Moderatörlüğünü Ayşegül Ketenci'nin yaptığı "Lojistik Dünyası" isimli programda denizcilik sektörü masaya yatırıldı.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, programda denizcilik ve lojistik sektörünün son durumunu anlattı.

-    Lojistik sektörünün en önemli faaliyet alanlarından olan denizyolu taşımacılığının en önemli kurumlarından İMEAK Deniz Ticaret Odası’nda çok önemli bir görevde bulunuyorsunuz? Hedeflenen konumda olduğumuzu söyleyebilir miyiz? Sektörün arzu edilen seviyeye gelmek için neler yapılmalı? Denizcilik sektörünün şu anda yaşadığı sıkıntılar nelerdir? Göreviniz dolayısıyla çözüme kavuşturulması yönünde öneriler aldığınız en önemli gündem maddeleri ve çözüm önerileri hakkında görüşlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

Denizcilik sektöründe önemli faaliyet alanlarında bulunduğunu ifade eden Çakır: "Türk denizciliğinde önemli gözlemlerim var. Eskiye nazaran, denizcilik sektörü hayal edilemeyecek düzeyde. Denizcilik sektörünü bir bütün olarak ele aldığımızda iyi noktalara geldiğini söyleyebilirim. Uluslararası boyutlar içinde daha ciddi adımlar atılmalı. Çok yönlü gelişmeleri iyi analiz ederek, denizcilik sektörü için yeni strateji ve vizyonlara imza atmalıyız. Denizciler olarak, sektörel çalışmalarımızda bütün iş kollarıyla Türkiye'nin cari açığını kapatacak bir güce sahibiz.

Rekabete açık bir sektör. Uluslararası rekabete açık bir sektörde devletin işin içinde olması gerekiyor. Devlet, denizciliği teşvik için düzenlemeler yapıyor. Ancak, bu açığı kapatacak düzeye henüz gelemedik. Kalıcı, uzun vadeli bir stratejiye erişemedik. Bundan sonrası için ilgili paydaşlarla denizciliği büyütmek zorundayız. Ülkemizin lojistik olarak tam bağımsızlığı için çok önemli. Geldiğimiz nokta itibarı ile insan kaynakları açısından iyi bir noktadayız. Bu durumu geleceğe taşımak için finansal desteğe ihtiyacımız var. Karadeniz, Akdeniz havzasında yoğun faaliyet gösteren bölgenin yüzde 35'ini kontrol eden Türk koster filosunun yenilenmeye ihtiyacı var. Bu çalışmaların içerisindeyiz. Bir yere kadar getirdik. Bu projenin hayata geçirilmesi devletin desteği ile mümkün olacaktır." dedi.

Kapanma sürecinde lojistiğin aksamaya uğradığını ifade eden Çakır: "Pandemi sürecin lojistik, aksamaya uğradı. Çöküş noktasına geldi ancak çabuk toparlandı. Lojistiğe talebin artması ile ülkemiz bu süreçten olumlu dönüşler aldı. Navlun getirisi olarak pandemi süreci, şirketleri güçlendirdi diyebilirim. Deniz taşımacılığının segmentleri var. Konteyner taşımacılığı bir numara hâline geldi. Kuru yük taşımacılığı pandemi sürecinde kazançlı bir dönem oldu." şeklinde konuştu.



-    Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilimin ardından çok sayıda üç ayı aşkın süredir Türk bayraklı ve Türk sahipli birçok gemi Ukrayna limanlarında mahsur kaldı. Bu konuda Meclis Başkanı olduğunuz İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın ve ilgili bakanlıkların çalışmalarında gelinen son durum hakkında bilgi verebilir misiniz? Covid-19 salgınının ardından yaşanan savaş dünya ekonomisine darbe vurdu. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş küresel deniz taşımacılığını ve Türk denizciliğini nasıl etkiledi? 

