Geçmiş Zaman Olur ki…

Geçmiş Zaman Olur ki…

Cumhuriyet’ten Önce Yakıt İkmalcisi Firmalar Kimlerdi?

 

Günümüzdeki “Bunker Supplier/Gemi yakıtı tedarikçisi firmaların büyük dedeleri diyelim, yakıt olarak kömür ikmalcisi olan firmalardı. Cumhuriyet öncesindeki bu firmaların sahipleri Osmanlı tebası da değildiler. Özetle yabancılardan oluşmaktaydılar. İstanbul’da yakıt ikmali konusunda şöyle bir anlatımı nakledelim; “Eski İstanbul fotoğraflarında bacalarından simsiyah kömür dumanları yükselen Şirket-i Hayriye devrinden kalma kömür kazanlı ve buharlı eski Boğaziçi vapurları kömürleri yani yakıtları azalınca Kuruçeşme Adası’na yanaşarak kömür ikmali yaparlardı. Öyle ya; ada yaşam anlamında hiçbir önem arz etmezdi. Olsa olsa ya hapishane olurdu, ya köpekler sürülürdü veya kömür deposu yapılırdı... Haliç vapurları için de küçük teknelerle Unkapanı Köprüsü’nün Cibali İskelesi tarafına kömür götürülür, orada kömür küfeleri ile işçiler sırtlarında kömür indirirlerdi. Haliç vapurları Cibali İskelesi yanındaki depolardan kömür ikmali yaparlardı... Kuruçeşme’deki kömür tevziat (dağıtım) depolarının bulunduğu yerde Sultan Abdülaziz’in kızı Nâzime Sultan için yaptırdığı bir yalı ile bitişiğinde  Saray Damadı - Damad-ı Şehriyârî  unvanlı Enver Paşa’nın eşi Naciye Hanım Sultan’ın yalıları vardı. Müthiş bir cehalet eseri olarak bu cânım yalıları yıktılar, yerine kömür depoları yaptılar.


 

 

Sahil sarayları yerine inşa edilen Kuruçeşme kömür depoları.

 Kuruçeşme’deki sahil saraylarını yıktılar, yerine kömür depoları yaptılar.

 Bahriyede iken bir süre kömürlü yardımcı gemilerde komutanlık (Süvarilik)  yaptım. Sefere çıkmadan çoğu gece vakti Kuruçeşme’ye yanaşır kömür yüklerdik. Kömür hamalları uygarlık adına sefalet içinde yoksul işçiler olurdu.  

 

20. yüzyılın başlarından itibaren Ortaköy-Kuruçeşme sahilinde yer alan sahil sarayları ve yalılar, Kuruçeşme’de çıkan tek tek yangınlar ya da 1908-1920 yılları arasında çıkan Kuruçeşme Koyu’ndan Sarraf Burnu’na kadar olan alanı kapsayan yangınlar sonucu yandılar, yakıldılar ve yıkıldılar. Cumhuriyet Dönemi toplumu, Osmanlı hanedanına ve üst düzey kesimine ait sahil sarayların ve yalıların olduğu Ortaköy-Kuruçeşme kıyı şeridi ile ilgilenmemiş, bu yalılar satılmış ve yıkılmış, bazılarının arsaları ifraz edilmiştir. Bununla birlikte, Prost’un çalışmalarına başladığı 1936 yılı öncesinde, Boğaziçi ile birlikte Ortaköy-Kuruçeşme kıyı şeridi boşalma eğilimi göstermiştir. 1936 yılında çıkarılan nazım imar planı raporunda, Boğaziçi’nde yer alan bütün depoların ve sanayi yapılarının kaldırılması önerilmiştir. Yapılan imar planlarında, Boğaziçi’nde yer alan korular ve 1920’li yıllarda “Sahilhane” olarak görülen yalıların pek çoğunun, 1949’lu yıllarda yıkıldığı, yerlerine küçük barakalar inşa edilerek “Kömür Deposu” olarak kullanıldığı görülmektedir. Menderes döneminde (1950–1960), Boğaz Sahil Yolu Tophane’den Kabataş’a pek çok binalar ve tarihi yapılar yıkılarak açılmıştır.

