Suriye’de Yaşanan Durumun Türkiye’nin Denizcilik ve Taşımacılık Sektörüne Etkileri?

Suriye’de Yaşanan Durumun Türkiye’nin Denizcilik ve Taşımacılık Sektörüne Etkileri?

Suriye’deki savaşın, Türkiye ve bölge üzerindeki çok boyutlu etkileri, denizcilik ve deniz taşımacılığı sektörüne de yansımaktadır.

adscode

Yener Denizcilik sahibi / İskenderun Deniz Ticaret Odası 9.Dönem Meclis Başkanı Adnan Yener, Suriye'de yaşanan son durumların denizcilik sektörüne etkilerini bir yazıyla aktardı. Yener'in yazdığı yazının detayları şu şekilde:

Türkiye’nin denizcilik sektörü, bu durumdan hem fırsatlar hem de tehditler ile karşılaşabilir. Bu etkileri olumlu ve olumsuz yönleriyle inceleyerek, olası tedbirleri ve fırsatları değerlendirebiliriz.

Olumlu Etkiler:

1. Yeni Ticaret Rotalarının Açılması: Suriye’deki istikrar sağlanırsa, özellikle Türkiye’nin Suriye ile olan deniz sınırları üzerinden yeni ticaret rotaları açılabilir. Suriye’nin yeniden inşası sürecine Türkiye’nin katılımı, deniz taşımacılığına olan talebi artırabilir. Bu da Türk limanlarını kullanarak yapılan taşımacılık faaliyetlerini arttırabilir.

2. Limanların Rekabet Gücünün Artması: Suriye’deki sınır bölgeleri üzerinden yapılacak yeniden inşa faaliyetleri, özellikle Hatay, Mersin ve İskenderun gibi limanların kullanımını artırabilir. Ayrıca, Türkiye’nin bölgesel lojistik merkezi olma potansiyeli de güçlenebilir.

3. Suriye’ye Olan Taşımacılık Kapasitesinin Artması: Türkiye, Suriye ile kara sınırındaki bölgelere deniz yoluyla ürün taşıma imkânı sağlayabilir. Bu durum, deniz taşımacılığı şirketlerine yeni fırsatlar yaratabilir.

Olumsuz Etkiler:

1. Bölgedeki Güvenlik Tehditleri: Suriye’nin kuzeyindeki istikrarsızlık, özellikle deniz taşımacılığını tehdit eden bir faktör olabilir. Terörist grupların deniz yolu ile sızma faaliyetleri, bu bölgedeki güvenlik sorunlarını artırabilir. Özellikle Akdeniz'e açılan limanlarda bu tür tehditler, bölgeyi ticaret için daha riskli hale getirebilir.

2. Gemi Sigortaları ve Riskler: Suriye'deki gergin ortam ve güvenlik sorunları, deniz taşımacılığı yapan şirketlerin sigorta maliyetlerini artırabilir. Ayrıca, taşımacılık yapılacak limanlarda yerel hükümetlerin kontrolü ve denetimi zayıf olursa, korsanlık gibi tehditlerle karşılaşma riski doğabilir.

3. Suriye ve Irak Arasındaki Transit Geçişlerde Zorluklar: Suriye’deki olumsuz durum, özellikle Suriye'nin limanlarına transit geçiş yapan gemi taşımacılığını engelleyebilir. Bu da deniz taşımacılığını ve kara yolu taşımacılığını tehdit edebilir.

Limanların Durumu ve Türkiye/Irak Anlaşması

Limanlar: 

Türkiye’nin sahip olduğu limanlar, bölgedeki denizcilik taşımacılığı açısından kritik bir öneme sahiptir. 

Suriye'nin kuzeyine yapılacak taşımacılık için özellikle Mersin, Hatay ve İskenderun limanlarının kullanılabilirliği önemlidir. 

Ayrıca, Suriye’deki limanların yeniden inşa edilmesiyle birlikte, bu limanlarla bağlantılı projeler Türk limanları için fırsatlar yaratabilir.

Türkiye’nin bu süreçte kendi limanlarını modernize etmesi ve bölgesel işbirliklerine odaklanması, limanlar arası entegrasyonu güçlendirebilir.

