Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul'u yapacağız ve milletimizin emrine amade edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul'u yapacağız ve milletimizin emrine amade edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu

adscode

Şayet salgın olmasaydı, turizmde de güçlü canlanmanın devamı gelecekti" diyen Erdoğan, "Turizm gelirimizi 2002’deki 12,4 milyar dolar seviyesinden salgın öncesi son sezon alan 2019’da 34,5 milyar dolara yükseltmiştik. Halen turizm sektörümüz ümit verici bir rezervasyon talebiyle karşı karşıyadır. Ülkemizde ve bölgemizde salgın belirli bir seviyenin altına düştüğünde eskisinden çok daha güçlü bir turizm hareketliliğine sahip olacağımız görülüyor" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, "Dün Kılıçdaroğlu kürsüde bir rakam vererek, esnaf ve sanatkârlarımızı bize karşı kışkırtmaya çalıştı. Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz yıl 99 bin 588 esnafımızın terkin yaptığını, yani işini terk ettiğini söyledi. Peki, hakikati ifade ediyor mu? Hayır. Çünkü aynı dönemde 365 bin 533 esnaf da tescil yaptırmış, yani işe başlama bildiriminde bulunmuştur. Ben şu anda tamamıyla resmi rakamlar üzerinden bu rakamı veriyorum. Esnafımızın derdini, sıkıntısını, beklentisini dile getirmek başka şeydir; rakamları eğip bükerek yalan söylemek, kışkırtıcılık yapmak başka şeydir. Şayet bu zat, her iki rakamı birlikte telaffuz etmiş olsa saygı duyardık. Ama birini söyleyip, diğerini gizleyince kendisini yalancı ve provokatör ilan etmekten başka çaremiz kalmıyor. Makroekonomik göstergelerde geldiğimiz nokta elbette önemli bir başarıya işaret ediyor, ancak biz bunu yeterli görmüyoruz" diye konuştu.

Türkiye ekonomisinin büyük başarılara imza atacağını söyleyen Erdoğan, "Bir süre önce açıkladığımız ekonomi reform paketi, makro göstergelerden yapısal politikalara varıncaya kadar bu başarı hikayesini daha yükseğe çıkartacak unsurlar içeriyor. Sanayiciden esnafa, iş adamından işçiye, öğrenciden emekliye kadar her kesime yönelik somut politikalarımızı içeren reform paketlerimizi açıkladığımız takvime uygun şekilde hayata geçireceğiz. Kasım 2002 seçimlerinin ardından ülkenin yönetimini devraldığımızda milletimize Türkiye’yi eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik üzerinde kalkındıracağımızın sözünü vermiştik. Hamdolsun bu başlıklarla birlikte her alanda ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartacak icraatlar gerçekleştirdik" şeklinde konuştu.

"Eğitime ayrılan bütçeyi 20 kattan fazla artırarak yükseköğrenimle birlikte 212 milyar liraya yükselttik"
Eğitime ayrılan bütçeyi 20 kattan fazla artırarak yükseköğrenimle birlikte 212 milyar liraya yükselttiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Okullarımızdaki derslik sayısını 2002 yılından bugüne 343 binden 600 bine çıkardık. Yine okullarımızdaki laboratuvar sayısını 22 binden 55 bine, kütüphane sayısını 14 binden 29 bine, dijital kütüphane sayısını 3 binin üzerine, spor salonu sayısını ise 2 bin 791’den 11 bin 749’a ulaştırdık. Son 18 yılda toplam 693 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirerek, bu alandaki eksikleri önemli ölçüde tamamladık. Eğitimi bilimsel bir anlayışla 4+4+4 şeklinde kademelere bölerek, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Üniversiteye girişteki okul katkı puanlarını yıllardır bir istismar aracı olarak kullanılan üniversite harçlarını kaldırdık, üniversiteye girişteki katsayı farklılıklarını giderdik. Maarif Vakfımız kanalıyla bugün 43 ülkede 338 okul, 1 üniversite, 1 eğitim merkezi ve 41 yurtla eğitim-öğretim veriyoruz. Hükümete geldiğimizde 76 olan üniversite sayımız bugün 207’ye, akademik personel sayımız 70 binden 178 binin üzerine ve 1,5 milyon olan üniversite öğrencisi sayımız da 8 milyonun üzerine çıktı" ifadelerini kullandı.

