gerekiyor ki size uygun en verimli sistemi sağlayalım. Örnek verecek olursak; tur amaçlı tekne isteniyorsa yapılacak turun süresi bilindiğinde birebir hesaplamalarla ve doğru hareketlerle tasarruflu bir sistem oluşturabiliyoruz.

Ekobot’u üretmekteki amacınız neydi?

 Bizim Ekobot’u üretmekteki amacımız; doğanın korunması, egzoz emisyonunun oluşmaması, verimli enerji kullanımı, sürdürülebilirlik, sintineden oluşan kirliliğin en aza indirilmesi, pervane ve gövde hesaplamalarındaki sürtünme katsayısını azaltmak, enerji tasarrufu ve kullanılan enerjinin azlığına uyum sağlamak. Pervanenin küçülmesi ve gövdedeki suyun sıkışmaması sayesinde suda yaşayan canlıların su deviniminden etkilenmesini önlemek çok önemli. 



Biz Ekobot ile şunu yapmaya çalıştık: Ekobot tek başına bir amacı korumasın. Bir elektrikli tekne olmasın, kendi halinde kendi seyrini tamamlayan gücü kendinde olsun ve gücü kendinde olsun. Bunlar için kullanım amacına göre yapacağımız motorumuz, şaft sistemimiz, gövde yapımız, teknenin yolcu kapasitesine göre gövdenin seçimi, akünün şarjının monte ettiğimiz güneş panelleri ile ilgili minimum yüzde 30’unu doldurabilmesiyle ilgili çalışması çok önemli. Genelde hep son teknoloji ürünleri kullanmaya çalışıyoruz. Ekobot’un sonsuz seyri mümkün.

Sonsuz seyir konusunda biraz daha bilgi verebilir misiniz?

Güneşin olmadığını varsayalım. Güneş varken zaten tekne kendini şarj ediyor ve belli miktarda dolduruyor. Dolum kapasitesine göre tekne durduğu yerde şarj olabiliyor. Sonsuz seyir dediğimizde donanım alternatifleri artıyor. Hibrit sistemi var. Bu sistemde örnek olarak 300 beygirlik makine ile seyre çıktığımızı varsayalım; bu seyirde yakılan yakıt, verdiği emisyon ve gürültü kirliliğini düşünürsek bunu 6-7 kW’lık bir jeneratör ile 30 kW’lik bir motorla hareket ederek, akümüzü şarj ederek teknenin sonsuz seyrini sağlayabiliyoruz. Böylelikle 300 beygirin yakacağı yakıt ile 30 beygirin yakacağı yakıt ile orantılı gittiğimizde hem yakıtımız hem de emisyonumuz düşmüş oluyor. Bu da ekonomik bir dönüşüm. Jeneratör olduğunda akünün yüzde 30’lardan fazla kullanılması pek tavsiye edilmediği için yüzde 30’a geldiğinde jeneratör ya da güneş panelleri yeterli gelmiyorsa otomatik olarak devreye girerek şarj edip, şarj bittiğinde ise devreden çıkarak görevini tamamlamış oluyor. Bu da sistemin sonsuz döngüde çalışmasını sağlıyor. 

Yerlilik oranı nedir?

Yerlilik oranımız yüzde 80. Güneş panellerimiz yerli üretim. Akülerimizi kendimiz üretiyoruz. Hücreler yurtdışından geliyor. Burada da üretimde ortak firmayız. Sadece elektrik motoru yurt dışından geliyor. Akü chargerları da yerli. Sistemin yazılımı bizim tarafımızdan yapıldı. Gövde, kendi üretimimiz. Üzerinde bulunan krom gibi aksamlar ve hammaddeler yurtdışından geliyor. Böylelikle yerli üretimimiz yüzde 80 civarında.

Sıfır Atık konusuna da önem gösteriyorsunuz. Bunu nasıl sağlıyorsunuz?

Sıfır atık konusuna çok dikkat ettik. Teknede sintine atığımız hiç yok. Fosil yakıtlı motordan oluşabilecek atık elektrikli motorda yok. Bu yüzden teknemiz %100 sıfır atığa uyumlu diyebiliriz. Gövdedeki sürtünmenin azlığı ile su altına verdiğimiz debi en aza iniyor. Bu sayede sualtı yaşamı ekobotun seyirinden etkilenmiyor. Ayrıca, tekne üzerinde misafirlerimizin çöplerini geri dönüşüme uygun bir şekilde ayrıştırıyoruz.

Tekne sahipleri neden bu sisteme geçmeli?

Bu sistem aslında bir sosyal sorumluluk projesi de bizim doğaya görevimiz. Bununla birlikte konfor da vadediyor. Sessiz oluşu, kaliteli ve maliyetsiz seyir, çevreye olan duyarlılık, gövdenin dayanıklılığı, uzun ömürlü gövde yapıları, gövde yapısının denize bıraktığı boya miktarlarının hiç olmaması ve sıfır emisyon bu sisteme geçmek için en önemli nedenler.

Tüm tekne tiplerini elektrikli sisteme çevirmek mümkün. Doğru gövde yapısı ve doğru hesaplama ile dönüşüm mümkün.

IMO’nun 1 Ocak 2020’de uygulamaya koyacağı emisyon kuralı yürürlüğe giriyor. Büyük gemilerin dönüşümleri de mümkün mü, büyük gemilere bu sistemin kurulması ile neler değişecek?

Bazı ülkelerde kanallara fosil yakıtlı teknelerin girmesi yasaklandı. Macaristan’da, Romanya’da ve Hollanda’da bu kurallar başlayalı 20 yıl oldu. Biz çok bir şey keşfetmiş değiliz aslında zaten uygulanıyor ve bunların hayata geçirilmesi de bizim için zor değil Başarı ile uygulanmis projeler var.

Teknenin göz ardı edilmeyecek bir konusu da bedensel engele sahip bireylerin tekneye binebilmesi için yaptığımız aparatlar ve diğer araçlar . Bedensel engele sahip bireylerin Türkiye’de rahatlıkla kullanabildiği bir tekne. Bu da toplumsal sorumluluğun önemli bir ayağını öne çıkartıyor.

Gövdenin cam olması, su altı görüntülerinin izlenmesinde büyük bir keyif vadediyor. Deniz altı canlılarını görmek için Dalyan ve Kaş’ta yem ile kaplumbağaları yukarıya çekmeye çalışıyorlar. Bunların hiç olmaması gerekli. Hayvanlara büyük zarar veriliyor. Kekova’da dalış yaparak bir sualtı şehrini görebiliyorsunuz. Dalış yapamayan insanları düşündüğünüzde tekne gezisinde su altı dünyasının güzelliklerini görebiliyor olmak da Ekobot’un artıları.

KAYNAK: MARBOX.COM.TR