Dünyada benzeri olmayan Naciye Sultan Yalısı ile mimar Raimondo d’Aranco eseri olan Nazime Sultan Yalısı’nın yerine ‘ Kuruçeşme Kömür Tevziat Depoları İşletmesi’ni kurmak için müthiş cehalet gerekmiştir! Böylece bir zamanlar,  Boğaziçi’nin en güzel yalılarıyla en medenî bir semti olan Kuruçeşme sahilleri, yıllarca baştanbaşa kömür yığınlarıyla kaplı halde karalara ve kömür tozlarına bürünmüştür.  


 

 

Kuruçeşme kömür depolarının yerindeki yalı, Sultan Abdülaziz'in kızlarından biri olan Nazime Sultan için 1897 yılında o zamanlar İstanbul Boğazı’nda hiç görülmemiş “avant-garde” bir çizgide İtalyan mimar (3) Raimondo d’Aronco tarafından tasarlanmıştı. Kuruçeşme’de bulunan bu değişik ve özel yapı daha sonra Çırağan Sarayı yanınca Meclisi Mebusan olarak, hanedan yurt dışına çıkınca da depo olarak kullanılmış ve en sonunda Boğaz’daki yüzlerce yalının kaderini paylaşarak cehalet sonucu yıktırılmış ve yerine Zonguldak’tan getirilen kömürler için kömür deposu inşa edilmiştir!

 

 

Black Sea Coaling Albert Cazes & Co.’nun   Heraklea (Bender- Ereğli) ilanı.

Kaynak: Aldo Campaner, Gino ve Mario Campaner arşivi.

 

 

Gemilerin yakıt ikmalcisi firmalar kimlerdi?

Osmanlı’da ilk yakıt ikmal şirketi: Société Ottomane d’Héraclée

1896’da, Osmanlı Bankası, Fransız Sermayeli 2 Yatırım Fonu, Gemi Mühendisi Yanko Bey, Sarraf Zarifi ve Orman - Maadin- Ziraat Bakanı Melhame Paşa ortaklığında, 10 milyon Frank sermaye ile Société Ottomane d’Héraclée (Ereğli Şirketi) kuruldu. Bu şirket Osmanlı Devleti’nin birinci derecedeki kömür üretici ve pazarlama şirketi olarak 30 Haziran 1906’da yeniden genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Bu toplantıda Baron Robert de Nervo başkan seçildi. Başkan Yardımcısı ve üyeler şu kişilerden oluşuyordu; Kont d’Arnoux, André Bernard, Paul Boutan, Karamanyan, Emond, Pierre Fournier, Haladjian, Alexis Bey, Yanko Bey, Leon Zarifi, de la Bassetière, Eugène Albérici Naville, Alexandre Pangiris Bey, Henry Wiener, Génébrias de Fredaigues, Jules Deffès, Gaston Auboyneau. Şirketin Genel Müdürü M. Havard – Duclos ve  Albert Cazes bu firma tarafından çıkarılan kömürün gemilere pazarlanmasından sorumlu kişi oldu. Şirketin kömür çıkarımı, merkezi İstanbul’da bulunan ancak Türkiye genelinde acente açma yasal hakkına sahip olan Zonguldak Ereğli’de idi. Kuruculardan Gaston Auboyneau  Osmanlı Bankası başkan yardımcısıydı. Şirket bu bankanın desteğiyle, sadece maden tesisleri değil, bunları birbirine bağlayan bir liman ve demiryolu hattı inşa ederek yolcu taşımacılığına da olanak kazandı.  Bu yetkiyle Société Ottomane d’Heraclée imtiyaz fermanı 20 Aralık 1891'de alındı ve şirket 18 Mayıs 1896’da Paris’te kuruldu. İptal edilmeyen veya uzatılmayan imtiyazın süresi 42 yıl olarak belirlendi.

I. Dünya Harbi yılları sırasında Osmanlı ordusunun ve donanmasının çoğunluğu ve sivil halkın kömür ihtiyaçları bu firmadan karşılandı. 1937’de şirket adını Société Français d’Heraclée olarak değiştirerek bir Fransız firması haline geldi.