Dünyanın birçok farklı ülkesinden 200 bin öğrencinin Türkiye'de eğitim gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlik merkezlerimizin sayısını 9’dan 364’e çıkartarak, ülkemizin her köşesinde bu hizmetin verilebilmesini sağladık. Yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 182 binden 700 bine ulaştırdık. Kredi veya burs ödemelerinin aylık tutarını lisans öğrencilerinde 45 liradan 650 liraya, yüksek lisans öğrencilerinde bin 300 liraya, doktora öğrencilerinde bin 950 liraya çıkardık. Bunu biz yaptık, siz zaten bu makamlara gelecek değilsiniz, gelseniz de bu tür destekleri verecek niyetiniz asla yok. Geçmişte olmadı ki şimdi olsun" dedi.

"Bu millet senin cemaziyelevvelini çok iyi biliyor"

Sağlık alanında gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin konuşan Erdoğan, "Sağlıkta hastane yatak sayımızı 164 binden 253 binin üzerine, nitelikli yatak sayımızı 19 binden 162 bine, sağlık çalışanı sayımızı 378 binden 1 milyon 177 bine yükselttik. Bunlar da yapar mı? Yapar, bunlar Adana'da pazar yeri kuruldu ya pazar yerini hastane yerine biz hastane yaptık diyorlar. Senin ona hiçbir zaman gücün yetmez. O bizim şanımızdandır. 45 günde Atatürk Havalimanı'nda acil durum hastanesi yaptık. Sancaktepe'de 45 günde bir diğer hastaneyi yaptık. Uçak geldi, buraya insin buradan 5 dakikada hastaneye geçsin. Bunların içinde oda sayısı ameliyathaneler, her birinde 18 ameliyathane var. Modern tıp aletleriyle dayalı döşeli hastanelerimizi yapmak suretiyle dünyaya örnek olduk. Arnavutluk gördü bizden istedi. 48 günde Arnavutluk'ta acil durum hastanesi yaptık. Sağlık Bakanımızı arayıp teşekkür ettiler. Görüldüğü gibi biz sadece kendi kendimize yeten değiliz, bize kim ulaşıyorsa biz onlara da ulaşmanın gayreti içinde olduk. Ambulans başına düşen nüfus sayımız 107 binlerden 14 binlere indi. Dağlar var, kar tipi var. Bunun normal ambulanslarla problemleri çözmek mümkün değildi. Paletli ambulans getirdik. Aynı şekilde helikopter ambulanslarımızı devreye soktuk. Bu millet bunları görüyor muydu. Uçak ambulanslar dünyada yok muydu, sizin aklınız yok muydu, siz neredeydiniz ya. Dava arkadaşımın eşi doğum esnasında rahmetli oldu. Eşini maalesef doğum esnasında çocuk rahmetli, hanımı rahmetli. Ödeme yapılmadı diye vermediler. Rehin aldılar. Bunları bu ülkede yaşadık. Bay Kemal'in SSK Genel Müdürü olduğu dönemdi. Bu millet senin cemaziyelevvel çok iyi biliyor" dedi.

"Neyin ne olduğunu beğenmediğin Sağlık Bakanımız sana anlatır"

Erdoğan, "Bunları bütün dava arkadaşlarım tek tek dolaşarak bu millete anlatmalıdır. Gerekirse bunları belgelerle, bunların ne olduğunu, nasıl yaptıklarını anlatacağız. Hastanelerimizde 2002 yılında 58 olan MR sayısı bugün 940’a, 323 olan bilgisayarlı tomografi sayısı bin 251’e ulaştı. Bu AK Parti döneminde atılan adımlar. Artık sağlık hizmetlerini ihtiyacı olan vatandaşlarımızın ayağına götürüyor, toplam 1 milyon 770 bin insanımıza evde sağlık hizmeti veriyoruz. Sağlıkta çıtayı gelişmiş ülkelerin bile üzerine çıkartarak, toplamda 22 bin 604 yatak kapasiteli 17 şehir hastanemizi milletimizin hizmetine sunduk. Hesap soruyor, bunları açıklayın diyor. Eser ortada, şehir hastanelerimizi gezip görmek istiyorsan gezip görürsün. Neyin ne olduğunu beğenmediğin Sağlık Bakanımız sana anlatır. Halen 9 şehir hastanemizin inşası, 3’ünün ihalesi, 3’ünün de proje çalışmaları sürüyor" diye konuştu.

