Gemilerde Mesleki Yetkinlik Nasıl Kazanılır?

Gemilerde Mesleki Yetkinlik Nasıl Kazanılır?

Gemilerde çalışmak isteyen kişiler, her şeyden önce bir liman ya da gemi adamı cüzdanına sahip olmak zorundadır.

İlk olarak yeterliliğin genel bir ifade ile tanımını yapmak gerekirse : “Geçerliliği kabul edilen bir öğretim programının başarıyla tamamlanması sonucu o program için öngörülen öğrenme kazanımlarının kazanıldığını onaylayan ve yetkili bir otorite tarafından basılı olarak verilen derece, diploma, ehliyet veya sertifika.” olarak ifade edebiliriz.

Gemilerde çalışmak isteyen kişiler, her şeyden önce bir liman ya da gemi adamı cüzdanına sahip olmak zorundadır. Bu liman cüzdanının nasıl alındığı, hangi eğitimlerden sonra hangi kazanımların ve ehliyetlerin elde edildiği ayrı bir tartışma konusudur. Bugün burada tartışmak istediğimiz husus, sertifikasyon işlemlerini yerine getirmiş ve bir şekilde gemilerde çalışan insanların gerçek anlamda mesleki yeterliliklerini nasıl kazandıkları, yükselmeleri için gerekli olan şartların ne kadar gerçeği yansıttığıdır.

Genel anlamda bir öğrenmeyi 3 kısımda inceleyebiliriz;

Bilgi-Beceri ve Yetkinlik

‘Bilgi’ ders içeriğinin hatırlanmasını, tanınması ya da anlaşılmasını, ‘beceri’ hatırlanan ve anlaşılan bilgilerin uygulamaya yönelik kullanılmasını ifade eder. Bilgiler ve beceriler bir ders, bir ünite ya da bir dönem gibi kısa zaman diliminde gelişirler ve bireylere göre değişmeyen yanıtlara sahiptirler.

Becerilerin gelişmesi daha çok bilgi düzeyindeki öğrenmelere bağlıdır. Bir beceri, birden çok bilginin birleşiminden oluşan yeni bir yapıdır ve bu bilgilerin kullanılmasını içerir. Örneğin; ilişkilendirme, örnek verme, neden-sonuç ilişkisi kurma, kompozisyon yazma, genelleme yapma, benzer ve farklı yönleri bulma beceriye örnektir ve bir becerinin başarıyla yapılabilmesi, birden fazla bilginin aynı anda kullanılmasını gerektirir.

Yetkinlik Türkçede ‘olgunluk, kemal, mükemmeliyet’ olarak belirtilmektedir. Bu anlamda yetkinlik, “Bilgi ve beceri bakımından olgun olma, eksiksiz olma, başka bir deyişle; bilgi ve beceri bakımından gelişmiş olma.” durumudur.

Yetkinlik bir anlamda becerilere benzer; ancak çok daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Yetkinlik, kişinin başarısının gelişmesine yardım eden üst düzey düşünme becerisidir. Yetkinlik, bilgi ve becerinin özümsenmesini, öğrenilen bilgiyle doğrudan bağlantısı olmaksızın daha bireye özgü ve yaratıcı eylemlerin yapılabilmesini içerir.

Sektörde 21. yılımı doldurduğum bu günlerde, gemilerde mesleki yeterlilik veya yetkinlik düzeyinin yeterli olmadığını rahat bir şekilde ifade edebilirim. Görev içeriğinin ve sorumlulukların fazla olduğu ve nitelikli insan kaynağının istihdamını gerektiren pozisyonlar için işletmenin vizyonu ve misyonu doğrultusunda istihdam politikalarının oluşturularak işe alma ve yerleştirme sürecinin gerçekleştirilmesi gerekir. İnsan kaynağı gereksiniminin karşılanması sürecinde işletmenin izleyeceği istihdam politikası önemli bir yere sahiptir.

İnsan kaynakları yönetiminin en temel ve belirgin fonksiyonlarından biri olan gemi adamı seçimi için kurumun amaçlarını gerçekleştirecek kişilerin tespit edilmesi, günümüzde başlı başına bir iş olarak karşımıza çıkar. Her etkinliğin en önemli bileşeninin insan olduğunun anlaşılmasından bu yana, alanında etkin, nitelikli ve uzman personel gereksiniminin belirlenmesi ve uygun kişilerin işe alınmaları çok daha belirleyici bir süreçtir. Kurumun amaçlarını benimseyecek ve belirlenen işin gerektirdiği özellikleri gösteren çalışanlar bulmak kolay değildir.