İstanbullu levanten Albert Cazes, Albert Cazes & Co. firmasıyla yakıt ikmalciliği yapan bir kömür komisyoncusuydu. Firmanın Burgaz, Dedeağaç, Kavala, Midilli ve Rodos'ta kömür istasyonları vardı. Albert Cezas & Co.’nun ofisi Tahir Han No.10 Rıhtım Cad., Galata adresinde bulunmaktaydı.


 

 

Panos Michael Courtgi ve ailesi.
Kaynak: Midilli Müzesi.

Panos Michael Courtgi’nin Kozlu’daki kömür madeni ocağı.

 

Kaynak: Midilli Müzesi.

Armatör, kömür madeni sahibi ve yakıt ikmalcisi müteşebbis Panos Michael Courtgi

Osmanlı tebası olan Panos Michael (Mikael) Courtgi, Midillili tüccar Michael Courtgi’nin en büyük oğlu olarak 30 Ocak 1850 tarihinde Midilli (Lesbos) Adası’nın Midilli kasabasında dünyaya geldi. Büyük büyükbabası 1790’da Gürcistan’ın Tiflis şehrinden göç etmiştir. Bu nedenledir ki “Courtgis” soyadı Gürcistan kökenli olduklarını işaret eden “Gecourtgis” den gelmektedir. Haziran 1865’de Midilli’de liseden mezun oldu. Midilli’de 1867’de meydana gelen müthiş deprem sonucu adada büyük yıkımlar meydana geldiği için Michael Courtgis (Courtgi) ailesi ve çocuklarıyla birlikte İstanbul’a yerleşti.

Panos Michael Courtgi 1870’de imparatorluğun başkenti İstanbul’da yeni bir yaşamla karşılaştı. Bu büyük liman kentinde memleketlisi olan bazı dostlarını buldu veya dostluklar kurdu. Bunlardan toptancılık yapan Panagiotis Chilimitzas yardımcı olmak amacıyla kendine ait bir ofisi kendisine verdi. Yaratıcı kişiliği ve azmi sayesinde 1872’de Chlimitzas ve arkadaşı Vasilios Manavis ile bir limited şirket kurdular. Bu şirketle yaptıkları işler onlara çok büyük kazanç getirdi. (4)

1873’de İstanbul’da en önde gelen Galata Bankeri sayılan Georgios Zarifi ile tanıştı. Georgios Zarifi aynı zamanda imparatorlukta sayılı toptancılardan biriydi. Zarifi ile tesis ettiği dostluk sayesinde, kendisinden büyük yardımlar gördü ve hatta karşılaştığı hemen her sıkıntı Zarifi tarafından çözümlendi. 1874’de İstanbul’da Michael Coumpas ile “P.M. Courtgis & Co.” şirketini kurdu ve 1876’da Midilli’de “Courtgis-Coumpas & Co.” şirketini hayata geçirdi. Bu şirket dışında Midilli’de zeytinyağı ve sabun üretimine ve markalayarak pazarlama işlerine yöneldi. Ancak tüm bu ticarî faaliyetlerinde Georgios Zarifi ile ortak çalışmanın her şeyin üstünde önem taşıdığını da öğrendi. Georgios Zarifi’nin Osmanlı Devleti indindeki çok yüksek itibarı sayesinde Osmanlı askeriyesine, diğer bazı nazırlıklara zeytinyağı, sabun, hububat, tuz gibi ikmal maddeleri temin eden kumanyacı haline geldi. George Zarifis’in yüzde 30 payla ortak olduğu Türkçe resmî adıyla Courtgi Bahr-ı Sefid Vapur Kumpanyası’na ait Başbakanlık Osmanlı Devlet Arşivleri’ndeki belgeleri çalışarak bilimsel makale hazırlamış olan Doç. Dr. Metin Ünver benzersiz bir kaynak sağlamıştır.