Sadece salgın döneminde 16 bin 159 yataklı sağlık tesisinin inşaatını tamamlayıp, vatandaşların hizmetine sunulduğunu kaydeden Erdoğan, "Yerli ventilatörü geliştirip seri üretime geçerek, kendi ihtiyacımızı karşılama yanında 20 ülkeye de ihraç ettik. Salgın öncesinde test yapabilen laboratuvar sayımız 73 iken, salgın döneminde bu sayıyı 461’e yükselttik. Sporda atletizm pisti sayımızı 12’den 56’ya, yarı veya tam olimpik havuz sayımızı 46’dan 278’e, toplam spor tesisi sayımızı ise bin 575’den 3 bin 907’e çıkardık. Bugüne kadar 32 stadyumun yapımını tamamladık, 10 tanesinin inşası, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmaları devam ediyor. Faal sporcu sayımız 206 binden 3 milyon 623 bine, spor kulübü sayımız 6 binden 19 bine ulaştı. Sosyal hizmetlerde 2002 yılında 2 milyar lira olan sosyal yardım tutarı, geçtiğimiz yıl 69 milyar lira olarak gerçekleşti" dedi.

18 yılda toplamda 411 milyar liranın üzerinde sosyal yardım yapıldığını bildiren Erdoğan, "Engelli maaşlarını 2002 yılındaki 24 lira seviyesinden 914 liraya, yaşlı maaşını yine 24 liradan 763 liraya çıkardık. Kamudaki engelli istihdamını 2002 yılındaki 5 bin 777 seviyesinden 58 binin üzerine yükselttik. Asgari ücreti 2002 yılında 184 liradan aldık, bugün 2 bin 825 lira olarak uyguluyoruz. Daha önce 66 liradan başlayan en düşük emekli maaşını bin 500 liraya çıkarttık. Ayrıca emeklilerimize bayramlarda biner lira ikramiye vermeye başladık. Vatandaşlarının neredeyse tamamını genel sağlık sigortası şemsiyesi altına alan ve herkese birinci sınıf sağlık hizmeti sunan tek ülkeyiz. Dünyanın herhangi bir ülkesinde sağlık sorunu yaşayan vatandaşlarımız, bu farkı çok iyi bilmekte ve her seferinde bize teşekkür etmektedir. Adalet sisteminin daha iyi hizmet verebilmesi için yargıda insan kaynakları kapasitesini güçlendirdik" diye konuştu.

"9 bin 349 olan hâkim, savcı sayısı bugün 21 bin 630’a ve toplam adalet personel sayımız da 61 binden 168 binin üzerine çıktı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İktidara geldiğimizde 9 bin 349 olan hâkim, savcı sayısı bugün 21 bin 630’a ve toplam adalet personel sayımız da 61 binden 168 binin üzerine çıktı. Son 18 yılda toplam 275 adalet hizmet binası inşa ederek, hem yargı mensuplarımızın çalışma şartlarını düzelttik, hem vatandaşlarımızın hizmet alma standartlarını iyileştirdik. Mahkeme kararlarındaki hataları asgariye indirmek ve temyiz sürecindeki yığılmayı önlemek için 15 yerde Bölge Adliye Mahkemesi, 8 yerde Bölge İdare Mahkemesi kurduk. Böylece Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükünü azaltırken, uyuşmazlıkların daha hızlı ve etkin çözümüne imkan sağlayarak vatandaşlarımızın hukuki güvencesini yükselttik. İçişlerinde yerel yönetim mevzuatlarında yaptığımız düzenlemelerle mahalli idare sistemimizi güçlendirdik" açıklamasında bulundu.