Bir şekilde ehliyetlerini almış ve gemilerde çalışan kişilerin mesleki yetkinlik açısından değerlendirmeleri yapıldığında karşımıza çıkan en büyük eksiklikler aşağıdaki gibidir.

·         İngilizcenin yeterli seviyede biliniyor olmaması

·         Mesleki sorumluluktan uzak olunması

·         Deniz örf ve adetlerine vakıf olmamak

·         İnsan ilişkilerindeki başarısızlık

Yetersiz mesleki bilgi aslında her zaman karşılaşılan bir durum da değildir. Türk zabitlerinin ve personelinin genel olarak mesleki bilgi seviyesinin ortalamaların üzerinde olduğu söylenebilir. Burada mesleki yetkinlikten bahsettiğimiz için konuyu sadece spesifik olarak ele almamamız gerekir. Örneğin; bir başmühendisin mesleki yetkinliğini sadece makineler hakkındaki bilgi seviyesi ile değil, diğer özellikleri ile de yorumlayabiliriz. Çünkü sadece denizde değil, karada da geçerli bir kuram olan sorumluluk bilinci, yöneticilik becerileri gibi farklı becerilerle bütünleştiğinde ortaya bir değer çıkmaktadır. Bu yönümüzün eksikliğini özellikle zabitlerimizde gözlemlemekteyiz.

Peki, gerçek mesleki yetkinlik nasıl kazanılır?

Bir gemi zabitinin -mesleğinde ne kadar iyi olursa olsun- mutlaka iyi bir İngilizceye sahip olması gerekir. Bir sörvey ya da denetleme zamanında yabancı bir dilde anlaşamaz ve sadece vücut dilimiz ile iletişim kurmaya çalışırsak yaptığımız işte yetkin olamayız.

Mesleki sorumluluk kavramı son derece önemli bir kavramdır ve genel olarak bu davranış biçimini sonradan kazanmak zordur. Bu nedenle; eğitim ve öğretimin ilk basamağı olan ilkokul yıllarından itibaren çeşitli sosyal alanlarda, projelerde, oyunlarda kişilere sorumluluk vererek, o sorumluluk gerektiren iş gerçekleşmeyince kendini rahatsız hissetmesi gerekliliğini hisseden bireyler yetiştirmek zorundayız. Okuldan ve aileden gelen bu sorumluluk bilincini ilerleyen senelerde kazanmak çok zordur. Önemlilik arz eden bu duygu olmaz ise, insan mesleğinde etkin bir düzeye gelemez.

Deniz örf ve adetlerine saygılı olma da üzerinde durulması gereken bir diğer konudur. Bir kişi istediği kadar spesifik alanda kendini kanıtlamış olsun, denizdeki örf ve adetleri bilmez ve uygulamaz ise bu meslek dalında yetkinlik kazanmış sayılmaz.

İnsan ilişkilerindeki başarısızlık da irdelenmesi gereken başka bir husustur. Özellikle gemi zabitlerinin en önemli görevlerinden biri de; üst ve astları ile iyi iletişim kurmaları ve işleri iyi yönetebilmeleridir.

Her şeyden önce bunu gerçekleştirebilmek için; egodan arınılması ve karakter özelliklerinin yüksek olması gerekir. Baskı ve mobbing bir yönetim biçimi değil, yönetimi bilmeyenlerin kabile ülkelerine benzer bir şekilde güç gösterisi sağlama çalışmalarıdır. İyi ilişkiler kuramayan, iyi yönetici olamayan ve motivasyon sağlayamayan bir zabit yetkin olamamıştır.

Genel olarak yetkin olmayı farklı bir perspektiften ele alarak ve yetkinlik düzeyini mesleğimiz ile ilgili teknik bilgilerin dışında tutarak, denizcilik mesleği başlığı altında değerlendirmeye çalıştık. Bu anlatılanlar çerçevesinde, özellikle yeni neslin ve meslektaşlarımızın mesleki hayatlarını bu yönleri ile de değerlendirip geliştirme çabası içine girmeleri, denizciliğimizin gelişimi açısından da büyük öneme haizdir.