MSC’nin, Türkiye için önemli bir ihraç pazarı olan Afrika’daki varlığını güçlendirdiğini belirten MSC Genel Müdürü Barış Dilek, Afrika’ya olan direkt servisleriyle ticareti hızlandırdıklarını, sürdürülebilir maliyet ve aktarmasız sevkiyat sağladıklarını dile getirdi.

Taşımacılık ve lojistik alanında dünya lideri Mediterranean Shipping Company (MSC), global ticaretin içinde, özellikle-Türk ticaretine ve üreticisine desteklerini sürdürüyor. MSC, bu kapsamda Türkiye’yi dünyanın farklı noktalarına bağlayan direkt servis sayısını her geçen gün artırıyor.

2021 yılının ikinci yarısı itibarıyla dünya ticaret hacmindeki hızlı artış, ülkelerdeki tüm paydaşların ihracat pazarlarını çeşitlendirmek adına yeni arayışlara girmesine sebep oldu. Bu noktada, önemli bir ekonomik ve ticari potansiyele sahip olan Afrika kıtası için çalışmalarını yoğunlaştıran MSC, geçtiğimiz yıl Bolloré Group şirketlerinden, Bolloré Africa Logistics’in yüzde 100’ünü satın aldığını ve Africa Global Logistics (AGL) ismiyle işletmeye başladığını duyurmuştu. MSC, Türk ihracatçısının hızla artan Afrika pazarı ilgisi üzerine, ihracatçıların bu pazarlara kolay erişebilmesi için Türkiye’den de üç direkt servis başlattı.

MSC, halihazırda bulunan Kuzey Afrika servisini güncelleyerek, Türkiye ticareti için büyük öneme sahip Fas ve Cezayir limanlarına Aralık 2022 itibarıyla haftalık direkt servis imkânı sunmaya başladı. Kuzey Afrika ve Sahraaltı Afrikası için geçiş bölgesi olan Libya’da yatırım potansiyelinin artması sonucuyüklerde yaşanan artış, bu bölgeye de daha hızlı bir servis ihtiyacını doğurdu. Bu ihtiyaca da yanıt veren MSC; Trakya, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgesi ağırlıklı yükleri, Türkiye-Libya direkt servisiyle ülkenin iki ana limanıolan Mısrata ve Bingazi’ye ulaştırıyor.

Batı Afrika bölgesinde yer alan ülkelerde ise büyüme ve nüfus artışları; yapı inşa malzemeleri, prefabrik evler gibi ürünlerin ticaretini artırdı. Bununla birlikte, un, makarna, şekerleme gibi raf ömrü az olan temel ürünlerde de talep artışı yaşanması, lojistik sürelerini bir gündem haline getirdi. MSC ise, soruna çözüm bularak, Türk ihracatçısına rekabet avantajı sağlamak üzere bu bölgeye de bağımsız bir direkt servis başlattı.

Özellikle ticaretin fazla olduğu Senegal, Fildişi Sahilleri, Gana, Togo ve Nijerya’ya kısa sürelerde yük ulaştırmak amacıyla MSC, 47 Afrika ülkesinde faaliyet gösteren güçlü bir şirket olan AGL’nin kapsamlı demiryolu bağlantıları, 16 konteyner terminali ve 7 RoRo terminaliyle kapıdan kapıya taşımacılık sürelerini en aza indiriyor. MSC’nin, Türkiye için önemli birihraç pazarı olan Afrika’daki varlığını güçlendirdiğini belirten MSC Genel

Müdürü Barış Dilek, “Afrika kıtasına direkt servislerimizle, ticareti hızlandırmayı amaçlıyor; sürdürülebilir maliyet ve aktarmasız sevkiyat sağlıyoruz” dedi.

“Filomuzu büyütüyor, limanımızı genişletiyoruz”

Piyasalara daha fazla kapasite ve özellikle Türkiye limanlarına daha geniş bir servis ağı sunabilmek amacıyla, MEDLOG Gemicilik grup şirketiyle Türk bayraklı gemi yatırımları yapıldığını belirten Barış Dilek, “Artan taleplere hızla dönüş yapabilmek için karayolu filomuzdaki araç sayılarımızı artırıyor; ana limanımız Asyaport’un sahasını genişletiyoruz. Kısa süre önce, MEDLOG Gemicilik şirketimizin filosuna MED Urla ve MED İzmir isimli gemileri ekleyerek Türk bayraklı gemi sayımızı 9’a yükselttik. Dünyanın en büyük konteyner gemi filosuyla MSC, ana limanı olan Asyaport ile dünyadaki 500 farklı varış noktasını birbirine bağlıyor. MSC, ‘Yeşil Liman Sertifikalı’ limanı Asyaport’un da altyapısını güçlendiriyor. Hâlihazırda 2 bin 10 metre olan ana rıhtım, çalışmaları süren Asyaport Genişleme Projesi’yle 2 bin 810 metre uzunluğa sahip olacak. Bu projeyle Asyaport, limanda elleçlenecek hedef TEU rakamını da cumhuriyetimizin 100. yılı onuruna, 2.023 milyona çıkarttı” ifadelerini kullandı.

HABERİN KAYNAĞI: EKONOMİM