1845'te Yola Çıkan HMS Erebus ve Kardeş Gemisi HMS Terror Mürettebatına Ne Oldu?

En son denize açıldıktan 2 ay sonra Baffin Bay’de görülen gemilerden, bir daha haber alınamadı. Fakat, kaybolmalarından 3 yıl sonra gemi mürettebatının hala hayatta olduklarına dair umutlar sürüyordu.

HMS Erebus ve kardeş gemisi HMS Terror, Sir John Franklin’in emrindeki 128 mürettebatıyla birlikte 19 Mayıs 1845 tarihinde Thames Nehri’nden yelken açtı. Eskiden donanmaya ait olan bu gemiler, demir kaplama ve buhar motorları gibi eklemelerle beraber dönemin teknolojik olarak son model cihazlarına sahipti. Seferin amacı ise Kuzeybatı Geçidi olarak bilinen ünlü geçitten geçerek Hindistan ve Çin’e ulaşmak için bir harita belirlemekti. Kayıtlara göre gemiler, tayfaya 3 yıl yetecek kadar kumanya ve 2.000 kitap ile sefere çıkmıştı.



En son denize açıldıktan 2 ay sonra Baffin Bay’de görülen gemilerden, bir daha haber alınamadı. Fakat, kaybolmalarından 3 yıl sonra gemi mürettebatının hala hayatta olduklarına dair umutlar sürüyordu. Bu nedenle, deniz kuvvetleri tarafından Franklin’in izlediği, çoğunlukla keşfedilmemiş olan yolu takip etmesi için arama ekipleri gönderildi. 1850’de ise Amerikalı ve İngiliz araştırmacılardan oluşan ekipler, Beechey Adası’nda ikisi Ocak ve biri Nisan 1846 tarihli üç mezar buldu. Tahminlere göre, gemiler 1846 yılının yazında Peel Sound’un güneyine doğru ilerlemeye devam etmiş ve aynı yılın Eylül ayı gibi King William Adası’nda buza hapsolmuş olmalıydı. 


                           (1850'de Beechey Adası'nda bulunan mezarlardan bir tanesi)

Kuzey Kutup Bölgesi’nde yaşayan İnuit halkının gemilerin akıbetiyle ilgili hikayeleri, uzun yıllar boyunca batılı arkeologlar tarafından önemsenmese de İnuitler, gemi enkazlarının bulunmasına büyük katkı sağlamıştır. 2014’te bir arama ekibi tarafından enkazı suyun 11 metre altında bulunan Erebus ve 2016’da daha derinde ve neredeyse büyük çoğunluğu korunmuş olarak bulunan Terror, bu yolculuğun sırlarının keşfedilmesi için umut oldu.

Yapılan incelemelerde, su soğukluğu ve gün ışığının azlığı gibi faktörlerin, gemilerdeki eşyaların bozulmasını önlediği görüldü. Böylece arama ekipleri gemideki seyir defterleri ve haritalara ulaşmayı başardı. Aşağıdaki video, HMS Terror enkazına yapılan bir dalışı gösteriyor.

Peki gemi mürettebatının hazin sonunda neler yaşandı? Neden bu gemiler battı? Bu soruya cevap arayan araştırmacılar, bulunan üç mezardaki gemicilerin otopsi sonuçlarına göre bazı çıkarımlarda bulunmayı başardılar. Mürettebatın ölüm sebeplerinden birinin kurşun zehirlenmesi olduğu düşünülüyor; çünkü gemi tayfasının kemiklerinde yüksek miktarda kurşun tespit edildi. Kandaki yüksek kurşun miktarı, mürettebatın kafasının karışmasına ve dolayısıyla doğru kararlar alamamasına neden olmuş olabilir.

Ayrıca tayfanın çinko eksikliğinden gittikçe sağlıklarının bozulduğu ve bu koşullarda hayatta kalmaya çalıştıkları düşünülüyor. İnsanların vücudunda yeterince çinko bulunmaması halinde aşırı kilo kaybederler, yaraları iyileşmez, dikkat eksikliği çekerler, tat ve koku kaybı yaşarlar, ishal olurlar, iştahlarını yitirirler ve derilerinde yaralar oluşabilir. Tüm bunlar, zorlu gemi yolculuğunda ölümcül olabilecek sorunlardır.

Bir başka ölüm nedeni olarak, denizciler arasında çok yaygın görülen iskorbüt hastalığı da göz önünde bulunduruluyor. C vitamini eksikliğinden kaynaklanan bu hastalık; depresyon, psikomotor gerileme, kafa karışıklığı gibi ciddi psikolojik sorunlara yol açarak mürettebatın hayatını olumsuz etkilemiş olabilir.

Ayrıca botülizmin en azından birkaç gemicinin ölümünden sorumlu olduğu tahmin ediliyor. Gemi kumanyasının büyük bir çoğunluğunu oluşturan konserve etin aceleyle hazırlanmış kalitesiz konservelerde muhafaza edildiği iddia ediliyor. Eğer iddialar doğruysa, konservelerin Clostridium botulinum ile kontamine olması kaçınılmazdır.

Yukarıda bahsedilen hastalıklara ek olarak Kuzey Kutup bölgesinin ölümcül soğuğunun neden olacağı hipotermi de hesaba katılmalıdır. Eğer ki bir nedenle gemiler karaya oturduysa veya daha fazla ilerleyemeyecek düzeye geldiyse, dondurucu soğuklar mürettebatın önemli bir kısmını öldürmüş olabilir.

Sonuç olarak, gemi mürettebatının ölümüne yetersiz beslenme de dahil birçok farklı neden sebep olmuş olmalı. Fakat bu ilginç sefer sırasında tam olarak neler olduğu ve tayfanın tamamının ölümüne sebep olanın ne olduğu, denizin derinliklerinde bir sır olarak kalmaya devam edecek.

Kaynak: Evrimagaci.org