Türkiye/Irak Anlaşması ve Orta Koridor: Türkiye, Orta Koridor üzerinden gerçekleştireceği taşımalarda önemli bir aktör haline gelmiştir.

Bu, Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan gibi Orta Asya ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla pekişmiştir. 

Eğer Suriye, Irak ve Türkiye arasındaki transit taşımacılık anlaşmalarına dahil olursa, bu durum bölgedeki ticaretin hızlanmasına ve Türkiye’nin coğrafi avantajından daha fazla faydalanmasına olanak sağlar.

1. Suriye'nin Orta Koridora Dahil Olması: Eğer Suriye, Türkiye’nin Orta Koridor planına dâhil olursa, Türkiye için hem kara hem de deniz taşımacılığında büyük fırsatlar doğar. Suriye'nin stratejik limanlarının yeniden faaliyete geçmesiyle, Akdeniz üzerinden yapılan taşımacılıkta ciddi bir artış olabilir. Bu da Türk limanlarına olan talebi arttıracaktır.


2. Irak-Türkiye-Anadolu Koridoru: Türkiye ve Irak arasında yapılacak anlaşmalar, özellikle kara ve demir yoluyla taşımacılığı destekleyerek, Türk limanlarının daha etkin kullanılmasını sağlayabilir. Suriye'nin istikrarı bu süreçte önemli bir rol oynar; çünkü Suriye’deki gerginliklerin azaltılması, bu koridorun işlerliğini artıracaktır.

Olası Zorluklar ve Tedbirler:

1. Güvenlik Önlemleri: Türkiye, denizcilik taşımacılığı için güvenliği artırmalıdır. Suriye'deki belirsizlikler göz önüne alındığında, deniz yollarındaki güvenliği sağlamak için askeri ve sivil altyapı yatırımlarına öncelik verilmelidir. Türk donanmasının ve güvenlik güçlerinin bölgedeki deniz yollarını denetlemesi, bu tehditleri minimuma indirebilir.

2. Diplomatik Çabalar: Türkiye, Suriye’deki durumun istikrarını sağlamak için diplomatik çözüm yollarına daha fazla yatırım yapmalıdır. Suriye, Irak, Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasındaki işbirliği ile yeni transit yolları açılabilir. Ayrıca, Türkiye’nin bu ülkelerle olan ilişkilerini güçlendirmesi, bölgedeki ticaretin kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlayacaktır.

3. Yeniden İnşa Projelerine Katılım: Türkiye, Suriye’nin yeniden inşası süreçlerinde aktif bir rol alarak, bölgedeki limanların ve altyapıların modernizasyonuna katkıda bulunabilir. Bu sayede, bölgesel taşımacılık kapasitesi artırılabilir ve Türkiye’nin denizcilik sektörü büyük bir büyüme potansiyeli kazanabilir.

4. Suriye Limanlarının Yeniden İşlevsel Hale Getirilmesi: Suriye’deki limanların yeniden işler hale gelmesi için Türkiye, ilgili yatırım ve destek projelerini yönlendirebilir. Bu tür projeler, Türk inşaat sektörü ve denizcilik sektörünü büyütebilir. Limanların verimli şekilde çalışabilmesi için uluslararası normlara uygun düzenlemeler yapılması önemlidir.

Sonuç ve Genel Değerlendirme:

Suriye’deki mevcut durum, Türkiye'nin denizcilik ve taşımacılık sektörüne çeşitli fırsatlar ve zorluklar getirmektedir.

Türkiye, bölgesel işbirliklerini güçlendirerek, güvenlik önlemleri alarak ve diplomatik çözüm süreçlerine katkı sağlayarak bu fırsatlardan yararlanabilir. 

Ancak, bölgedeki güvenlik tehditlerini göz ardı etmemek, sürekli izleme ve iyileştirme stratejileri geliştirmek önemlidir.

Suriye’nin yeniden inşa süreci, Türkiye için büyük bir fırsat olabilir; ancak bu süreçte hem bölgesel hem de küresel aktörlerle güçlü bir işbirliği ağı kurmak ve stratejik adımlar atmak, uzun vadeli başarı için kritik olacaktır.

TÜRK DENİZ MEDYA