Dünyanın en büyük denizcilik şirketlerinden MSC, Türkiye çıkışlı soğuk zincir taşıma ağını genişletiyor. Şirket son olarak Kanada’ya yeni bir servis başlattı. INDUS 2 servisi, Türkiye’den Toronto ve Montreal’e en kısa transit sürede hizmet veren hat oldu.

MSC Türkiye, Türk ihracatçısının küresel pazarlardaki rekabet gücünü artıracak yatırımlarına devam ediyor. Şirket, 20 milyar dolar ihracat hacmiyle Türkiye’nin en önemli döviz kaynaklarından biri olan gıda sektörünün lojistik ihtiyaçlarına yönelik hizmet çeşitliliğini artırıyor. son olarak Kanada’ya yeni bir servis başlatan şirket, soğutuculu konteynerleriyle Türk gıda ihracatçısını 155 ülkeye bağlıyor.

Dünyanın en büyük konteyner taşıyıcısı Mediterranean Shipping Company (MSC), taze veya dondurulmuş meyve-sebze, konsantre meyve suları, medikal ürünler ve bisküvi-çikolata-şekerleme ürünlerinin en kısa transit sürelerde, tek uğrak veren hat olarak varış noktasına ulaştırılması için yatırım yapıyor. MSC Türkiye Reefer Müdürü Selin Genç, yeni servis yatırımlarına yönelik, “Türkiye’den Kuzey Amerika’ya da servisi bulunan MSC, yakın zamanda ülkemizden Kanada’ya giden servisini 2’ye çıkarttı. INDUS 2 servisini geçtiğimiz ay tanıtan MSC ülkemizden Toronto ve Montreal’e en kısa transit sürede Hizmet veren hat konumunda. Kuzey ve güney olarak iki ayrı servis ile Amerika pazarını Türk gıda ihracatçısı için sürekli kılmayı ve Türk ürünlerinin pazara daha hızlı girmesini sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Operasyonlara Medlog desteği

MSC Grubu çatısı altındaki uzman reefer ekiplerinin sinerjik çalışması sayesinde Türkiye’nin reefer ekipman kapasitesinin yanı sıra da Medlog’un yüksek adetli araç filosu ile de gensetli ve gensetsiz taşıma hizmetleri verdiğine dikkat çeken Selin Genç, “Medlog depolarında sağladığı iç dolum operasyonları, depolarında depolama ve görüntüleme hizmetleri ile soğuk zincir lojistiğinde ön plana çıkıyor. MSC olarak reefer müşterilerine Türkiye’nin farklı limanlarına uğraklarla geniş servis ağı sayesinde uğrak alternatifleri ile zaman ve maliyet avantajı sunuyoruz” dedi.

Servis çeşitliliğinin kapasite ve yeni pazar avantajını sağladığını ve bunun özellikle gıda ürünleri için önem arz ettiğini belirten Genç sözlerine şöyle devam etti: “Türk gıda ihracatçılarının taşımaları için birden fazla servis, yükleme ve tahliye limanı seçeneklerinin olması aynı zamanda maliyet ve hız da demek. Biz Türkiye’de reefer müşterilerimizin yüklerinin en hızlı ve ideal koşullarda varış noktasına ulaşması için lojistik zincirinin sağlıklı işlemesinin ve müşteri hizmetinin öneminin farkındayız.Bu sebeple alternatif servisler, depo hizmetleri, iç taşıma ağını genişletme, liman gibi yatırımlarla hizmet alanımızı büyütüyoruz.”

MSC’nin ana aktarma limanı Tekirdağ Asyaport limanı, 1.400 adet soğutmalı konteyner kapasitesi ile ön plana çıkıyor. Tiger servisinde 2000+ pluglı gemilerin yanaştığı Asyaport limanı başta olmak üzere MSC ve Medlog’un konusunda uzman ve tecrübeli reefer ekipleri, soğuk zincir lojistiğinin her aşamasında bulunuyor. Medlog depolarında gerçekleştirilen dolum hizmeti ile ihracatçılara maliyet avantajı sağlanıyor. Genç, “Aynı zamanda depolarımızda verilen depolama ve görüntüleme hizmetleri, yer ya da ekipman sıkıntısı yaşayan müşterilerimiz için can suyu oluyor” dedi.

Genç, Uzakdoğu ve Japonya pazarlarına ise Asyaport çıkışlı Cold Treatment’a (soğuk İşlem) uygun 2 bin Reefer pluglı gemileriyle düzenli Tiger servisiyle Türk ürünlerinin prestij pazarlarda boy göstermesini sağlıklarına dikkat çekti. Genç, “Özellikle Japonya’daki güçlü feeder ağımız, ülkedeki 12 farklı limana erişim imkanı veriyor” dedi.

Dünyanın en büyük ve en gelişmiş soğutuculu konteyner filolarından birine sahip olan MSC, Türk gıda ihracatçısının batı pazarında da en kısa transit süre ile rekabetçi olmasını sağlamayı amaçlıyor. Yüklerin, Türkiye limanlarından Rotterdam’a 10-12 gün gibi sürelerde ulaşması çabuk bozulan bu ürünleri hızlıca piyasaya sokuyor.

Teknolojiye yatırım yapıyor

Önümüzdeki yılda da reefer müşterileri için yoğun tempoda hizmetler sunulacağını belirten Selin Genç; “Türkiye’deki reefer hizmetleri için her türlü imkanı kullanıyoruz. Ekipman ve öz varlığımızı genişleterek, alternatif ürün ya da pazar odaklı servislere çalışarak yeniliklerle hizmetlerimize devam edeceğiz.Her zaman olduğu gibi teknoloji yatırımlarımız da devam ederken gıda ihracatçılarıyla da bir arada olacağız. Yakın zamanda Uluslararası Narenciye kongresinde standımız ile yer aldık. Kongrede gerçekleştirdiğimiz Reefer Masterclass etkinliğimizde müşterilerimize teknik bilgiler aktararak reefer yüklerinin baştan sonra tüm adımlarını aktardık” diye konuştu.

Kaynak: Dünya Gazetesi