"Süreci yakından takip ettiklerini belirten Çakır: "Süreci hem kendi gemimiz ve diğer gemiler adına bir bütün olarak takip ediyoruz. Çözüme yönelik bütün imkanları milli ve uluslararası platformlarda dile getiriyoruz. Tüm bakanlıklar nezdinde konuya çok vakıfız. Gemi adamlarımız arasından dönüş yapmak isteyenleri aileleri ile buluşturduk. 21 adet Türk sahipli gemi orada bulunuyor. Sürecin lehimize sonuçlanmasını bekliyoruz. 8 Haziran'da Rusya Dışişleri Bakanı Türkiye'ye gelecek. Oradan bir sonuç almayı ümit ediyoruz. Koridor açılarak gemilerimizin kurtulması gündemde. Toplamda 96 adet gemi var. Türk sahipli gemiler dışında diğer ülkelerin gemileri de orada bekletiliyor. Bir nevi rehin tutulan gemiler. Bugüne kadar çözüm olmadı. Buradaki risk, bazı gemilerimizde tahıl var. Tahılın zaman içinde bozulması ciddi zararlara sebebiyet verecek. Ticari faaliyetlerini yerine getiremeyen gemiler, büyük zararların oluşmasını sağlıyor. Bu krizin çözülmesi, dünyadaki tahıl krizin çözüm oluşturabilir. Faal şekilde süreci takip ediyoruz. Umuyoruz, gemiler ticari faaliyetlerine devam eder." ifadelerine yer verdi.

-    Ülkemiz; Fatih, Yavuz ve Kanuni sondaj gemileri ile Oruç Reis ve Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemilerine sahip. Ayrıca geçtiğimiz günlerde dördüncü sondaj gemimiz de Mersin’e geldi. Türkiye’nin Mavi Vatan’daki enerji arayışı ile ilgili neler söylersiniz?

"Denizlerin ciddi zenginlikler barındırdığını açıklayan Çakır: "Denizdeki zenginliklerimize yakın döneme kadar, kısıtlı bakış söz konusuydu. Ülkemiz, buradaki potansiyelin farkına varınca bu işin önünü açıldı. Hayal edilemeyecek düzeyde yeraltı kaynakları ve enerji bağlamında önemli adımlar atılıyor. Bu zenginlikler, ülkemizin yararına yatırımların sebebiyet verdi. Etkin bir şekilde çalışmalar yerine getirildi. Eminim ki, bu faaliyetler artarak devam edecek. Biliyoruz ki enerji, ülkemizin en büyük sorunlarından birisi. Enerji anlamında yatırımlar yapılması çok değerli." değerlendirmelerinde bulundu.

-    Hem askeri hem de sivil gemilerin inşa edildiği ve ihracatının yapıldığı önemli bir ülke konumundayız. Gemi inşa sektöründe içinde bulunduğumuz durumu değerlendirir misiniz?

Gemi inşa, tamir bakım ve onarım kapasitesi olarak çok ciddi bir düzeye geldiğimizi belirten Çakır: "Özellikle gemi inşa, tamir bakım ve onarım kapasitesi olarak denizcilik sektörümüz çok ciddi bir düzeyde. Tekrar ifade etmem gerekirse, uluslararası düzeyde çok mesafemiz var. Pandemi döneminde tamir, bakım ve onarım anlamında ülkemize büyük fırsatlar geldi. Pandemi sürecinde Çin'deki kapanmalardan mütevellit Türkiye önemli bir konuma geldi. Özel maksatlı gemilerin inşasına yönelik talep artarak devam edecek. Ülkemizin gemi inşa sektöründe iyi bir konuma geleceğine eminim. Uluslararası pastadan pay alabilmek için büyük ölçekli gemi inşa kapasitesine ihtiyacımız var. Sanayicilerimizin bu süreci iyi takip etmeleri gerektiğini düşünüyorum." şeklinde yorumladı.

TURKDENİZ.COM ÖZEL HABER