Mahalli idarelerin yapılan düzenlemelerle iyileştirildiğini kaydeden Erdoğan, "Mahalli idarelerimizi daha demokratik, şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir bir yapıya kavuşturarak, vatandaşlarımıza daha iyi hizmet verebilmelerini temin ettik. Geçenlerde muhtarlarımızla ilgili abuk sabuk şeyler söylüyor. Yapacağından değil. Kendilerine özel kalem müdürü atayacakmış. Biz, muhtar maaşlarını 97 liradan 2 bin 445 liraya çıkartmak ve SGK primlerini ödemek suretiyle mali haklarını güçlendirdik. Neden aldatıyorsun milleti. Siz bu süreçlerden geçtiniz neden bu imkanları sağlamadınız. İçişleri Bakanlığımız bünyesinde kurduğumuz Muhtar Bilgi Sistemiyle, muhtarlarımızın taleplerinin merkezi olarak takibine imkan sağladık. Geçmişte muhtarların mühürlerini toplatarak tüm muhtarlıkların kapısına kilit vurmaya kalkanların bugün yaptıkları muhtar edebiyatının ne kadar sahte olduğunu ise söylemeye bile gerek duymuyorum" ifadelerini kullandı.

"Emniyet Genel Müdürlüğümüzle, Jandarma Genel Komutanlığımızla, Sahil Güvenlik Komutanlığımızla, vatandaşlarımızın ülke topraklarının her karışında huzur ve güven içinde yaşamasını temin ediyoruz" diyen Erdoğan, "Bu vesileyle gece gündüz demeden görevlerini fedakârca yürüten kahraman güvenlik güçlerimizin her birine şükranlarımı sunuyorum. Milli savunmada sınır ötesi harekâtlarımızla DEAŞ ve PKK-YPG gibi terör örgütlerini çökerterek, ülkemizi güneyden kuşatmayı hedef alan terör koridorunu paramparça ettik. Kendisinin yakasına rozet taktığı adam öyle diyor ya. Sen ülkemiz içinde terörle mücadeleyi verebildin mi, veremedin. Sınırlarımızda huzuru, güveni ve dirliği hâkim kılmak için tüm gücümüzle mücadelemizi sürdürüyoruz. Buradan Genelkurmay Başkanından erine kadar karasıyla, deniziyle, havasıyla, özel kuvvetleriyle ve diğer tüm birimleriyle, kahraman ordumuzun tüm mensuplarına sevgilerimi, saygılarımı, şükranlarımı gönderiyorum. Mavi vatanını korumak için aylardır denizlerde bayrağımızı dalgalandıran, hak ve menfaatlerimize göz dikenlere göz açtırmayan denizcilerimizi ayrıca selamlıyorum" şeklinde konuştu.

"15 Temmuz gecesi kaçtın Bakırköy'e gittin ama şimdi kaçacaksın kovalayacağız"

Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanında olmayı sürdüreceklerini ifade eden Erdoğan, "Milletimizle birlikte biz de tüm kalbimizle darbecilerden temizlenen Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yanındayız, yanında olmayı sürdüreceğiz. Rabbime, bana böyle bir ordunun 'başkomutanı' sıfatını bahşettiği için binlerce kez hamdüsenalar ediyorum. Emekli amiraller bu işin dışında onları karıştırmayalım onlar bize leke olur. Emekli amiraller ne yazık ki kendilerinin başkomutanı Kılıçdaroğlu'ndan emir alıyor. Onun imzası var, önce onun temizlenmesi lazım. 15 Temmuz gecesi kaçtın Bakırköy'e gittin. Ama şimdi kaçacaksın kovalayacağız" dedi.