Courtgi Bahr-ı Sefid Vapur Kumpanyası’nın merkezi Karaköy’deki Mehmet Ali Paşa Han No.11’de Vagon-Li’nin bulunduğu hanın yanında sahilde idi. Her iki han, Adnan Menderes tarafından yol açılma kazıları sırasında yıktırılmıştır. Bu han aynı zamanda Dersaadet Ticaret Odası ilk genel merkezi olarak da tarihi bir önem taşıyordu.

Panos Michael Courtgi’nin Kozlu’da işlettiği kömür ocakları ve iflası

1865’de artan kömür ihtiyacını karşılamak amacıyla kömür üretimini artırmak için askerî bir düzenleme yapılmış ve işletmeciler, Bahriye Nezareti adına kömür çıkaran müteahhitler olarak çalıştırılmaya başlanmıştır. 1867’de 100 maddelik Ereğli Maden-i Hümayun İdaresi’nin Nizamnamesi (Dilaver Paşa Nizamnamesi) yürürlüğe girmiş ve çıkarılan kömürün tamamının Bahriye Nezareti İdaresi’ne satılması zorunluluğu getirilmiştir. Aynı süreçte Havza, Alacaağzı (Armutçuk), Kozlu, Zonguldak, Kilimli, Çatalağzı ve Amasra olmak üzere altı üretim bölgesi düzenlenmiştir. 1884’te, Michael Panos Courtgi Şirketi’ni kurarak havzada kömür işletmeciliğine başlamış ve 1885’te, Kozlu’da, 1 Numaralı “Kurci Kuyusu” olarak bilinen, havzanın ilk kuyusunu açmıştır. Aynı sene Karamanyan Şirketi, Alacaağzı’nda, havzanın ilk varagelini kurmuştur. 1895’te, Michael Panos Courtgi Şirketi, Kozlu’da, “Domuzini Kuyusu” olarak bilinen, havzanın ikinci kuyusunu açmıştır. Çıkardığı kömürleri çoğunlukla kendi gemileriyle taşıdığı bilinmektedir.

Kömür havzasında kurulan ilk işletme 1884’te Panos Michael Courtgi tarafından kurulan Courtgi Kumpanyasıdır. Çıkardığı kömürü kendi vapurları için kullanmış ve zamanla Osmanlı Donanması’nın birinci derecedeki kömür ikmal simsarı (Bunker Broker) haline gelmiştir. Bir süre bu yol ile temin edilen kömür yine yetersiz kaldığından Courtgi Kumpanyası kömür ithal etmek zorunda kalmıştır.

Courtgi Vapur Kumpanyası’nın Faaliyetlerinin Sona Ermesi

 Panos Michail Courtgis aynı zamanda Midilli Adası’nda geniş zeytinliklere sahipti. Üretimini yaptığı zeytinler P.M.Courtgis Ltd. tarafından “Lesbos” markasıyla şişelenmekteydi. Şirket ayrıca “Lesbos” markasıyla sabun yapmaktaydı. İkinci şirketi “Lesbos Mytilene Metelin Marbles Courtgis”dir. Midilli’nin ünlü mermer ocaklarından bazılarının sahibi olmuş ve “Lesbos Mytilene Metelin Marbles Courtgis” markasıyla pazarlamıştır. Tüm bu ticarî faaliyetlerinde lacivert üzerine “P.M.C” harfleri bulunan armatörlük baca forsu ve flaması işareti olan resmi kullanmıştır.

 (1)Özlem Atalan; Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 10/10 Summer 2015. 

(2) Halûk Şehsuvaroğlu; “Boğaziçi Yalıları” Taha Toros Arşivi.

(3)   Raimondo Tommaso D’Aronco (1857–1932) Osmanlı İstanbul’unda Art Nouveau tarzında  muhteşem eserler inşa etmiş İtalyan mimardır.  Sultan II. Abdülhamid saltanatı devrinde Sarayın Baş mimarı olarak 16 yıl görev yaptı.(Raimondo Tommaso D’Aronco (1857–1932) was an Italian architect renowned for his building designs in the style of Art Nouveau. He was the chief palace architect to the Ottoman Sultan Abdülhamid II in Istanbul, Turkey for 16 years.)

(4) Osman Öndeş; “Türk Armatörleri Tarihi C.VII, 2020, Deniz Ticaret Odası Yayını.