Expomaritt Exposhipping’te tüm dikkatleri üzerine çeken stantlardan birisi AVS’ye ait. Fuar sizin adınıza nasıl geçiyor?

Tüm fuarları önemsiyoruz, ancak, özellikle Türkiye’de olan fuarlar açımızdan başkaca sebeplere de önem taşımakta, çünkü ülkemiz denizciliği söz konusu. Öncelikle AVS, 120 ülkede 1500’den fazla noktada tedarikçi ağı olan, ulusal ve uluslararası sefer yapan gemilerin gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını karşılayan global bir firma. Bu sebepten dolayı çok iyi bir networkümüzün olması gerekiyor. Tabi ki bu networkümüzle biz dünyanın her tarafından iş ortaklarımızı gerek müşteri gerek tedarikçi bazında fuarlarda ağırlıyoruz. Bu buluşmalar ilişkilerimizi güçlendirmek için muazzam olanaklar sağlıyor. Türkiye’nin de tanıtımını yaparken, dikkatleri Türkiye’ye çekmeye ve yabancı misafirlerimizin farkındalıkları arttırmaya çalışıyoruz. Diyebiliriz ki biraz ziyaret, biraz ticaret…

Bu buluşmalarda tedarikçiler ile armatörler bir araya geliyor. Expomaritt de iki senede bir Türkiye’de yapılan en büyük denizcilik fuarı. Diğer yandan 15.Nisan’da yine global sponsorlarından biri olduğumuz, dünya denizcilik gündeminin dünyanın her ülkesinde değerlendirildiği Mare Forum organizasyonu İstanbul’da gerçekleşecek. Gerek dünya gerekse Türk denizcilik sektörüne yön veren birçok isim bir araya gelecek. IMO Başkanı Kitack Lim bunlardan bir tanesi. Birkaç gün sonra Singapur’da Sea Asia fuarı başlıyor. Denizcilik sektörünün, Uzak Doğu’da düzenlenen en büyük fuarlarından bir tanesi de Sea Asia malumunuz. Bu fuarın da sponsorlarından birisiyiz. Amacımız, global bağlamda iş yapan firmamızın markalama sürecine doğru noktalardan katkı yaratmak. Bunun için de altyapımızı ve ekibimizi ona göre yapılandırıyoruz. Son olarak bundan yaklaşık iki ay önce Yunanistan’da bir açılışımız vardı. AVS Greece Yunan armatörleri ile buluştu.

Oradaki yönetici arkadaşlarımız ve Yunanistan’dan davet ettiğimiz 7 armatör de şu an Expomaritt fuarındalar. Amacımız, büyük bir gemi filosu olan Yunanistan ile Türkiye arasındaki iş birliğini arttırmak. Sadece armatörler değil, 12 tedarikçimizi de bu fuarda standımızda misafir ediyoruz. 

Küresel bir marka olduğunuz için Dünya denizciliğini yakından takip ediyorsunuz. Türk denizciliğinin son durumunu nasıl görüyorsunuz?

Türk denizciliği ya da dünya denizciliği diye bir şey yok. Denizcilik var. Eğer dünyada denizcilik iyiyse Türkiye’de de iyi, dünya denizciliği kötüyse Türk denizciliği de kötü… Ancak bizi diğerlerinden ayıran veya bizim dünyada isim yapmış ya da dünyada ben varım diyen ülkeler arasındaki farklardan en önemlisi bana göre her ne kadar Binali Bey’in döneminde denizciliğe çok fazla hizmet yapıldıysa da halen Türk denizciliğinin küresel anlamda rekabet etmesini sağlayacak bazı parametreler oluşmuş değil. Başka bir konu da yetişmiş personel. Finansal eksiklik bunlardan bir diğeri. Artık insanlar finans bulma noktasında sıkıntı yaşayabiliyor. Ön sermaye bulunabiliyor ancak sadece ön sermaye ile bu işler olmuyor.

Sıkıntılardan bir diğeri de halen denizci bir millet haline gelememiş olmamı. Bu konuya odaklanan bürokratik kademelerimiz de yok.  Takdir edersiniz ki ilgili Bakanlık birçok farklı sektör ile de ilgileniyor. Bu noktada denizcilikte istikrarsızlık da olduğu için bizi diğerlerinden farklı kılan zayıf noktalarımızdan biri daha ortaya çıkmış oluyor.

“Denizciliğimiz daha güzele gidecektir”

Güçlü taraflarımız da fazlasıyla var. Son derece global düşünen, hızlı adapte olan, dünya pazarını iyi takip eden ve cesaretli adımlar atan bir yapımız da var. Bazı eksiklerin tamamlanması halinde denizciliğimiz çok daha güzele gidecektir diye düşünüyorum.

