MEHMET EMİN BİRPINAR, MÜSİLAJ ARAŞTIRMA KOMİSYONU'NA BİLGİLER VERDİ

MEHMET EMİN BİRPINAR, MÜSİLAJ ARAŞTIRMA KOMİSYONU'NA BİLGİLER VERDİ

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, “Türkiye gibi kalkınmış olan, kalkınmakta olan ülkelerin kişi başı bin euro para harcaması lazım."

adscode

Birpınar, İstanbul Boğazı’ndaki akıntıdan bahsederek, “6 ülke var Karadeniz’in etrafında, buradaki yağışlar azaldığı için nehirlerden gelen sularda azaldı. Aslında o nehirlerden gelen sular o denizi besliyor, besin kaynakları, yani şimdi, aynı babanın veya annenin eve bir şeyler getirmesi gibi. Yolda birileri eğer bunları alırsa elinden eve boş gelir. Onun için bütün o ülkelerde ve bizde de belli oranlarda hidroelektrik santralleri, HES’leri belirli optimum şekilde yapmak lazım. Eğer gelen suları azaltırsak Karadeniz'e o zaman Marmara’ya gelen sularda azalmaya başlayacak, onlar da çok fazla barajlar HES'ler yapıyorlar, dolayısıyla oraya gelen suların azalmasıyla, buraya gelen suyun miktarı da azaldığı zaman bu sefer Marmara ne yapıyor? İki tarafından, böyle sakızın şeyleri gibi burulmuş bir şekilde göl gibi davranmaya başlıyor, yani hem akıntı azalıyor, gelen su miktarı azalıyor hem sıcaklık orada artıyor. Bir de kirlilik yükü binince işte, bu 3 faktör müsilaj gibi istenmeyen bir durumla maalesef karşı karşıya kalmamıza sebep oluyor” ifadelerini kullandı.

Birpınar, şunları kaydetti:

“Bugün çok medeni görünen Avrupa Birliği ülkelerinin bütün termik santrallerinin soğutma suyu, bütün fabrikalarının atık su deşarj yeri oldu ve bunlar sonuç itibariyle de Karadeniz'e geldi ve Karadeniz’in altında hayat yok biliyorsunuz. Hidrojen sülfür dediğimiz çok fazlaca oluşan bir şey var. Bu, sonuçta Marmara’ya, oradan da Akdeniz'i etkileyecek hale gelebilir ki bugün de bu sinyalleri yavaş yavaş vermeye başladı. Dolayısıyla iklim değişikliğinden dolayı kaynaklanan sıcaklık artışları ve su kaynaklarındaki ciddi azalmalardan dolayı oluşan durağanlık, durgunluk, suyun gelmemesi ve bir de kirlilik üç tane mesele, bunun aslında şu ana kadar bilinen ve tespit ettiğimiz sebebi.”

Kirlilikle ilgili olarak Birpınar, Marmara havzasına gelen suların yüzde 53’lük kısmının ön arıtmaya verildiğini kaydetti. Birpınar, “Yüzde 53, yani günlük 6.9 milyon metreküplük suyun yüzde 53,22’si ön arıtmayla geçiyor ve ileri arıtma yüzde 42, biyolojik arıtma da yüzde 4.65 civarında ki bunun hepsinin biyolojik arıtma olması lazım, ileri arıtma da olabilir. Türkiye gibi kalkınmış olan, kalkınmakta olan ülkelerin kişi başı bin euro para harcaması lazım. Yani bir şehrin altındaki ve üstündeki çevresel altyapı dediğimiz bütün yapıları yani çöp deponi sahalarını, atık su arıtma tesislerini, içme suyu arıtma tesislerini ve bunların bütün şebekelerini düzenlemek için harcanması gereken para Avrupa Birliği seviyesine gelmek için bin euro yani 80 milyar avro para lazım, bir de tabii gelen mülteci yükleri var. Geçenlerde Avrupa Birliğindeki arkadaşlarla konuşurken şunu söyledim: Berlin'in nüfusu 1 milyon, siz oraya 1 milyon Suriyeliyi getirirseniz, 2 milyon nüfusu olduğu zaman şu andaki hiçbir arıtma tesisinin, hiçbir çöp deponi sahanız, hiçbir içme suyu arıtma tesisiniz çalışmayacaktır” dedi.