Ulaştırmanın en çok yatırım yapılan alanlardan olduğunu belirten Erdoğan, "Bu iktidara geldiğimiz günden bugüne ulaştırma projelerine toplam 932 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 100 kilometreden 28 bin 200 kilometreye, otoyol uzunluğumuzu bin 714 kilometreden 3 bin 523 kilometreye çıkardık. Karayolu tünel sayımız 83’den 438 adete, karayolu tünel uzunluğumuz 50 kilometreden 595 kilometreye, köprü ve viyadük uzunluğumuz 311 kilometreden 701 kilometreye yükseldi. Bu arada Osman Gazi, Yavuz Sultan Selim, Nissibi köprüleriyle, Avrasya, Ilgaz, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli, Ovit tünelleriyle birlikte nice dev eserleri inşa ederek milletimizin istifadesine sunduk. Yine İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, Ankara-Niğde Otoyolu ülkemize kazandırdığımız eserler arasındadır. Bir başka gurur abidesi projemiz olan Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsü'nün de yer aldığı Kınalı-Tekirdağ Çanakkale-Savaştepe Otoyolu’nun yapımı devam ediyor. Bay Kemal kıskanma, çalış senin de olur. Demiryollarında toplam bin 213 kilometre uzunluğunda hızlı tren ağı inşa ettik. Mevcut altyapımızın tamamına yakınını ifade eden 11 bin 590 kilometre uzunluğundaki demiryollarımızı baştan sona yeniledik. İzmir’de İzban’ı, Ankara’da Başkentray’ı, İstanbul’da Gebze-Halkalı Banliyö hattını, çeşitli şehirlerimizde pek çok metro projesini tamamlayıp hizmete sunduk. Havalimanı sayımızı 26’dan 30 ilaveyle 56’ya çıkardık. Dünyanın en büyükleri arasında yer alan İstanbul Havalimanı'nın yıllık 90 milyon yolcu kapasiteli ilk etabını hizmete açtık. Yurt dışı uçuş noktamızı 60’dan 329’a, uçulan ülke sayısını 50’den 126’ya çıkardık" ifadelerini kullandı.

Salgın sonrası hava taşımacılığı alanındaki çalışmaların hızlandırılacağını açıklayan Erdoğan şunları kaydetti:

"Denizcilikte tersane sayımızı 37’den 83’e, yat bağlama kapasitemizi 8 bin 500’den 18 bin 545’e yükselttik. Filyos ve Rize-İyidere Limanı ile Haliç, Tekirdağ ve Datça yat limanlarının yapımları sürüyor."

İnternet altyapısını adeta sıfırdan kurarak, 2002 yılında 3 bin olan geniş bant abone sayısını 85 milyona ve 23,3 milyon olan mobil telefon abone sayısını 84 milyona çıkardıklarını söyleyen Erdoğan, "Yaklaşık 54 milyona ulaşan e-Devlet kullanıcısıyla pek çok kamu hizmetini internet üzerinden etkin bir şekilde veriyoruz. Çevreyi korumak için daha önce sadece 145 olan atıksu arıtma tesisi sayısını 8 kat artışla bin 170’e, yüzde 35 olan atıksu arıtma hizmeti verilen belediye nüfusu oranını ise yüzde 89’a çıkardık" dedi.

TOKİ kanalıyla yatırım değeri toplam 180 milyar lira olan 1 milyonu aşkın konut üretildiğini ifade eden Erdoğan, "Yakında inşallah bir milyonuncu konutumuzun anahtar teslim törenini gerçekleştireceğiz. Geçtiğimiz 9 yılda ülkemizde 2,5 milyon konutun dönüşümünü tamamladık, hâlihazırda 300 bin binadaki dönüşüm çalışmaları sürüyor. Şu anda 44 ilimizde 79 tarihi kent merkezimizi yeniliyor, 30’dan fazla sanayi alanımızı şehir dışına taşıyor, il merkezlerimize şehir otoparkları yapıyoruz. Ülke genelinde 45 ayrı projede 7 bin tarım köy konutunun yapımını tamamladık. Halen 78 ilimizde 52 milyon metrekarelik alanda 291 millet bahçesi kurarak şehirlerimize nefes aldırıyoruz. Bugüne kadar 57 millet bahçesini tamamladık, bunlardan 35’ini hizmete aldık, 22’sinin açılışını da yakında yapacağız. Sıfır Atık Projesi ile sadece 3 yılda, 315 milyon kilovatsaat enerji, 345 milyon metreküp su ve 50 milyon varil petrolden tasarruf ettik. Geri dönüştürdüğümüz 17 milyon ton kullanılabilir atıkla ekonomimize 17 milyar lira katkı sağladık, tam 209 milyon ağacımızı kurtardık" dedi.