Geçtiğimiz günlerde bir organizasyonda “Bizim bulunduğumuz alan denizciliğin yüzde 5’lik kısmını kapsıyor” demiştiniz. AVS olarak yüzde 5’lik kısmın neresindesiniz?

Bir geminin günlük işletme maliyeti vardır. AVS, gıda ve gıda dışı ürünlerdeki payı hedeflemiş durumda. O çalıştayda dünyada 6 milyar dolarlık bir pazar olduğunu söylemiştim. Türkiye’de de 500 milyon dolarlık bir pazar olduğunu düşünelim. AVS diyelim ki onun yüzde 5’ini gerçekleştirmiş durumda. Diğer arkadaşlarımızı da bu işin içerisine koyduğumuz zaman biz yine pazarda en büyük paya sahibiz. Burada yerli müşterilerimiz kadar yabancı müşterilerimizin de olması etkili. Biz yurtdışından alıp yurtdışına pazarlayan ve ülkeye direkt döviz getirisi sağlayan bir firmayız.

AVS, kurumsallaşmanın yanında hem çalışanları ile birlikte hem de iş yaptığı firmalarla bir aile ortamı oluşturmuş durumda. Bunu nasıl başardınız?

Kurumsallaşmak bir anlamda önemlidir ancak kurumsallaşma hastalığı kurumları batırır. İnsanın merkezde olduğu yerde mutluluk, birliktelik ve aile olur. Böylelikle umudunuz, ufkunuz ve uyumunuz olur. Biz insanı merkeze koyan bir felsefeyi güdüyoruz. Benim yaptığım şey insanı merkeze koyarak bir değer oluşturmak. Birçok genç arkadaşımız bizimle gelirler, öğrenirler, giderler. Bizimle birlikte öğrenirler, rakip olacak konuma gelirler, yardım ederiz, giderler. Bizimle birlikte gelirler, öğrenirler, bizimle devam ederler. Hiçbir problem yok. Her zaman büyümek, kendi denizinde yüzmek isteyenlere el veririz.

‘İnsan kendi mesleğini öğretir mi?’ dediler…

Biz mesleğimizi gizlemiyoruz ayrıca öğretiyoruz. Ben Dokuz Eylül Üniversitesi’nde ‘Denizcilik Firmalarında Tedarik ve Yönetim’ dersi verdim. Ben bu dersi 15-20 sene önce verirken insanlar bana ‘Deli’ dediler. ‘İnsan kendi mesleğini öğretir mi’ dediler. Neden öğretmesin. Benim sektörümdeki insan kalitesi artarsa o zaman ben daha fazla gemiye hizmet vermiş olacağım. Ülkeme daha çok gemi gelecek, geldiğinde daha fazla hizmet alsın diye aynı şeyden ben de istifade edeceğim. Üniversitede anlattığımız da o. Genç arkadaşlara vizyon, heyecan olsun istiyoruz. Bugün geldiğimiz noktayı düşündüklerinde, sıklıkla söylediğim gibi, domates, patates satarak buralara geldik, söylemim mana kazanıyor.

AVS, denizciliğin armatörlük kısmına geçecek mi?

Öncelikle AVS’nin kumanyacılık dışında neler yaptığını anlatmak istiyorum. AVS, Türkiye’ye gelen gemilere yerinde tedarik hizmeti yapar. Küresel anlamda kontratlı catering yani günlük adam başı global anlamda anlaşmalar yaparak gemilere hizmet verir. Aynı şekilde tekniği de bu şekilde yönetiyoruz. Gemilere uydu haberleşme hizmeti veriyoruz. Biz yaklaşık on yıldır denizcilik sektöründe yazılım konusuna ağırlık verdik. 365 Teknoloji isimli bir firmamız var. Bu teknoloji firmamız denizcilik sektöründe armatörlerin, tedarikçilerin, acentelerin, yönetim firmalarının, yedek parçacıların ve personelin ihtiyaç duyduğu ve bir ihtiyacı olduğunda rahatlıkla ulaşabileceği bir platform geliştiriyor. Bu platform üzerinden gemi yönetim firmaları ve tedarikçiler bu programı kullanabilir olacaklar. Mesela; armatörün 10 tane gemisi var, beş tanesini sattı beş tanesinin yedek parçası elinde kaldı. Ne yapacaksın bunları? Bir yerde satmak isteyeceksin. Sisteme girip platform üzerinden satabilecekler. Armatörleri veya denizci dostlarımızı dinleyerek onları, şirketlerini daha iyi yönetebilmeleri için ihtiyaçlarını öğrenip, onların teknolojik olarak da altyapılarını oluşturmaya yönelik projelerimiz de var. Biz bunları ciddiye alıyoruz. Biz sadece kumanya satmıyoruz. Biz armatörün derdini dert edindiğimizden onlar tarafından da tercih ediliyoruz.  

TURKDENİZ.COM