Saros'da 700 kiloluk 'Mola Mola' sürprizi

Saros'da 700 kiloluk 'Mola Mola' sürprizi

Barındırdığı güçlü akıntılarla kendini temizleyen Saros Körfezi’nde son günlerde okyanuslarda görülebilen balıklara rastlanıyor. Dalgıçların ve sualtı fotoğrafçılarının objektifine iri vatoz türü Bull

adscode

Balıkçıların bölgede avlanırken çok dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen WWF Türkiye Kıkırdaklı Balık Danışmanı ve Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Hakan Kabasakal, Akdeniz’de az da olsa halen varlığını sürdüren canlıların Saros Körfezi’nde görülmesinin mutluluk verici olduğunu belirtti.

Ege Denizi’nin en tuzlu sularına sahip Saros Körfezi, karmaşık girdaplar çizen akıntılarıyla dünyanın kendi kendini temizleyen 5 körfezinden olan Saros, son günlerde ilginç canlılara ev sahipliği yapmaya başladı. Barındırdığı 144 çeşit balık, 78 tür deniz bitkisi ve 34 tür süngerle ünlü deniz bilimci Kaptan Cousteau’nun dikkatini çeken ve 1970’lerde gemisi Calipso ile gelmesini sağlayan Saros Körfezi’nde birbiri ardında okyanus türleri görülmeye başlandı. Deniz suyu sıcaklığının artmasıyla papağan balıklarıyla başlayan okyanus zenginliği en iri vatoz türü olan Bull Ray ile devam etti. Sualtı fotoğrafçısı Tunçel Yılmaz, Saros Körfezi’nin en hareketli limanı İbrice’den yaptığı dalış sırasında kanat açıklığı 2,5 metreyi bulan Bull Ray’lerden birini görüntüledi. İbrice açıklarında Bull Ray ile suyun 10 metre altında bir süre yüzen Yılmaz, bölgedeki canlı çeşitliliğini artışını ilk görüntüleyen oldu.

700 kg’lık Mola Mola sürprizi

Saros Körfezi doğasının İbrice limanında yaptığı ikinci sürpriz ise daha büyük bir balık oldu. Akdeniz sahillerinde görülebilen Marmara Denizi’nde ise ender olarak balıkçılarının ağlarına takılan Ay veya Güneş balığı, İbrice limanında görüntülendi. Türk balıkçıların pervane balığı olarak adlandırdığı dünyanın en büyük omurgalı balığı, deneyimli sualtı eğitmeni Ahmet Uz tarafından fark edildi. Limanın hemen girişinde amatör dalgıçlara deneme dalışı yaptıran İbrice Dalış Merkezi sahibi Ahmet Uz, 15 cm’lik deri kalınlığı olan Ay balığını görüntüledi. 3 dalgıca yaklaşık 2 dakika sualtında eşlik eden Ay balığının kendisini çok heyecanlandırdığını belirten Ahmet Uz, “35 yıldır dalıyorum ama sualtında ilk kez böylesine büyük bir balık ile yüzdüm. Profesyonel bir dalgıç olsam da ömrüm boyunca bir kez karşılaşabileceğim bir olaydı. Mola Mola sualtı gönüllüsü biz dalgıçlara bayram sürprizi yaptı. 700 kg ağırlığında olduğunu tahmin ettiğim dev balık bize selam verdikten sonra derinlere yöneldi. Deniz sıcaklığı son günlerde 23 dereceyi buluyordu ve Akdeniz canlılarını sık görmeye başlamıştık” dedi.

35 yıldır ilk defa

Saros Körfezi’nin ve İbrice Limanı’nın halen çok büyük doğal sualtı zenginliği barındırdığını belirten dalış eğitmeni Ahmet Uz, “Çocukluğumdan beri daldığım bu sular halen büyük sürprizler barındırıyor. Kaptan Couesteau’nun bile dikkatini çekecek kadar zengin bu körfezi korumak ve gelecek kuşaklara doğallığıyla bırakmak için elimizden geleni yapmalıyız. Mola Mola’nın ticari değeri yok ama bizlere verdiği mesaj çok değerli. Körfezi temiz tutmalı ve barındırdığı canlılarla korumalıyız. Tüm dalgıçlar gibi İbrice Dalış Merkezi gönüllüleri olarak sualtını korumak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi.

“Balıkçılar korunmaları için çok dikkat etmeli”

WWF Türkiye Kıkırdaklı Balık Danışmanı ve Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Hakan Kabasakal, Akdeniz’de az da olsa halen varlığını sürdüren canlıların Saros Körfezi’nde görülmesinin mutluluk verici olduğunu söyledi. Köpekbalıkları ve kıkırdaklı balıklar konusunda uluslararası makaleleri bulunan Kabasakal, “Bu türler Akdeniz’de varlıklarını av baskısına rağmen güçlükle sürdürüyor. Saros’da görüntülenmeleri ekolojik açıdan umut verici. Sayıları hızla azalıyor. Avcıların çok dikkat etmesi gerekli. Çünkü ağa takıldıktan sonra denize bırakılsalar bile hayatta kalmaları zor. Çünkü ağda kaldıkları süre içinde yorgunluk ve stres hormonu salgılarlar. Ağda ne kadar uzun süre kalırlarsa yaşama dönme şansı aynı oranda azalır. Yakalanmaları halinde strese girmeden, en kısa sürede ve balıkçı kakıcı ile yara almadan denize bırakılmaları yaşama şanslarını arttırır. Saros, zengin biyolojik çeşitliliği ile adeta denizlerimizin deposu. Tüm türler besin zinciri ile birbirine bağlı olduğu için, körfezi bütün halinde korumalıyız” dedi.