"Son 18 yılda çiftçilerimize 160 milyar liraya yakın tarımsal destek ödemesi yaptık"

Tarımsal hasılanın 37 milyar liradan 333 milyar liraya ulaştırıldığını açıklayan Erdoğan, tarım ürünleri ihracatının 2002 yılındaki 3,7 milyar dolar seviyesinden 19 milyar dolar sınırına getirildiğini bildirdi. Bu yıl çiftçilere 24 milyar liralık destek verileceği müjdesini veren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son 18 yılda çiftçilerimize 160 milyar liraya yakın tarımsal destek ödemesi yaptık. Bizden önce toplam 450 bin hektar alanda arazi toplulaştırması yapılmışken, biz 8,2 milyon hektar alanda toplulaştırma çalışmaları gerçekleştirdik. Ovalarımızı koruma altına alarak tarım faaliyetlerinin geleceğini güvenceye bağladık. Orman varlığımızı 20,8 milyon hektardan 22,9 milyon hektara, korunan alan sayımızı 175’ten 616’ya, tabiat parkı sayımızı 16’dan 250’ye yükselttik. Aynı şekilde baraj sayımızı 276’dan 600 ilaveyle 876’ya, HES sayımızı 97’den 590 ilaveyle 687’ye, içmesuyu tesisi sayımızı 84’den 262 ilaveyle 346’ya, sulama tesisi sayımızı bin 764’den bin 457 ilaveyle 3 bin 221’e ulaştırdık. Son 18 yılda inşa ettiğimiz 262 adet yeni tesisle 45 milyon kişinin içme suyu ihtiyacını uzun vadeli olarak karşıladık."

Daha önce 31 adet olan meteoroloji gözlem sistemi sayısını 2 bin 47’ye yükselterek bu alanda da önemli bir atılım

gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, "Dışişlerinde dünyanın dört bir yanındaki varlığımızı artırmak, ay yıldızlı bayrağımızı her yerde dalgalandırmak için temsilcilik ağımızı genişleterek 163’ten 251’e çıkardık. Suriye’den Libya’ya, Doğu Akdeniz’den Ege’ye, Kıbrıs’tan Kabarağ’a kadar her kriz alanında kalıcı çözüm bulunması için hem sahada hem de masada aktif şekilde çalışıyoruz. Komşumuz Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliği temelinde bir barış, güven, istikrar iklimine kavuşması için her türlü gayreti göstermeyi sürdürüyoruz. Libya ile imzaladığımız güvenlik ve askeri işbirliği ile deniz yetki alanları mutabakatlarıyla her iki ülkenin Akdeniz'deki doğal kaynaklar üzerinde var olan haklarını garanti altına aldık. Azerbaycan topraklarının bir kısmı ile Dağlık Karabağ’da 30 yıldır süren işgali sona erdirmek için mücadele eden kardeşlerimizin yanında yer alarak kazandıkları zafere destek olduk. Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, İran, Orta Asya ülkeleri, Arap dünyası gibi yakın ilişki içinde olduğumuz yerler başta olmak üzere, herkesle hak ve adalet zemininde ilişkilerimizi geliştirme kararlılığı içindeyiz" ifadelerini kullandı.

