ERHAN GÖÇMEN YAZDI: KOSTER NAVLUN PİYASALARINDAKİ BEKLENTİLER ÜZERİNE...

ERHAN GÖÇMEN YAZDI: KOSTER NAVLUN PİYASALARINDAKİ BEKLENTİLER ÜZERİNE...

Bu yazının yazıldığı Temmuz ayının ilk haftası itibari ile koster piyasalarında parti başlayalı neredeyse beş ay kadar bir süre oldu.

Armatör ve işletmecilerin genel olarak hallerinden memnun olduklarını gözlemleyebiliyoruz. Tabii ki bu memnuniyet hissinin yanı sıra bu olumlu sürecin ne kadar daha devam edeceğine dair sorular da akıllarımızın bir kenarında varlığını muhafaza ediyor. Ben de bu yazıda, onlarca sebep arasından koster piyasalarının yakın ve orta vadede geleceğine etki edecek, naçizane, önemli gördüğüm parametrelerle ilgili fikirlerimi paylaşarak şahsi beklentilerimi sizlerle anlatmaya çalışacağım.

Daha önceki yazılarımızda ısrarla altını çizdiğimiz birkaç konu vardı. Bunlardan bir tanesi pandeminin ekonomik hayata olumsuz etkilerini azaltmak için merkez bankalarının para arzını arttırmaları ve bu artışın da enflasyonist bir baskı oluşturması beklentisiydi. 2020 yılından bu yana dile getirmeye çalıştığımız bu beklentinin gerçekleştiğini, bu durumun emtia fiyatlarına ne denli dramatik etkiler yaptığını hep birlikte gözlemlediğimiz bir dönemden geçiyoruz. Emtia fiyatlarının yüksek olmasından ziyade yükselen bir patikada ilerlemesi koster navlun piyasalarına etki ediyor. Bunu bir önerme olarak da değerlendirebilirsiniz; beklentiler (ticarete) gerçekleşmelerden daha fazla etki ediyor.

Emtia fiyatlarının yükselmesinin ve enflasyonun tek sebebi para arzının artmış olması değil, elbette. Pandemi etkilerinin azalmaya başlamasıyla birlikte artan talep de emtia fiyatları üzerinde majör etkiye sahip. Hemen birçok ülkede yüksek büyüme beklentilerinin oluşmaya başladığı bir döneme giriyoruz (Bu yazıyı yazdığım tarihte Euro bölgesi PMI 14 ayın zirvesini gördü). Bu, talebin daha da artmasına dair beklentileri yükselttiği gibi, gelişmiş ülkelerde yüksek enflasyona ilişkin yüksek sesli tartışmaları da beraberinde getiriyor. Enflasyonun kalıcı mı yoksa dönemsel mi olduğuna dair tartışmalar para politikaları için belirleyici. Amerikan Merkez Bankası (FED) başkanı her ne kadar yüksek enflasyonun geçici olduğuna dair yönlendirmeler de bulunsa da FED üyeleri içerisinde bile bu konuda bir fikir birliği varmış gibi görünmüyor. FED politikaları, Amerikan dolarının majör rezerv para birimi olması nedeniyle önemli ve belirleyici. Bu konu, en azından bana göre; para arzını, piyasadaki para miktarını ve emtia fiyatlarını çok yakından ilgilendirdiği için; yukarıda da belirtmeye çalıştığım gibi, emtia fiyatlarına ilişkin trende dair fikir sahibi olmak için önemli. İhtiyaç duyduğunuz bir emtianın bugünkü fiyatı 10 birimse ve yarın 15 birim olacağını düşünüyorsanız, emtiayı bir an önce almak ve taşıtmak isterseniz. Bunun tam tersi de geçerli ve tam da bu yüzden beklentiler önemli. Enflasyonun dönemsel değil de kalıcı bir mahiyette olduğu ortaya çıkarsa 2021 yılı içerisinde varlık alımlarının azaltılması ve en geç 2022 yılı ilk ya da ikinci çeyreğinde FED için faiz artışı gündeme gelebilir. Bu da emtia fiyatları üzerinde mutlaka etkili olur.

Mevsimsel olarak bölgemizde gerçekleşmesi beklenen yaz durgunluğu, bu sene koster piyasalarının pandemi konusundaki olumlu gelişmelerden aldığı ivmeyle pek de gerçekleşmişe benzemiyor. 2020 yılının yaz başlangıcında yaşadığımız sıkıntıları tebessümle andığımız bir dönemden geçiyoruz. Istfix (www.istfix.com ) verilerine göre 2 Bin Dwt’ten başlayarak 12 Bin Dwt’e kadar olan koster segmentlerinde geçen yılın aynı dönemine göre günlük kira getirilerinde 4.5 misli bir artış var. Hububatta yeni hasadın limanlara inmeye başlayacağı beklentisi, yukarıda sözünü ettiğim ivme etkisini kaybetmeden yeni bir momentum yakalanmasına vesile olacak gibi görünüyor. Tabii ki koster piyasaları da yekpare bir özellik taşımıyor; bölgeden bölgeye farklılıklar gözlemliyoruz. Karadeniz piyasası biraz daha hareketliyken, Kuzey Avrupa bölgesinde hem tonaj arzının fazla hem de geleneksel yaz durgunluğu ve tatiller sebebiyle yük arzında bir azalma olduğu da şu sıralarda gözlemleyebildiğimiz bir durum.

Bu yazıda altını çizmek istediğim ve bana göre bir diğer önemli konu da handy/handymax/supra/ultra segmentlerindeki beklentiler. Yakın zamana kadar, zaten yüksek seyreden endekslerin gevşeme olasılığından bahseden raporların aksine, rapor edilen bağlantılar “yüksek” seviyelerden de yüksek seviyelerde bağlantıları işaret ediyor. Bu segmentlerdeki yükselişin bölgedeki koster piyasalarına etkisini bir önceki yazıda örneklerle açıklamaya çalışmıştım. Beklentilerin yukarı yönlü olması koster piyasaları için oldukça olumlu bir gelişme. Bazı kiracıların, özellikle hububat sektöründe, bu beklentiler ışığında koster piyasalarına ilişkin taktikler geliştirmeye çalıştıklarını da duyuyoruz. Bu taktiklerden kastedilen yüksek navlunların önüne geçmeye çalışmaktan ziyade yükselmesini bekledikleri navlun seviyelerinin onlara olacak maliyetini başka operasyonlarla finanse etmeye yönelik.  

Yaz sonundan başlayarak Noel tatillerine kadar yeni ve güçlü bir yukarı yönlü trendin başlayacağına yönelik beklenti içinde olmak, en azından eldeki veri ve göstergelerle, aşırı iyimserlik değil ayakları yere basan bir öngörü olarak değerlendirilebilir. Piyasa yorumları için yukarıdakilerin yanına birçok parametre eklenebilir. Genel olarak hemen hepsinin pozitif göründüğü bir dönemden geçiyoruz.