Sanayide, üretimde çarkların kesintisiz çalışması için çalışmaların hızla devam ettiğini söyleyen Erdoğan, "Salgın döneminde girişimcilerimizin ve emekçilerimizin gayretleriyle belirsizliği hızla atlatarak üretimini artıran nadir ülkelerden biri olduk. Bu başarının etkisi imalat sanayi istihdamında da ortaya çıkmaya başladı. Toplam imalat sanayi istihdamı, Ocak 2021 itibarıyla bir önceki yılın aynı ayına göre 346 bin ilaveyle yüzde 9,2 oranında artış gösterdi. Yatırım tarafında ise 2020 yılında düzenlediğimiz teşvik belgesi adedi bir önceki yıla göre yüzde 86 artışla 10 bin 505’e çıktı. Bu yatırımlarla öngörülen sabit yatırım tutarı 238 milyar lira, istihdam da 305 bin kişidir. Ülkemizde hala devletin fabrika yapmasını bekleyenler var. Halbuki günümüzde devletler, fabrikaların üzerine inşa edileceği altyapıyı hazırlar, finansman ihtiyacı duyanlara kaynak desteğinde bulunur, ürünleri pazara ulaştıracak yolları inşa eder. Kısaca devlet yatırım ortamını hazırlar, girişimci de yatırımını yapar. Geçtiğimiz yıl, 12 yeni organize sanayi bölgesine tüzel kişilik kazandırarak, ülkemizdeki OSB sayısını 325’e çıkardık. Artık ülkemizde organize sanayi bölgesi olmayan şehir kalmamıştır.

Salgın döneminde sadece organize sanayi bölgelerinde bin 93 yeni fabrikanın faaliyete geçmesiyle buralardaki istihdam 98 bin kişi artmıştır. Bu yıl ise sanayi üretiminden elektrik tüketimine kadar her alanda çok daha güzel gelişmelerin işaretlerini görmeye başladık. Yatırım iştahındaki artış da, Mart ayında düzenlediğimiz ve tüm zamanların rekoru olan bin 257 adet yatırıma teşvik belgesiyle devam ediyor" dedi.

"Üretim tarafındaki bu başarının salgın tedbirlerinin sürdüğü ve turizm sektörünün büyük oranda kapalı olduğu bir dönemde gerçekleştiğini özellikle belirtmek istiyorum" diyen Erdoğan, "Türk sanayinin böyle zorlu bir dönemde ortaya koyduğu bu performans yabancı yatırımcıların da dikkatini cezbediyor. Birçok uluslararası şirket diğer ülkelerdeki üretimlerine ara verirken, Türkiye’de vardiya artırdı. Ford-Otosan’ın 2 milyar avroluk ilave yatırım kararı, teknoloji devleri Xiaomi ve OPPO’nun akıllı telefon üretimi yatırımları bu dönemde gerçekleşti. Dünyada ilk olan ve 10 dakikada market ürünleri teslimat modeli fikri ile kurulan GETİR’in 2,6 milyar dolarlık değerlemeye ulaşması da girişimcilerimizin iftihar tablosuna örnektir" ifadelerini kullandı.

Savunma sanayi alanında 2002 yılında bütçesi 5,5 milyar olan 62 proje yürütülürken, bugün bu sayının 75 milyar dolarlık bütçeye sahip 750 projeyi geride bıraktığını kaydeden Erdoğan, "SİHA’larımızdan zırhlı araçlarımıza, güdümlü mühimmatlarımızdan roketlerimize kadar her alanda gıptayla takip edilen ürünlere sahibiz. İnşallah savunma sanayiinde kendi yeni nesil savaş uçağımızın geliştirilmesi ve üretimi başta olmak üzere çok daha büyük başarılar bizi bekliyor" dedi.

Enerjide toplam kurulu gücün 31 bin 846 megavattan 96 bin 271 megavata yükseltildiğini açıklayan Erdoğan şunları kaydetti:

"TANAP ve TürkAkım gibi önemli bölgesel enerji projelerini tamamladık. Karadeniz’deki Sakarya Havzasında, Fatih Sondaj Gemimiz ile kazılan Tuna-1 kuyusunda 405 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettik. Akkuyu Nükleer Santrali'mizin inşası devam ediyor, inşallah ilk reaktörde üretim 2023'te başlıyor."

Kültürde dünya mirası listesinde olan varlık ve alanların sayısını 9’dan 18’e, kültür merkezi sayısını 42’den 118’e yükselttiklerini bildiren Erdoğan, "Bakanlar Kurulu kararlı Türk kazılarının sayısını 57’den 118’e, yurt dışından getirilen eser sayısını 2 bin 525’den 4 bin 854’e, restore edilen eser sayımızı 46’dan 5 bin 450’ye çıkardık. Ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı 2019 yılında 52 milyon sınırına, turizm gelirimiz 12,4 milyar dolardan 34,5 milyar dolara dayandı. Geçtiğimiz yıl salgına rağmen 16 milyon turist ağırladık ve 12,1 milyar dolar turizm geliri elde ettik. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yeni binası, Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul Sinema Müzesi gibi yeni değerleri ülkemizin kültür-sanatına kazandırdık. Taksim Meydanı’ndaki yeni Atatürk Kültür Merkezi'ni inşallah 29 Ekim'de hizmete açıyoruz. TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarımız vasıtasıyla, dünyanın dört bir köşesinde ülkemizin milli ve insani vasıflarını sergileyen faaliyetler yürütüyoruz" dedi.

Erdoğan, "Milletimden 19 yıl öncesinin Türkiye’si ile bugünün Türkiye’sini her alanda mukayese ederek, kimin laf ve istismar siyaseti, kimin de eser ve hizmet siyaseti yaptığını takdir etmesini istiyorum. Biz ülkemizin 81 vilayetinin her köşesinde hayata geçirdiğimiz eserlerimizle, hizmetlerimizle, tamamladığımız yatırımlarımızla, yapacağımız projelerimizle milletimizin huzurundayız. Tarih, eseri olanları eserleriyle değerlendirecek, eseri olmayanları da yıllarca bu ülkenin ve milletin vaktini, enerjisini, heyecanını heba ettiği için mahkum edecektir" açıklamasında bulundu.

Kanal İstanbul projesine ilişkin bilgiler veren Erdoğan, "Madem söz eserden açıldı, buradan milletime bir de müjde vermek istiyorum. Ülkemizin en büyük ve en stratejik altyapı projesi olan Kanal İstanbul’la ilgili hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. Projenin ÇED raporu, 56 kurum ve kuruluşun, 200’den fazla bilim insanının, medyanın ve vatandaşlarımızın katkılarıyla tamamlandı. Kanalın iki yakasında kurulacak toplam 500 bin nüfuslu şehir, aynı zamanda İstanbul’un depreme hazırlık sürecini de hızlandıracaktır. Bu proje, aynı zamanda İstanbul’a kazandırdığımız yeni havalimanı, köprü, otoyol, metro hatları gibi ulaşım ağlarıyla da bütünlük arz edecektir. Dünya ticaretinin yüzde 90’ının denizyolu ile gerçekleştirilesi, boğazlarımızın da en önemli deniz ticaret yollarından biri niteliğini taşıması, Kanal İstanbul projesinin önemini artırıyor.

Karadeniz’de, hem biz, hem de kıyısı olan diğer ülkeler sürekli yeni ve büyük limanlar yapıyor. Bu durum, boğazlardaki gemi trafiğinin gelecekte azalmak bir yana, daha da artacağına işaret ediyor. Böyle bir devletin devamlılığına inanmak . Bu nasıl bir çürümüşlüktür. İstanbul boğazından 1930’lu yıllarda 3 bin gemi geçerken, bugün bu rakam 40 binin üzerindedir. Buna karşılık Panama kanalından yılda 13 bin, Süveyş kanalından 17 bin civarında gemi geçişi yaşanmaktadır. Tabii diğer kanallardan elde edilen gelirleri telaffuz bile etmiyorum. Hâlbuki İstanbul Boğazının emniyetli gemi geçiş kapasitesi 25 bindir. Yani, şartları zorlayarak boğazlardaki gemi trafiğini yürütüyoruz. İnşa edeceğimiz 45 kilometre uzunluğa, 21 metre derinliğe, 275 metre taban genişliğine, en dar yerinde 360 metre su yüzeyi genişliğine sahip Kanal İstanbul, bölge için yeni bir nefes borusu olacaktır. İsteseniz de istemeseniz de biz Kanal İstanbul'a başlıyoruz, yapacağız ve milletimizin emrine amade edeceğiz. İnşallah bu önemli projenin, etaplar halinde yapılacak ihalesine çok yakında çıkıyor, yaz aylarında da temelini atıyoruz" ifadelerini kullandı.